-
1 واجم
sessiz; suspus -
2 ساكت
ساكِت1. sükûtîAnlamı: sesiz, suskun kimse2. sessizAnlamı: sesi olmayan, sesi çıkmayan3. gürültüsüzAnlamı: gürültüsü olmayan4. suskunAnlamı: çok az konuşan5. yumuşakAnlamı: sessiz -
3 صامت
صامِت1. ötümsüzAnlamı: sedasız2. sükûtîAnlamı: sesiz, suskun kimse3. sedasızAnlamı: sert ünsüz4. sessizAnlamı: sesi olmayan, sesi çıkmayan5. gürültüsüzAnlamı: gürültüsü olmayan6. yumuşakAnlamı: sessiz -
4 ساكت
gürültüsüz; sessiz; suskun; sükûtî; yumuşak -
5 صامت
gürültüsüz; ötümsüz; sedasız; sessiz; sükûtî; yumuşak -
6 أصمت
-
7 أطرق
-
8 بكم
-
9 خاضع
خاضِع1. mutiAnlamı: yumuşak başlı, itaat eden2. mazlumAnlamı: sessiz ve uysal, boynu bükük -
10 خرس
-
11 خضوع
Iخَضُوع1. mutiAnlamı: yumuşak başlı, itaat eden2. mazlumAnlamı: sessiz ve uysal, boynu bükükIIخُضُوع1. huşuAnlamı: tanrı'ya boyun eğme2. itaatAnlamı: boyun eğme -
12 ذلول
ذَلُول1. mutiAnlamı: yumuşak başlı, itaat eden2. mazlumAnlamı: sessiz ve uysal, boynu bükük -
13 راض
راضٍmazlumAnlamı: sessiz ve uysal, boynu bükük -
14 رضي
رَضِيّ1. tatminkârAnlamı: tatmin edici özellikte olan2. itaatliAnlamı: boyun eğen3. mutiAnlamı: yumuşak başlı, itaat eden4. nazik5. iltifatlıAnlamı: gönül alan6. mazlumAnlamı: sessiz ve uysal, boynu bükük7. lâtifAnlamı: yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan -
15 ساكن
ساكِن1. mahalleliAnlamı: aynı mahalleden olan2. sütlimanAnlamı: durgun, sakin3. dinginAnlamı: hareket etmeyen, kımıldamayan4. telâşsızAnlamı: telâşı olmayan5. hareketsizAnlamı: yerinden kımıldamayan, durgun6. ahaliAnlamı: bir yerde toplanan kalabalık, halk7. gürültüsüzAnlamı: gürültüsü olmayan8. edilginAnlamı: etkisi olmayan, pasif9. asudeAnlamı: sessiz, rahat, sakin10. sakinAnlamı: durgun, hareket etmeyen11. durgunAnlamı: kımıldanış, dingin, sakin -
16 سكت
-
17 سكون
سُكُون1. ağırlıkAnlamı: sakin olma durumu2. sakinlikAnlamı: sakin olma durumu, durgunluk3. suskunlukAnlamı: suskun olma durumu4. süredurum5. sessizlikAnlamı: sessiz olma durumu6. sükûnAnlamı: durgunluk, dinginlik, hareketsizlik7. sükûnetAnlamı: durgunluk, dinginlik, hareketsizlik8. asayişAnlamı: düzenlilik, güvenlilik -
18 صمت
-
19 طيع
طَيِّع1. itaatliAnlamı: boyun eğen2. mutiAnlamı: yumuşak başlı, itaat eden3. mazlumAnlamı: sessiz ve uysal, boynu bükük4. gevrekAnlamı: kolayca kırılıp ufalanan -
20 فرح
Iفَرَح1. kıvançAnlamı: sevinç2. neşeAnlamı: üzüntüsü olmamaktan doğan, dışa vuran sevinç3. mürüvvet4. hoşnutlukAnlamı: hoşnut olma durumu5. ferahAnlamı: sıkıntısız, sevinçli olma durumu6. hazAnlamı: hoşa giden duygulanma, hoşlanma7. mutlulukAnlamı: ongunluk, saadet8. keyifAnlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme9. memnunlukAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç10. memnuniyetAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç11. ferahlıkAnlamı: ferah olma durumu12. sevinç13. zifafAnlamı: gerdeğe girme, gerdek14. zevkAnlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu15. damatlıkAnlamı: güveylik16. düğünAnlamı: evlenme dolayısıyla yapılan tören, eğlenceIIفَرِح1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan5. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz6. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun7. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç8. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan11. mutluAnlamı: ongun, mesut12. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli13. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız14. asudeAnlamı: sessiz, rahat, sakin15. sevinçliAnlamı: sevinci olan16. şenAnlamı: sevinçli, neşeli17. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesutفَرَّحَ1. açmakAnlamı: ferahlık etmek2. neşelendirmekAnlamı: neşeli duruma getirmek3. sevindirmekAnlamı: sevinmesine yol açmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
sessiz — sf. 1) Sesi olmayan, ses çıkarmayan 2) Ses, gürültü çıkarmadan yapılan Sessiz çalışma. 3) Az konuşan, suskun 4) Yumuşak huylu, kendi hâlinde ve sakin (kimse) Kız kardeşi Deniz Yolları levazımında çalışan sessiz bir adamla evlidir. M. Ş. Esendal… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeşsiz — (İrəvan) lüləsində yiv olmayan (tüfəng). – Şeşsiz tüfəngnən nişan vurmax olmaz … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti
Sessiz Ev Ciftlik Hotel — (Дербент,Турция) Категория отеля: Адрес: Balaban Koyu, Dizdaroglu Cad. No:14 Kartepe … Каталог отелей
sessiz sedasız — sf. 1) Sakin, kendi hâlinde (kimse) Sessiz sedasız, gürültüsüz bir ilim adamıdır. H. Taner 2) zf. Kimse duymadan, görmeden, sessiz ve gürültüsüz bir biçimde Suat daha fazla dayanamayıp sessiz sedasız odasına çekildi. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
sessiz yürüyüş — is. Bir düşünce, davranış veya uygulamayı, yersiz bularak karşı çıkmak amacıyla sessiz olarak yapılan toplu yürüyüş … Çağatay Osmanlı Sözlük
sessiz film — is., sin., TV Görüntü eşliğinde sesi vermeyen film … Çağatay Osmanlı Sözlük
sessiz harf — is., fi, dbl. Ünsüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
sessiz okuma — is. Yüksek sesle değil, içinden okuma … Çağatay Osmanlı Sözlük
sessiz uyumu — is., dbl. Ünsüz uyumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
durgunluk çökmek — sessiz, sakin duruma girmek Posta kâtibi eskiden çok sert bir adamdı. Fakat gitgide ona garip bir durgunluk çökmüştü. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
put gibi — sessiz, anlamsız bir bakışla ve kımıldamaksızın Düşündüklerimi lakırtı ile gayet kolay anlattığım hâlde kalemi ele alınca put gibi tutuluyorum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük