-
1 tırnak
tırnak <- ğı> (Finger)Nagel m; Klaue f; Tatze f; Kralle f (der Katze); TECH Krampe f; Daumen m, Nocken m; Auswerfer m (am Gewehr); EL Elektrode f, Kontakt m; Schlagring m (der Zither);tırnak cilası Nagellack m;tırnak dibi Nagelbett n;tırnak içinde in Anführungszeichen (zur Kennzeichnung eines Zitats);tırnak işareti Anführungszeichen n, fam Gänsefüßchen n/pl;tırnak kadar winzig; sehr wenig;tırnak makası Nagelschere f;tırnak sürüştürmek Streit schüren, anheizen;tırnak törpüsü Nagelfeile f;tırnak yeri Kerbe f (am Schnappverschluss) -
2 tırnak
-
3 tırnak işareti
bir kelimeyi \tırnak işareti içine almak ein Wort in Anführungszeichen [o Gänsefüßchen] setzen -
4 tırnak cilası
( oje) Nagellack m -
5 tırnak makası
Nagelschere f -
6 tırnak törpüsü
Nagelfeile f -
7 tırnak yeri
Scharte f -
8 et
et < eti> Fleisch n; Fruchtfleisch n;et bağlamak dick werden; Wunde: (zu)heilen;kızartma et Braten m;et tutmak dick werden; fam ansetzen;eti ne budu ne? mit ihm ist nicht viel los;diş eti Zahnfleisch n;kaba eti f Hinterbacken f/pl, Sitzfleisch n;etle tırnak gibi unzertrennlich (Freunde) -
9 işaret
düzeltme işareti Zirkumflex m;kesme işareti Apostroph m;noktalama işareti Satzzeichen n;soru işareti Fragezeichen n;tırnak işareti Anführungszeichen n;ünlem işareti Ausrufungszeichen n;işaret etmek ein Zeichen geben; signalisieren (-i A); hinweisen (-e auf A);işaret sıfatı GR Demonstrativpronomen n;işaret vermek ein Signal geben;başı ile evet işareti vermek mit dem Kopf nicken -
10 törpü
törpü Feile f;tırnak törpüsü Nagelfeile f -
11 cila
-
12 oje
oje s( tırnak cilası) Nagellack m -
13 tırmık
См. также в других словарях:
tırñak — tırnak. I, 134, 177; II I, 382 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tırnak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka Zarfın ucunu tırnağımla yırttım. A. Gündüz 2) Kanca gibi araçların kıvrık yeri 3) den. Gemi demirinin ucundaki yassı parça 4) Ciltçilikte… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak takmak — kötülük yapmak için bahane aramak İş karıştırmak için de ilkin belediyeye tırnak takarlar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tirnak — f. qaranlıq … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
tırnak besleyicisi — is. Ojeden önce sürülen, tırnakları besleyen ve kırılmasını önleyen bir ürün … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak derisi — is., anat. Tırnakların etrafında bulunan ince deri … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak işareti — is., dbl. Bir metnin içinde başkasından aktarılan yazı veya sözlerin başına ve sonuna konulan noktalama işaretinin adı ( ... ) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak kemiği — is., anat. Tırnağı taşıyan parmak ucundaki kemik … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak makası — is. El ve ayak tırnaklarını kesmeye yarayan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak yeri — is. Çakı gibi açılıp kapanabilen şeyler üzerine tırnakla kolayca açabilmek için yapılmış kertik … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnak göstermek — korkutmak, gözdağı vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük