-
1 sabit fikir
-
2 sabit fikir
выпад. -kri; психол.навя́зчивая иде́я, идефи́кс -
3 sabit fikir
n. obsession, fixed idea, monomania, idee fixe, bee, crank, hobbyhorse* * *obsession -
4 sabit fikir
ramana pêdand -
5 sabit fikir
fixed idea, obsession -
6 sabit fikir haline gelmiş
adj. one-track -
7 sabit
sabit balon Fesselballon m;sabit disk EDV Festplatte f;sabit fikir fixe Idee;sabit fiyat feste(r) Preis;sabit gelir feste(s) Einkommen;sabit para harte Währung;sabit olmak feststehen, erwiesen sein -
8 sabit
\sabit görülmek als erwiesen gelten\sabit olmak sich erweisen, feststehenaksi \sabit oluncaya kadar bis zum Beweis des Gegenteils, bis das Gegenteil erwiesen ist3) ( hep aynı kalan) fest\sabit bir doğru eine feste Gerade\sabit gelir ein festes Einkommen4) fix\sabit bir fikir eine fixe Idee -
9 fikir
",-kri thought, idea, opinion. -imce in my opinion. -ini açmak to express one´s opinion. - adamı intellectual, savant. - alışverişi/teatisi exchange of views. - almak /dan/, -ini almak /ın/ to get (someone´s) opinion. - beyan etmek to give an opinion. - edinmek to have an idea; to form an opinion (about). - hareketleri movements of thought. - işçisi white-collar worker. -inde olmak to be of the opinion; to have the intention (of). -i sabit fixed idea, idée fixe. - vermek 1. to express one´s opinion. 2. /a/ to suggest a course of action (to someone). - yormak to ponder, think hard, rack one´s brains. - yürütmek to put forward an idea, state one´s opinion." -
10 sabit
",-ti 1. fixed, stationary; stable; invariable, constant. 2. fast (color, dye), (color) that won´t fade or rub off; indelible (ink, stain, pencil). 3. fixed (stare). 4. proven, established. - balon mil. captive balloon. - fikir fixed idea, idée fixe. - fiyat fixed price. - gelir fixed income. - yıldız fixed star." -
11 fixed idea
sabit fikir -
12 fixed idea
sabit fikir -
13 idée fixe
sabit fikir, saplanti -
14 obsession
n. takıntı, saplantı, sabit fikir, sürekli endişe* * *1. obsesyon 2. sabit fikir* * *[-ʃən]noun an obsession about motorbikes.) saplantı, tutku -
15 monomania
n. sabit fikir, saplantı, sabit fikirlilik* * *saplantı deliliği -
16 აკვიატებულ
s.sabit, oynamaz აკვიატებული აზრი sabit fikir -
17 bee
n. arı, arı gibi çalışan kimse; gün; toplanma, yardımlaşma; sabit fikir, takıntı; b harfi* * *arı* * *[bi:]1) (a four-winged insect that makes honey.) arı2) ((especially American) a meeting for combined work and enjoyment: a knitting bee.) eğlenceli toplu çalışma, imece•- beehive- beeswax
- a bee in one's bonnet
- make a bee-line for -
18 crank
adj. laçka, gevşek, güçsüz, dengesi bozulabilir————————n. kol, krank; acayip kimse; manivelâ; kelime oyunu; saplantı; sabit fikir; takıntılı kimse; huysuz————————v. krankla bağlamak, krankla çalıştırmak* * *1. krank 2. kıvır (v.) 3. düşkün (n.)* * *[kræŋk](a person with strange or odd ideas.) eksantrik birisi- cranky- crankiness -
19 hobbyhorse
n. at başlı değnek, oyuncak at, atlıkarınca atı, dönüp dolaşıp gelinen konu, sabit fikir, takıntı* * *oyuncak at -
20 idee fixe
n. sabit fikir, saplantı, takıntı
- 1
- 2
См. также в других словарях:
sabit fikir — is., kri, ruh b. Saplantı … Çağatay Osmanlı Sözlük
fikir — is., kri, Ar. fikr 1) Düşünce İşimizi, gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu. M. Ş. Esendal 2) Düşün 3) esk. Kuruntu Birleşik Sözler fikir adamı fikir babası fikir hürriyeti fikir işçisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sabit — sf., Ar. ṣābit 1) Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan 2) Gerçekliği tespit edilmiş, kanıtlanmış olan 3) mec. Değişmeyen, hep aynı kalan, önceden ayarlanmış Sabit gelir. Birleşik Sözler sabit fikir sabitkadem sabit kalem sabit kur… … Çağatay Osmanlı Sözlük
saplantı — is., ruh b. Kişinin, etkisinden kendini kurtaramadığı yersiz saçma düşünce, sabit fikir, fikrisabit, idefiks Üstadı bu saplantısından kurtarmak kolay olmamıştı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük