Перевод: с русского на все языки

со всех языков на русский

pişirmek

См. также в других словарях:

  • pişirmek — i 1) Bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek bir duruma getirmek Kahvesini de pekâlâ kendi pişirebilecekken eşinin önüne getirmesini bekler. H. Taner 2) nsz Isı etkisiyle belirli bir kullanıma elverişli duruma getirmek Tuğla …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işi pişirmek — tkz. aralarında gizlice anlaşmak Böyle olunca da Saffet Ferit için kızla işi pişirmek bir saat meselesi hâline gelecekti. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ensesinde boza pişirmek — 1) ısıtmak, kızgın duruma getirmek Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş, vücutlarının teri mintanlarının üstüne çıkmıştı. H. Taner 2) birini çok üzmek, tedirgin etmek İhtiyarlık kepaze şey... Şimdi çocuk evde ensemde boza pişiriyor. R. N.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pazarlığı pişirmek — pazarlıkta uyuşma sağlayacak duruma gelmek Ne olacak efendim! Pazarlığı pişirdiler. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bulamak — pişirmek III, 270 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • pışıglamak — pişirmek III, 335, 336 pişmiş I, 379; II I, 23bkz: pışıg …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • pışurmak — pişirmek, II, 78 pis, dağar ve tulum gibi şeylerin dibinde kalan çöküntü, tortu I, 328 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • DABV — Pişirmek. * Tağyir etmek, değiştirmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SALY — Pişirmek. * Yakmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SELA' — Pişirmek. * Eritmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ateş — is., Far. āteş 1) Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr Uygarlık ateşten doğmuştur. 2) Tutuşmuş olan cisim 3) Isıtmak, pişirmek için kullanılan yer veya araç Yemeği ateşten indirdim. 4) Patlayıcı silahların atılması Top… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»