-
1 patlatmak
vt2) kafa \patlatmak ( fam) sich den Kopf zerbrechenbir şey üzerinde kafa \patlatmak ( fam) an etw zu knacken habenbirine bir tane \patlatmak ( fam) jdm eine ballern [o knallen]birinin ödünü \patlatmak ( fam) jdn zu Tode erschreckensopayla ona bir tane patlattı er hat ihm mit dem Stock eins übergebraten -
2 patlatmak
-
3 beyin
elektronik beyin Elektronengehirn n;beyin patlatmak sich (D) den Kopf zerbrechen;beyin sarsıntısı Gehirnerschütterung f;beyin sektesi Gehirnschlag m;beyin yıkama Gehirnwäsche f;-in beyni atmak in Wut geraten;b-nin beyni sulanmak fam unp jemandem raucht der Kopf -
4 kafa
kafa Kopf m; Schädel m; fig Köpfchen n (Verstand);kafa dengi Gesinnungsgenosse m;kafa işçisi Kopfarbeiter m, -in f;kafa patlatmak sich (D) den Kopf zerbrechen;kafa sallamak zu allem ja sagen;-e kafa tutmak sich auflehnen gegen A;kafa tutucu Trotzkopf m;-e kafa yormak sich (D) den Kopf zerbrechen über A;-in kafası bozulmak fig aus der Haut fahren;-in kafası işlemek nicht auf den Kopf gefallen sein;-in kafası şişmek fig einen schweren Kopf haben;-i kafasına koymak sich (D) etwas ( oder es) in den Kopf setzen (zu …);-in kafasına vurmak Wein jemandem in den Kopf steigen;-i kafasında tutmak behalten A, nicht vergessen A;kafasını kadırmak sein Haupt erheben;kafasını taştan taşa çarpmak sich (D) an die Brust schlagen;kafayı çekmek fam sich besaufen;ucuz yoldan kafayı bulma fam Flatratesaufen n -
5 taban
taban Fußsohle f; Schuhsohle f; fig Fuß m; Sockel m; Plateau n; MATH Basis f; (Fluss)Bett n; Grund m; Sohle f (eines Bergwerks); TECH Ankerpflug m; Edelstahl m, Damaszener Stahl m;taban fiyat AGR gesetzliche(r) Mindestpreis;taban tepmek (oder patlatmak) sich D die Füße wund laufen;tabana kuvvet! nimm die Beine in die Hand!;taban tabana zıt direkt entgegengesetzt;tabanları yağlamak sich auf die Beine machen; sich aus dem Staub machen -
6 espri
espri s1) Witz m, Gag m\espri patlatmak Witze reißen\espri yapmak witzelnişin \esprisi... ( fam) der Witz bei der Sache ist...işin bütün \esprisi bu ( fam) das ist der ganze Witz bei der Sacheher masalın \esprisi vardır jedes Märchen hat einen wahren Kernişin \esprisi, ... die Pointe von der Sache ist,... -
7 patlatma
-
8 taban
См. также в других словарях:
patlatmak — i 1) Patlama işine yol açmak Kulakları patlatan bir ses bütün ormanı, bütün kuşları, bütün dünyayı susturdu. M. Ş. Esendal 2) Bir silahı veya patlayıcı bir maddeyi ateşlemek 3) mec. Bir insanın sabrını tüketmek 4) nsz Tokat atmak Şimdi patlatırım … Çağatay Osmanlı Sözlük
şamar patlatmak — aniden güçlü bir tokat atmak Sağ avcumun bir şamar patlatmak için nasıl kaşındığını hâlâ unutmuyorum. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
çömlek patlatmak — çocuk oyunlarında ebeyi yanıltmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
espri patlatmak — konuşma sırasında, beklenilmedik anda, ortama uygun hoş, nükteli veya ilginç söz söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mısır patlatmak — cin mısırını kalburda ve ateş üzerine tutarak patlamasını sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ödünü koparmak (veya patlatmak) — (birinin) çok korkutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
taban tepmek (veya patlatmak) — uzun yol yürümek Her akşam gazete başına kırk para kazanmak için şehrin dört bir köşesinden buraya kadar taban tepmek... R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tokat atmak (veya patlatmak) — 1) el içi ile vurmak 2) argo dolandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
afyonunu patlatmak — argo (birinin) kendi keyfine dalmış olan birini öfkelendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
haber patlatmak — çok önemli bir haberi ilk kez açıklamak Bu haberi patlatacak olan gazete en az bir hafta gündemi belirlemiş olacak. A. Ümit … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa patlatmak — bir konu üzerinde pek çok düşünmek Sen sabahtan akşama kadar rahat rahat oturuyorsun, ben kafa patlatıyorum. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük