-
1 bağırtı
1. جعجعة [جَعْجَعَة]Anlamı: bağırma sesi2. زعقة [زَعْقَة]Anlamı: bağırma sesi3. شهقة [شَهْقَة]Anlamı: bağırma sesi4. صراخ [صُرَاخ]Anlamı: bağırma sesi5. صرخة [صَرْخَة]Anlamı: bağırma sesi6. صريخ [صَرِيخ]Anlamı: bağırma sesi7. صياح [صِيَاح]Anlamı: bağırma sesi8. صيحة [صَيْحَة]Anlamı: bağırma sesi9. ضجة [ضَجَّة]Anlamı: bağırma sesi10. عجعجة [عَجْعَجَة]Anlamı: bağırma sesi11. عجيج [عَجِيج]Anlamı: bağırma sesi12. لجب [لَجَب]Anlamı: bağırma sesi13. لجة [لَجَّة]Anlamı: bağırma sesi14. نعير [نَعِير]Anlamı: bağırma sesi15. هتاف [هُتَاف]Anlamı: bağırma sesi16. عياط [عِيَاط]Anlamı: bağırma sesi -
2 çıtlatmak
1. بج [بَجَّ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak2. جرح [جَرَحَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak3. صدع [صَدَّعَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak4. صدع [صَدَعَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak5. صير [صِير]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak6. فتق [فَتَّقَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak7. فتق [فَتَقَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak8. فرى [فَرَّى]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak9. فزر [فَزَرَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak10. فصم [فَصَمَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak11. فطر [فَطَّرَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak12. فلج [فَلَجَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak13. فلق [فَلَقَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak14. فلق [فَلَّقَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak15. مزق [مَزَّقَ]Anlamı: bir şeyden çıt sesi çıkarmak, ayırmak, yarmak -
3 haykırış
1. زعقة [زَعْقَة]Anlamı: haykırmak işi veya sesi2. صراخ [صُرَاخ]Anlamı: haykırmak işi veya sesi3. صرخة [صَرْخَة]Anlamı: haykırmak işi veya sesi4. صريخ [صَرِيخ]Anlamı: haykırmak işi veya sesi5. صياح [صِيَاح]Anlamı: haykırmak işi veya sesi6. صيحة [صَيْحَة]Anlamı: haykırmak işi veya sesi -
4 horultu
1. خرخرة [خَرْخَرَة]Anlamı: horuldama sesi2. خرير [خَرير]Anlamı: horuldama sesi3. شخير [شَخِير]Anlamı: horuldama sesi4. غطيط [غَطِيط]Anlamı: horuldama sesi5. نخر [نَخْر]Anlamı: horuldama sesi6. نخير [نَخِير]Anlamı: horuldama sesi -
5 sessiz
1. ساكت [ساكِت]Anlamı: sesi olmayan, sesi çıkmayan2. صامت [صامِت]Anlamı: sesi olmayan, sesi çıkmayan3. واجم [واجِم]Anlamı: sesi olmayan, sesi çıkmayan -
6 tınlamak
1. دندن [دَنْدَنَ]Anlamı: tın sesi sürüp gitmek2. دن [دَنَّ]Anlamı: tın sesi sürüp gitmek3. دنن [دَنَّنَ]Anlamı: tın sesi sürüp gitmek4. رن [رَنَّ]Anlamı: tın sesi sürüp gitmek5. طنطن [طَنْطَن]Anlamı: tın sesi sürüp gitmek6. طن [طَنَّ]Anlamı: tın sesi sürüp gitmek -
7 uğultu
1. دندنة [دَنْدَنَة]Anlamı: uğuldama sesi2. دن [دَنّ]Anlamı: uğuldama sesi3. دنين [دَنِين]Anlamı: uğuldama sesi4. رنة [رَنَّة]Anlamı: uğuldama sesi5. رنين [رَنِين]Anlamı: uğuldama sesi6. طنطنة [طَنْطَنَة]Anlamı: uğuldama sesi -
8 zırıltı
1. صراخ [صُرَاخ]Anlamı: zırıldama ışı veya sesi2. صريخ [صَرِيخ]Anlamı: zırıldama ışı veya sesi3. صياح [صِيَاح]Anlamı: zırıldama ışı veya sesi4. عجيج [عَجِيج]Anlamı: zırıldama ışı veya sesi5. نعير [نَعِير]Anlamı: zırıldama ışı veya sesi6. عياط [عِيَاط]Anlamı: zırıldama ışı veya sesi -
9 çangırtı
1. خشخشة [خَشْخَشَة]Anlamı: çangırdama sesi2. شخشخة [شَخْشَخَة]Anlamı: çangırdama sesi3. صلصلة [صَلْصَلَة]Anlamı: çangırdama sesi4. صليل [صَلِيل]Anlamı: çangırdama sesi5. قعقعة [قَعْقَعَة]Anlamı: çangırdama sesi -
