Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

satrançta

См. также в других словарях:

  • ferz çıkmak — satrançta piyade, karşıdaki en son kareye kadar sürülüp vezir olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • at — is. 1) Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan 2) Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş Birleşik Sözler at arabası atbalığı atbaşı at… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fil — is., hay. b., Ar. fīl 1) Filgillerin hortumlular takımından, Afrika ve Asya nın sıcak bölgelerinde yaşayan, çok iri, kalın derili hayvan (Elephas) 2) Satrançta çapraz hareket ettirilen taş Birleşik Sözler fildişi fil dişi fil elması fil faresi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hamle — is., Ar. ḥamle 1) İleri atılma, atılım, saldırış Karımı diz çöktüğü yerden bir hamlede kaldırarak kucağıma aldım, dışarıya fırlattım. R. H. Karay 2) Saldırış, savlet 3) Satrançta ve damada taş sürme işi 4) sp. Atak (II) Birleşik Sözler bir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • piyon — is., Fr. pion 1) Satrançta oyunun başında ön sıraya dizilen, bulundukları sıra üzerinde ilk hamlede bir veya iki hane gidebilen sekiz küçük taş, piyade 2) mec. Bir çıkar sağlamak için yararlanılan, istenildiği gibi kolayca kullanılabilen kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • satranç — is., cı, Far. ṣadrenc İki kişi arasında altmış dört kareli bir tahta üzerinde değerleri ve adları değişik olan on altışar siyah ve beyaz taşlarla oynanan bir oyun İki kişiyi birden satrançta mat ettim. A. Gündüz Birleşik Sözler satranç tahtası… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • satranç taşı — is. Satrançta kullanılan taşlardan her biri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vezir — is., tar., Ar. vezīr 1) Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa unvanını taşıyan kimse 2) Satrançta, her yöne gidebilen, önemce ikinci sırada gelen taş, ferz Çok güzel. Şimdi ben veziri iki tane… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mat etmek — 1) satranç oyununda yenmek İki kişiyi birden satrançta mat ettim. A. Gündüz 2) bir tartışma sonunda karşısındakini cevap veremez duruma düşürmek Başkaları onları mat etmeden onlar kendi çelişkileri ile kendilerini çelmeliyorlardı. H. Taner 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»