-
1 süpürmek
-
2 süpürmek
vt auskehren, fegen -
3 süpürmek
подмета́ть смета́ть* * *-i1) мести́, подмета́ть2) (тж. silip süpürmek) всё пое́сть, ничего́ не оста́вить3) перен. вы́мести, уничто́жить -
4 süpürmek
В1) мести́, подмета́ть2) чи́стить щёткой (платье)3) (тж. silip süpürmek) очи́стить под метёлку; подчи́стить, ничего́ не оста́вить; всё пое́сть4) перен. смести́, вы́мести; уничто́жить -
5 süpürmek
себерү -
6 süpürmek
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > süpürmek
-
7 süpürmek
v. sweep, sweep up, brush, give smth. a sweep, whisk* * *sweep -
8 süpürmek
bimale)--------maliştin (dimale)--------maliştin--------malîn--------miştin -
9 süpürmek
пхъэнкIын -
10 süpürmek
خمقشقمكسحكنس -
11 süpürmek
1. خم [خَمَّ]Anlamı: süpürge ile temizlemek2. قش [قَشَّ]Anlamı: süpürge ile temizlemek3. قم [قَمَّ]Anlamı: süpürge ile temizlemek4. كسح [كَسَحَ]Anlamı: süpürge ile temizlemek5. كنس [كَنَسَ]Anlamı: süpürge ile temizlemek -
12 süpürmek
"to sweep; to sweep away" -
13 süpürmek
/ı/ 1. to sweep (a place). 2. to sweep away, get rid of (someone, something) completely. -
14 süpürmek
süpürmək -
15 supurmek
zamiatać -
16 süpürmek
obetrzeć; ocierać; ścierać; wycierać; zamiatać; zetrzeć -
17 silip süpürmek
а) произвести́ убо́рку, убра́ться (в квартире, комнате и т. п.)б) смести́ / стере́ть с лица́ земли́в) съесть всё до́чиста -
18 yerleri süpürmek
волочи́ться ( об одежде) -
19 silip süpurmek
v. sweep the stakes -
20 silip süpürmek
v. clean out, mop up, sweep, gobble up, gobble, put away, polish off, dispatch, punish
См. также в других словарях:
süpürmek — II, 85 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
süpürmek — i 1) Bir şeyin, bir yerin üstündeki çer çöp, toz toprak vb. şeyleri süpürge, fırça veya başka bir araçla toplamak, temizlemek Dükkânların önünü çocuklar süpürür. S. F. Abasıyanık 2) mec. Çıkarıp atmak, kovmak Yanında binlerce kurbanlık ile /… … Çağatay Osmanlı Sözlük
halı altına süpürmek — çözümlenemeyen sorunların görüşülmesini ertelemek, gözden uzak etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
silip süpürmek — 1) evi, ortalığı temizlemek 2) ne var ne yoksa hepsini yemek Büyükdere den yanına bir sepet kiraz aldığı vakit, sandalda bütün kirazı silip süpürür. S. Birsel 3) ne var ne yok hepsini alıp götürmek veya yok etmek Bu, nereden ve kimden geldiği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerleri süpürmek — saç, etek, paça çok uzun olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAMME — Süpürmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
çalmak — i, e, ar 1) Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. F. R. Atay 2) Vurarak veya sürterek ses çıkartmak Bir yandan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gırgırlamak — i Gırgırla süpürmek Halıları gırgırladı … Çağatay Osmanlı Sözlük
halı — is. Yere veya mobilya üstüne serilmek, duvara gerilmek için, genellikle yünden dokunan, kısa ve sık tüylü, nakışlı, kalın yaygı Pencerelerden Türk kadınlarının dokuduğu halılar ve seccadeler sarkıyor. F. R. Atay Birleşik Sözler halıhane halı saha … Çağatay Osmanlı Sözlük
silmek — i, er 1) Bir şeyin ıslaklığını gidererek kuru duruma getirmek Terlemiş gibi alnını elinin tersiyle sildi. Ö. Seyfettin 2) nsz Üzerine genellikle bir bez sürterek tozlarını, kirlerini almak veya parlatmak Türküler çağırarak tahta siliyorlar. Y. Z … Çağatay Osmanlı Sözlük