10 çıngırdamak
1. خشخش [خَشْخَشَ]Anlamı: çıngırak sesi çıkarmak2. شخشخ [شَخْشَخَ]Anlamı: çıngırak sesi çıkarmak3. صلصل [صَلْصَلَ]Anlamı: çıngırak sesi çıkarmak4. صل [صَلَّ]Anlamı: çıngırak sesi çıkarmak5. قعقع [قَعْقَعَ]Anlamı: çıngırak sesi çıkarmak -
11 şıngırtı
1. شخشخة [شَخْشَخَة]Anlamı: şıngırdama sesi2. صلصلة [صَلْصَلَة]Anlamı: şıngırdama sesi3. صليل [صَلِيل]Anlamı: şıngırdama sesi4. قعقع [قَعْقَعَ]Anlamı: şıngırdama sesi5. قعقعة [قَعْقَعَة]Anlamı: şıngırdama sesi -
12 zıp
1. بغتة [بَغْتَة]Anlamı: zıplayan veya birdenbire fırlayan bir şeyin hareketini veya çıkardığı sesi anlatı2. فجأة [فَجْأَة]Anlamı: zıplayan veya birdenbire fırlayan bir şeyin hareketini veya çıkardığı sesi anlatı3. فجاءة [فُجَاءَة]Anlamı: zıplayan veya birdenbire fırlayan bir şeyin hareketini veya çıkardığı sesi anlatı4. فلتة [فَلْتَة]Anlamı: zıplayan veya birdenbire fırlayan bir şeyin hareketini veya çıkardığı sesi anlatı5. مباغتة [مُبَاغَتَة]Anlamı: zıplayan veya birdenbire fırlayan bir şeyin hareketini veya çıkardığı sesi anlatı -
13 homurtu
1. تمتمة [تَمْتَمَة]Anlamı: homurdanma sesi2. دمدمة [دَمْدَمَة]Anlamı: homurdanma sesi3. غمغمة [غَمْغَمَة]Anlamı: homurdanma sesi4. همهمة [هَمْهَمَة]Anlamı: homurdanma sesi -
14 bas
-
15 basso
-
16 gıcırtı
-
17 kıtırdamak
1. طقطق [طَقْطَقَ]Anlamı: kuru bir şey kıtır sesi çıkarmak2. طق [طَقَّ]Anlamı: kuru bir şey kıtır sesi çıkarmak -
18 mikrofon
1. مذياع [مِذْياع]2. ميكروفون [مِيكْرُوفُون] -
19 tıkırdamak
-
20 vırıltı
См. также в других словарях:
šeši — šešì, šẽšios num. card. (4) K, Rtr, Š, DŽ, NdŽ, KŽ; H, MŽ, KlG44, Sut, N, M, L skaičius ir kiekis 6: Šešìs iš dviejų padauginti, padalyti OGLIII320. Šešios dešimtys SD1179, R. Šešis kartus SD1178. Šešis sykius kartotas LL247. Šẽšios dukterys… … Dictionary of the Lithuanian Language
šeši — šeši̇̀, šẽšios Šeši̇̀ tūkstančiai … Bendrinės lietuvių kalbos žodyno antraštynas
Sesi — Sesi, s. Gräber, vorgeschichtliche … Meyers Großes Konversations-Lexikon
sesí — m. Cuba y P. Rico. Pez muy parecido al pargo, de unos 30 cm de longitud, con las aletas pectorales negras y la cola amarilla … Diccionario de la lengua española
Sesi — Sese Grande auf Pantelleria Eine Sese (plur. Sesi) ist ein turmartiger Bau auf der heute zu Italien gehörenden Insel Pantelleria südlich von Sizilien. Die zahlreichen Sesi auf Pantelleria zeugen davon, dass diese Insel schon früh besiedelt wurde … Deutsch Wikipedia
sesí — ► sustantivo masculino Cuba, P Rico ZOOLOGÍA Pez lutiánido, similar al pargo, con aletas pectorales negras y cola amarilla. (Lutianus bucanella.) * * * sesí (varias especies del género Anisotremus) m. Cierto *pez perciforme de unos 30 cm de largo … Enciclopedia Universal
sesi soluğu çıkmamak (veya kesilmek) — (bir kimsenin) sesi çıkmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeşi beş görmek — alay yanlış görmek Asıl âşığın gözü şeşi beş görür, kulağı Mısır daki sağır sultanın duyduğunu bile duymaz. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
SESI — Serviço Social da Industria (Community » Non Profit Organizations) Serviço Social da Industria (Community) * Superior Energy Services, Inc. (Business » NASDAQ Symbols) … Abbreviations dictionary
SESI — abbr. SUPERIOR ENERGY SVC INC NASDAQ … Dictionary of abbreviations
sesi — (Lerik) qıyıq … Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti