-
1 satrançta piyon
peyak -
2 mat. satrançta şahın esir alınması
mat -
3 hamle
1. تبديل [تَبْدِيل]2. دورة [دَوْرَة]3. عارض [عارِض]4. مناوبة [مُنَاوَبَة]5. نوبة [نَوْبَة] -
4 mat
mat sikisini de ( satrançta) \mat ettim ich habe alle beide (schach) matt gesetztrakibini \mat etmek den Gegner matt setzenbirini \mat etmek jdn mattsetzen; ( bozmak) jdn ermatten\mat olmak ermattet sein -
5 بيدق
بَيْدَق1. piyadeAnlamı: piyon2. paytakAnlamı: satrançta piyade taşı3. piyonAnlamı: satrançta küçük taş -
6 обыгрывать
-
7 превосходить
несов.; сов. - превзойти́1) üstün olmak; geçmekв ша́хматах он тебя́ уже́ превзошёл — satrançta seni geçti artık
умо́м он тебя́ не превосхо́дит — akılca senden üstün değildir
по огнево́й мо́щи э́то подразделе́ние превосхо́дит батальо́н — ateş gücü bakımından bu birlik bir taburdan üstündür
2) ( превышать) aşmak, geçmek, aşkın olmakпревзойти́ все ожида́ния — tahminlerin üstünde olmak
••превзойти́ самого́ себя́ — kendi kendini aşmak
-
8 bishop
n. piskopos; fil (satranç); sıcak şarap* * *piskopos* * *['biʃəp]1) (a Christian clergyman in charge of a group of churches, usually in a large city or area: the Bishop of Lincoln; He was made a bishop two years ago.) pispokos2) (one of the pieces in chess.) (satrançta) fil -
9 vezir
\vezir (satrançta)ferzîn--------lele--------paşdoşek--------paşmîr--------wezîr--------şah yar--------şalyar -
10 ლაზიერი
i.şah (satrançta) -
11 პაიკი
i.(satrançta) piyon, piyade, paytak -
12 at
atII s1) Pferd nt, Ross nt\atları arabaya koşmak die Pferde vor den Wagen spannen, die Pferde anspannen\atını sağlam kazığa bağlamak auf Nummer sicher gehen\atlar tepişir, arada eşekler ezilir wenn sich die Großen streiten, müssen die Kleinen bluten -
13 fil
-
14 kale
-
15 piyon
-
16 şah
-
17 vezir
-
18 schachmatt
schachmatt ['-'-] adj1) ( beim Schachspiel) mat;jdn \schachmatt setzen birini (satrançta) mat etmek -
19 Läufer
-
20 تبديل
تَبْدِيل1. varyasyonAnlamı: çeşitleme, değişim2. kalpAnlamı: bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme3. çevirimAnlamı: çevirme işi4. tadilAnlamı: değişiklik5. keşiklemeAnlamı: almaş, münavebe6. tadilatAnlamı: değişiklik7. münavebeAnlamı: nöbetleşme, kesikleşme8. deplasman9. hamle10. değişim11. keşikAnlamı: sıra, nöbet12. becayişAnlamı: yer değiştirme
- 1
- 2
См. также в других словарях:
ferz çıkmak — satrançta piyade, karşıdaki en son kareye kadar sürülüp vezir olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
at — is. 1) Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan 2) Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş Birleşik Sözler at arabası atbalığı atbaşı at… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fil — is., hay. b., Ar. fīl 1) Filgillerin hortumlular takımından, Afrika ve Asya nın sıcak bölgelerinde yaşayan, çok iri, kalın derili hayvan (Elephas) 2) Satrançta çapraz hareket ettirilen taş Birleşik Sözler fildişi fil dişi fil elması fil faresi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hamle — is., Ar. ḥamle 1) İleri atılma, atılım, saldırış Karımı diz çöktüğü yerden bir hamlede kaldırarak kucağıma aldım, dışarıya fırlattım. R. H. Karay 2) Saldırış, savlet 3) Satrançta ve damada taş sürme işi 4) sp. Atak (II) Birleşik Sözler bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
piyon — is., Fr. pion 1) Satrançta oyunun başında ön sıraya dizilen, bulundukları sıra üzerinde ilk hamlede bir veya iki hane gidebilen sekiz küçük taş, piyade 2) mec. Bir çıkar sağlamak için yararlanılan, istenildiği gibi kolayca kullanılabilen kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
satranç — is., cı, Far. ṣadrenc İki kişi arasında altmış dört kareli bir tahta üzerinde değerleri ve adları değişik olan on altışar siyah ve beyaz taşlarla oynanan bir oyun İki kişiyi birden satrançta mat ettim. A. Gündüz Birleşik Sözler satranç tahtası… … Çağatay Osmanlı Sözlük
satranç taşı — is. Satrançta kullanılan taşlardan her biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
vezir — is., tar., Ar. vezīr 1) Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa unvanını taşıyan kimse 2) Satrançta, her yöne gidebilen, önemce ikinci sırada gelen taş, ferz Çok güzel. Şimdi ben veziri iki tane… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mat etmek — 1) satranç oyununda yenmek İki kişiyi birden satrançta mat ettim. A. Gündüz 2) bir tartışma sonunda karşısındakini cevap veremez duruma düşürmek Başkaları onları mat etmeden onlar kendi çelişkileri ile kendilerini çelmeliyorlardı. H. Taner 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük