-
1 sökmek
1. v/t herausnehmen; abnehmen, ernten, pflücken; abreißen; durchkommen (durch z.B. die Menge); Baum ausreißen; Motor auseinander nehmen; demontieren; Naht auftrennen; Nagel herausreißen; Pferde abspannen; Schraube herausdrehen, herausschrauben; Schrift entziffern; Steigung bewältigen; Zahn ziehen; Zelt abbrechen;söküp atmak ausmerzen, loswerden2. v/i eintreffen;bana sökmez! fig fam das zieht bei mir nicht! -
2 sökmek
I vt1) demontieren, abmontieren, abbauen; ( parçalarına ayırmak) auseinandernehmen2) ( karışık bir yazıyı okumak) entzifferndört ayda okumayı söktü in vier Monaten hat er das Lesen geschafftII vişafak söküyor der Morgen dämmert2) ( çıkagelmek) eintreffen3) ( fam) ziehenbu bana sökmez das zieht bei mir nichtbu oyun her zaman söker dieser Trick zieht immer -
3 sökmek
(söker)В1) распа́рывать, отпа́рыватьbu dikişi sökünüz — распори́те э́тот шов
2) отделя́ть; отвя́зыватьvidasını sökmek — отви́нчивать винт
3) разбира́ть (оружие, машину); разнима́ть (на части)makineyi sökmek — разбира́ть маши́ну
4) вырыва́ть; выдёргивать; отрыва́ть; отдира́ть; срыва́тьağacı sökmek — вы́рвать де́рево
5) прокла́дывать себе́ доро́гу; пробира́ться; переправля́ться; проезжа́ть через что; проходи́ть; пересека́ть6) разбира́ть, понима́ть (напр. написанное)- ın manasını sökmek — пости́чь смысл (чего-л.)
7) взмета́ть, поднима́ть (целину), распа́хивать (новь)8) физиол. выделя́ться, отделя́ться9) появи́ться внеза́пно -
4 sökmek
вывёртывать вывора́чивать разбира́ть распа́рывать* * *-i1) вырывать, выдёргивать, срывать, оторвать2) разбирать (машину и т. п.)3) прокладывать себе дорогу, преодолевать; проезжать через что4) распарывать; распускать5) разбирать, расшифровывать7) физиол. выделяться ( из организма)9) перен. заставить отказаться (от суждений и т. п.)10) арго выгореть, получиться•• -
5 sökmek
v. rip, unstitch, ravel, ravel out, rip off, undo, tear down, unfix, detach, demount, dismount, cut loose, disassemble, disjoint, dismantle, knock down, read, slit, take down, unpick, unrig--------sökmek (şafak)v. spring--------sökmek (örgü)v. unravel -
6 sökmek
1. (dikiş sökmek) ГЪЭТIЭПIЫН2. (bostan sökmek) къэтIыжьын/ къэтIыжын, къыхэхыжьын/ къыхэхыжын, КЪЫХЭТIЫКIЫН, ичыжьын/ ичыжын, къичыжьын/ къичыжын, къыхэчыжьын/ къыхэчыжын -
7 sökmek
сүтү -
8 sökmek
демонтировать, снимать, выдергивать, вырывать, разбирать, разъединять, расцеплятьİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sökmek
-
9 sökmek
bişkaftin--------helişandin--------helkişandin--------jêkirin--------rakirin--------rakişandin--------verişandin -
10 sökmek
demontować; zdemontować -
11 sökmek
хэхын, къикIын, къыхэкIын, къэгъэтIэпIын -
12 sökmek
اقتلع -
13 sökmek
اقتلع [اِقْتَلَعَ] -
14 sökmek
"to pull out, to pull up, to uproot; to tear down; to unravel, to rip, to unstitch; to take sth apart, to take sth down, to dismantle, to disassemble; to extract; to to decipher; to be able to read; to break through;" "to break; to be effective, to work" -
15 sökmek
"1. /ı/ to pull up; to uproot; to pull out; to rip out; to take out; to take down. 2. /ı/ to dismantle, take apart; to rip, undo, unstitch; to unravel. 3. /ı/ to get through or over (a place difficult of passage). 4 /ı/ to read, decipher (handwriting); to understand, get the meaning of (an abstruse passage). 5. /ı/ to learn to read (an alphabet); to learn (to read). 6. /ı/ (for a drug) to cause (mucus, urine, feces) to be discharged. 7. (for mucus, urine, feces) to begin to be discharged. 8. to begin to come one after the other. 9. to appear suddenly. 10. /a/ slang to make a dent on (someone), affect (someone): Cakan bana sökmez! Your big talk doesn´t cut any ice with me!" -
16 sökmek
çıxartmaq, sökmək -
17 sökmek
demontovat; rozebrat; rozmontovat; zničit -
18 kökünden sökmek
v. eradicate, extirpate, root out, disroot, root away, root up, tear up, uproot--------kökünden sökmek (ağaç)v. stub, stub up -
19 ciğerini sökmek
нанести́ уда́р -
20 dişini sökmek
вы́рвать ко́гти; обезвре́дить
См. также в других словарях:
sökmek — i, er 1) Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak Bu çoban öyle güçlü görünüyor ki şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür. Y. Kemal 2) Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak Makineyi sökmek. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sökmek — sövmek I, 27bkz: sögmek sökmek, yarmak, yırtmak; diz çökmek, I, 444; I I, 21, 22 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tan ağarmak (veya atmak veya sökmek) — gün doğmaya başlamak, şafak sökmek Artık tan sökünceye kadar gelsin gazeller, şarkılar, feryatlar. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
okumayı sökmek — okula yeni başlayan öğrenci, verilen eğitim sonrası okumaya başlamak, okuma becerisini kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şafak sökmek — sabahleyin ortalık aydınlanmaya başlamak Şafak sökerken evden çıkıyor, akşam karanlığında dönüyordu. R. Enis … Çağatay Osmanlı Sözlük
çatır çatır sökmek — bir şeyi zorlayarak yerinden söküp çıkarmak Ben, altın dişini çatır çatır söktüklerini gözlerimle gördüm. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kök sökmek — çok çetin iş görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazıyı çıkarmak (veya sökmek) — okuyabilmek Benim yerinden dahi kımıldatmaya gücümün yetmediği Afrika seyahatnamesini yere indirtir, kendim de yere uzanır, gözlerim ağrıyıncaya kadar yazıları sökmeye çalışırdım. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
tırnaklarını sökmek — (birinin) elindeki güçten yoksun bırakmak, etkisini yok etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ciğerini sökmek — (birinin) bir kimseyi çok büyük zararlara uğratmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dişini sökmek — (birinin) kötülük edemeyecek duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük