-
1 ortak
شريكمشترك -
2 ortak
1. شريك [شَرِيك]Anlamı: şerik, hissedar2. مشترك [مُشْتَرَك] -
3 ortak kat
مضاعف -
4 ortak yaşama
تضامنتكافل -
5 ortak kat
مضاعف [مُضَاعَف] -
6 ortak yaşama
1. تضامن [تَضَامُن]2. تكافل [تَكَافُل] -
7 iştirakçi
1. شريك [شَرِيك]Anlamı: ortak olan2. متشارك [مُتَشَارِك]Anlamı: ortak olan3. محاص [مُحَاصّ]Anlamı: ortak olan4. مساهم [مُسَاهِم]Anlamı: ortak olan5. مشارك [مُشَارِك]Anlamı: ortak olan6. مشترك [مُشْتَرِك]Anlamı: ortak olan7. مقاسم [مُقَاسِم]Anlamı: ortak olan -
8 kardeş
1. أخ [أَخ]Anlamı: aynı ana babadan doğmuş2. آلف [آلِف]3. إلف [إِلْف]4. أليف [أَلِيف]5. أنيس [أَنِيس]6. خل [خِلّ]7. خليل [خَلِيل]8. شقيق [شَقِيق]Anlamı: aynı ana babadan doğmuş9. مرافق [مُرَافِق] -
9 boy
1. رهط [رَهْط]2. سبط [سِبْط]3. عشيرة [عَشِيرَة]4. قبيلة [قَبِيلَة]5. عمارة [عَمَارَة] -
10 davar
1. أنعام [أَنْعام]Anlamı: koyun ve keçiye verilen ortak ad2. سائمة [سائِمَة]Anlamı: koyun ve keçiye verilen ortak ad3. ضأن [ضَأْن]Anlamı: koyun ve keçiye verilen ortak ad4. ماشية [ماشِيَة]Anlamı: koyun ve keçiye verilen ortak ad5. مواش [مَوَاشٍ]Anlamı: koyun ve keçiye verilen ortak ad -
11 partner
1. قسيم [قَسِيم]Anlamı: eş, iş arkadaşı, ortak2. مشارك [مُشَارِك]Anlamı: eş, iş arkadaşı, ortak3. مشتاع [مُشْتاع]Anlamı: eş, iş arkadaşı, ortak4. مشترك [مُشْتَرِك]Anlamı: eş, iş arkadaşı, ortak5. مقاسم [مُقَاسِم]Anlamı: eş, iş arkadaşı, ortak -
12 sınırdaş
1. متاخم [مُتَاخِم]Anlamı: ortak sınırları olan2. متجاور [مُتَجَاوِر]Anlamı: ortak sınırları olan3. مجانب [مُجَانِب]Anlamı: ortak sınırları olan4. مجاور [مُجَاوِر]Anlamı: ortak sınırları olan5. محاذ [مُحَاذٍ]Anlamı: ortak sınırları olan -
13 azı dişi
1. أرم [أُرَّم]2. ضرس [ضِرْس]3. طاحنة [طاحِنَة] -
14 sansar
1. خز [خَزّ]Anlamı: bazı etçil hayvanların ortak adı2. دلق [دَلَق]Anlamı: bazı etçil hayvanların ortak adı3. نمس [نِمْس]Anlamı: bazı etçil hayvanların ortak adı -
15 bitki
1. نبات [نَبَات]Anlamı: bulunduğu toprağa kökleriyle tutunan canlı varlıkların ortak adı, nebat2. نبت [نَبْت]Anlamı: bulunduğu toprağa kökleriyle tutunan canlı varlıkların ortak adı, nebat -
16 bostan
1. رقي [رَقِّي]2. شمام [شَمَّام] -
17 müşterek
-
18 ortaklık
-
19 parti
1. احتفال [اِحْتِفَال]2. حزب [حِزْب]3. حفلة [حَفْلَة]4. فرقة [فِرْقَة] -
20 acımak
1. رحم [رَحِمَ]2. مر [مَرَّ]Anlamı: tadı acı duruma gelmek, acılaşmak3. مض [مَضَّ]Anlamı: acılı, ağrılı olmak4. وجع [وَجِعَ]Anlamı: acılı, ağrılı olmak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
òrtāk — m 〈G ortáka, V ȍrtāče, N mn ortáci〉 1. {{001f}}suradnik u zajedničkom (trgovačkom) poslu ili obrtu; partner, kompanjon 2. {{001f}}pejor. sudionik, kompanjon u nepoštenom poslu ✧ {{001f}}tur … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
ortak — òrtāk m <G ortáka, V ȍrtāče, N mn ortáci> DEFINICIJA 1. suradnik u zajedničkom (trgovačkom) poslu ili obrtu; partner, kompanjon 2. pejor. sudionik, kompanjon u nepoštenom poslu ETIMOLOGIJA tur … Hrvatski jezični portal
ortak — I, 99, 439; II I, 71 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ortak — is., ğı 1) Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar Bırakın ortağıma bir telefon edeyim. H. Taner 2) Kuma Kendi üstüne bir ortağın getirilmesi Emeti nin pek ziyade gücüne gitmişti. E. E.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortak yüklem — is., dbl. Birden çok öznenin bağlı bulunduğu yüklem Biri kalemi aldı, öbürü kitabı. cümlesinde aldı ortak yüklemdir. Biri gezmeye, biri çalışmaya gitti. cümlesinde gitti ortak yüklemdir … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortak mülkiyet — is. Malların ortak kullanımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortak nesne — is., dbl. Birden çok yüklemin bağlı bulunduğu nesne Postacı adresi buldu ama bize bildirmedi. cümlesinde adresi ortak nesnedir … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortak ölçülmez sayılar — is., ç., mat. Aralarında ortak tam bölen bulunmayan sayılar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortak özne — is., dbl. Birden çok yüklemin bağlı bulunduğu özne Dileklerine eremeyenler gelir, aynı yerde hiddetle haykırır, yumruklarıyla kapıları, perdeleri döverlermiş. cümlesinde dileklerine eremeyenler ortak öznedir … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortak payda — is. Asgari müşterek Asgari müşterek terimi aslında, bir matematik terimidir. Öz Türkçesi de ortak payda olan bu terim üzerine küçük bir fıkra anlatabilir miyim? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ortak olmak — bir şeyi paylaşmak veya bir şeye katılmak Kadınları hayata ortak olmayan millet öksüzdü, yarı kuvvetini kullanamıyor demekti. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük