-
1 soymak
v. peel, skin, flay, strip, rip off, undress, unclothe, unrobe, plunder, rob, sack, knock off, burglarize, burgle, bare, bark, clean out, decorticate, denude, deplume, despoil, disrobe, divest, fleece, heist, hold up, housebreak, pluck, pull off--------soymak (elma vb.)v. pare--------soymak (ev)v. burglarize, burgle--------soymak (sarhoş vb)v. roll* * *1. rob 2. peel -
2 soymak
"to peel, to skin, to shell; to undress, to skin, to strip; to rob, to hold up sth; to burgle, to burglarize; to fleece" -
3 soymak
"/ı/ 1. to peel (a vegetable or fruit). 2. to skin (an animal). 3. to undress. 4. to rob, strip (someone, a place) of valuables. soyup soğana çevirmek /ı/ to rob (someone) of everything he´s got; to rob (someone) blind; to clean (a place) out." -
4 kabuğunu soymak
v. peel, peel off, remove the skin, skin out, decorticate, bark, hull, husk, shell, shuck, skin--------kabuğunu soymak (bakla vb.)v. pod--------kabuğunu soymak (elma vb.)v. pare -
5 derisini soymak
v. excoriate, scarify -
6 derisini soymak
to skin -
7 kabuğunu soymak
to peel, to pare, to bark -
8 soymaa
[T soymak, Az soymaq, Tk soymak, from OT *soj]: to skin, to peelA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > soymaa
-
9 soymamak
v. (neg. form of soymak) peel, skin, flay, strip, rip off, undress, unclothe, unrobe, plunder, rob, sack, knock off, burglarize, burgle, bare, bark, clean out, decorticate, denude, deplume, despoil, disrobe, divest, fleece, heist, hold up, housebreak, pluck, pull off -
10 arma
1. coat of arms, armorial bearings. 2. naut. rigging. 3. slang jewelry. 4. slang scolding. -yı doldurmak naut. to tauten the standing rigging. - donatmak naut. to rig a ship. - soymak naut. to unrig a ship. - uçurmak/ budatmak naut. to lose the rigging (in a storm). -
11 kabuk
"1. outer covering. 2. bark. 3. rind, peel, skin, hull (of a fruit); pod, husk (of a vegetable or grain); shell (of a nut). 4. (shellfish) shell. 5. eggshell. 6. crust. 7. scab (of a wound). 8. anat. cortex. - bağlamak to form a crust or scab. -una çekilmek to withdraw into one´s shell; to refuse to associate with others. -unu soymak /ın/ to peel, strip, skin." -
12 kasa
"1. safe, strongbox. 2. cash register, till. 3. safe-deposit box. 4. in games the bank. 5. body (of a truck or railroad car). 6. case (for bottles). 7. case (for holding type). 8. naut. loop on the end of a rope; grommet. 9. door frame; window frame. 10. gymnastics horse. - açığı deficit, cash shortage. - bakiyesi cash on hand. - bilançosu cash balance sheet. - bilançosu yapmak to balance the cash. - dairesi strongroom. - defteri cashbook. - fazlası unaccounted cash surplus. - hesabı cash account. - hırsızı safebreaker, safe-cracker. - kontrolü cash audit. - mevcudu cash, cash balance. - soymak to break a safe. - tazminatı extra amount paid one responsible for handling cash. - yevmiyesi cashbook."
См. также в других словарях:
soymak — soymak; deri yıizmek. II I, 244 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
soymak — i, ar 1) Bir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar vb.ni çıkarmak Takkesini geçirmiş, entarisini kuşanmış, elma soyuyordu. A. Gündüz 2) Birinin giysilerini çıkarmak Yaralıyı soyuyor ve ilk tedaviye başlıyorum. R. N. Güntekin 3) Birinin üstünde,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arma soymak — den. hareketli olan armayı, limanda kışlamak, yağmur ve kardan korumak amacıyla bir süre için sökmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
SA'M — Soymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kunmak — soymak, çalmak II, 29 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
soyup soğana çevirmek — 1) hiçbir şey bırakmamacasına soymak Şimdi bu herifi soyduk soğana çevirdik, değil mi? A. Mithat 2) hırsız bir yeri veya bir kişiyi adamakıllı soymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
arma — is., İt. arma 1) Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sembolü olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun 2) den. Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller arma… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapullamak — i Bir yeri soymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dızlamak — i Dolandırmak, çarpmak, soymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıyırmak — i 1) Hızla sürtünerek bir şeyin yüzünden bir parça soymak, koparmak veya üzerini hafifçe yırtmak Çark elini sıyırdı. 2) Sürtünerek veya çekerek bir şeyi yerinden almak, kaldırmak, düşürmek 3) Bir şeyin üstündeki örtüyü çekerek almak veya açmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük