-
1 oyalamak
vt1) hinhaltentakviye gelinceye kadar düşmanı \oyalamak den Feind hinhalten, bis Verstärkung kommt2) ( meşgul etmek) aufhalten, beschäftigen3) ( bekletmek) warten lassen4) ( eğlendirmek) unterhalten -
2 oyalamak
отвлека́ть* * *I -iукраша́ть кружева́ми (женские носовые платки и т. п.)II -i1) отвлека́ть; развлека́ть, занима́ть, забавля́тьçocuğu oyalamak — развлека́ть ребёнка
yolda beni oyalamasalardı, size yetişirdim — е́сли бы меня́ не задержа́ли / не отвлекли́ по доро́ге, я бы успе́л к вам
2) перен. води́ть за нос, моро́чить го́лову, вводи́ть в заблужде́ние3) воен. ско́вывать, сде́рживать ( противника) -
3 oyalamak
v. put off, divert, string along, waste smb.'s time, delay, temporize, entertain, amuse, stall, stall off, embroider -
4 oyalamak
-
5 oyalamak
ewiqandin--------gêzirandin -
6 oyalamak
пэгъэплъэн -
7 oyalamak
أشغل -
8 oyalamak
أشغل [أَشْغَلَ] -
9 oyalamak
"to detain, to put sb off, to gain time; to divert, to distract (sb's) attention" -
10 oyalamak
",oyalandırmak /ı/ 1. to detain (someone) (so that he is delayed in doing something). 2. to put (someone) off with trumped-up excuses. 3. to distract, keep (someone) busy; to divert, amuse." -
11 oyalamak
1) fikrini dağıtmaq, başını qarışdırmaq; 2) başını tovlamaq, aldatmaq, kələk gəlməkaldatmaq, gözlətmək, qılıqlamaq, uzatmaq -
12 kenarını oyalamak
v. pink out, pink -
13 oyalandırmak
-
14 oyalamamak
v. (neg. form of oyalamak) put off, divert, string along, waste smb.'s time, delay, temporize, entertain, amuse, stall, stall off, embroider -
15 oyalama
-
16 oyalanmak
vi2) sich aufhalten3) ( boşuna zaman harcamak) trödeln4) ( vakit geçirmek) sich die Zeit vertreiben5) ( beklemek) warten -
17 oynatmak
I vt2) ( kımıldatmak) bewegen3) ( fig)birinin yüreğini \oynatmak jdn erschrecken6) aklını \oynatmak wahnsinnig werden, den Verstand verlieren -
18 takviye
takviye s1) Verstärkung f\takviye etmek verstärken\takviye gelinceye kadar düşmanı oyalamak den Feind hinhalten, bis Verstärkung kommt -
19 emzik
مصاصة [مَصَّاصَة] -
20 oyalanmak
انشغل [اِنْشَغَلَ]Anlamı: oyalamak işine konu olmak
См. также в других словарях:
oyalamak — 1. i 1) Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı. B. Necatigil 2) Vakit kazanmak için aldatmak 3) Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
savsaklamak — oyalamak … Beypazari ağzindan sözcükler
estek köstek etmek — oyalamak, yersiz bahaneler bulmak, işten kaçınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aldatmak — i 1) Beklenmedik bir davranışla yanıltmak Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır. P. Safa 2) Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak Üç defadır bu yezit beni aldatıyor. B. Felek 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
avutmak — i 1) Bir kimsenin acısını veya sıkıntısını yatıştırmak, teselli etmek İnsanı sıkıntılı zamanlarda kitap kadar avutan bir şey yoktur. 2) Oyalamak Çocuk annem diye tutturdu, güç avuttuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
bekletmek — i 1) Bekleme işini birine yaptırmak Tam yirmi dakika beklettin beni. M. C. Kuntay 2) Oyalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğlemek — i 1) Durdurmak Deveniz gidiyordu eğleyemedim / Kıratın boşanmış bağlayamadım. Halk türküsü 2) Oyalamak Beni işler eğledi de vaktinde yetişemedim. 3) Avutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğlendiri — is. Gazino, bar vb. yerlerde müşterileri oyalamak, eğlendirmek amacıyla yapılan ilgi çekici gösteri, atraksiyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
emzik — is., ği 1) Süt çocuklarını oyalamak için ağızlarına verilen kauçuk meme Parkta daldılar dedikoduya / Dün kaldıkları yerden devam ettiler / Yavrular da birbirlerine / Emziklerini ikram ettiler. A. N. Asya 2) Beslemek için süt çocuklarına meme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurt masalı — is. Birini oyalamak, kendini suçsuz göstermek için ileri sürülen gereksiz, inandırıcı olmayan sözler Bana gene bir sürü kurt masalı okudu … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyalama — is. Oyalamak işi Bilirim bu oyalama usullerini. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük