-
61 ordentlich
1. adj Person, Zimmer, Haushalt düzenli, derli toplu, düzgün; (richtig, sorgfältig) doğru, özenli; (gründlich) esaslı; (anständig) terbiyeli; Leute namuslu; Mitglied olağan, tam; Gericht adlî; (beachtlich) hatırı sayılır; fam (tüchtig, kräftig) adamakıllı, esaslı2. adv seine Sache ordentlich machen işini iyi yapmak;sich ordentlich benehmen (anziehen) terbiyeli davranmak (giyinmek) -
62 Regel
in der Regel genellikle;die Regel sein olağan olmak -
63 regulär
-
64 гәдәти
alışılmış, sıradan, olağan -
65 არჩვეულებრივი
s.olağan olmayan, alışılmamış, yadırganan -
66 außergewöhnlich
-
67 außerordentlich
A\außerordentliches leisten olağanüstü şeyler başarmaketw \außerordentlich schätzen bir şeyi pek beğenmek -
68 besondere
besondere(r, s) [bə'zɔnderə, -rɐ, -rəs] adj1) ( speziell) özel, hususî;im B\besonderen özellikle;wir legen \besonderen Wert auf......e özellikle [o bilhassa] önem veririz2) ( eigentümlich) kendini özgü, kendine mahsus -
69 Grenzsituation
( fig) olağan üstü durum -
70 handelsüblich
ticarette olağan -
71 ungewöhnlich
1) ( außergewöhnlich) olağan dışı, alışılmamış, olmadık2) ( außerordentlich) olağanüstü -
72 təbii
doğal, olağan, tabiî -
73 ahvâl -i âdiye
احوال عاديه olağan haller. -
74 fevkalâde
arapça فوق العاده olağanüstü, olağan dışı, alışılmışın ötesinde. -
75 ungewöhnlich
alışılmamışolağan olmayan -
76 رهاب
-
77 شائع
1. cariAnlamı: olagelen, geçen, yürürlükte olan2. sanlıAnlamı: sanı olan, ünlü3. meşhurAnlamı: ünlü, tanınmış4. popülerAnlamı: halk tarafından tutulan, yaygın5. olağanAnlamı: sık sık olan, olagelen, tabii6. yaygınAnlamı: çok kimselerce benimsenmiş -
78 شاذ
شاذّ1. kural dışıAnlamı: kralla uymayan2. ayrıkAnlamı: ayrılmış, ayrı tutulan ayrıcalı3. kuralsızAnlamı: kuralı olmayan4. olağandışıAnlamı: olağan olmayan, gayri tabii5. sapkınAnlamı: doğru yoldan ayrılmış olan6. olağanüstüAnlamı: alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan7. sapıkAnlamı: anormal, gayri tabii -
79 غريب
غَرِيب1. dışAnlamı: yabancı ülkelerle ilgili2. acemiAnlamı: bir yerin, br şeyin yabancısı3. tuhafAnlamı: güldürücü4. garipAnlamı: yabancı, gurbette yaşayan, elgin5. tuhafAnlamı: garip6. harikuladeAnlamı: eşi görülmemiş7. egzotikAnlamı: yabancıl, yabancı ülkelerle ilgili8. eloğluAnlamı: yabancı9. elAnlamı: yabancı, el10. enteresanAnlamı: ilgi çekici, ilginç11. ilginçAnlamı: dikkat uyandıran12. şaşılasıAnlamı: şaşılması gereken13. yabansıAnlamı: alışılmamış durumda olan14. olağandışıAnlamı: olağan olmayan, gayri tabii15. tuhafAnlamı: anlaşılmamış16. acayipAnlamı: şaşılacak ve şaşmaya değer17. ecnebi18. bîgâneAnlamı: yabancı -
80 فوبيا
См. также в других словарях:
olağan — sf. 1) Sık sık olan, olagelen, doğal, tabii, olmadık karşıtı Dilimizi doğru yazmak, doğru konuşmak olağan değil, ulusal bir görevdir. T. Buğra 2) Alışılmış olan, normal Mutluluğa, bolluğa alışmayacak, bunları olağan görmeyecek insan yoktur. H. E … Çağatay Osmanlı Sözlük
olağan dışı — sf. Sıra dışı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çabuk parlayan çabuk söner — olağan sayılmayacak kadar kısa bir zamanda olan bir gelişmenin sürekli olamayacağını anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
eceliyle ölmek — olağan sayılan herhangi bir biçimde ölmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğal — sf. 1) Doğada olan, doğada bulunan 2) Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel 3) Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı Doğal liman. Doğal sınır. 4) Yapmacık olmayan 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabii — sf., Ar. ṭabīˁī 1) Doğada olan, doğada bulunan 2) Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor. A. Rasim 3) Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Derya Bard Sarıaltın — Personal information Birth name Svana Bard[1] Nationality Turkish Born May 14, 1977 (1977 05 14) (age 34) … Wikipedia
Reşat Nuri Güntekin — Infobox Person name = Reşat Nuri Güntekin image size = 150px caption = birth date = 25 November 1889 birth place = Istanbul, Turkey flagicon|Ottoman Empire death date = 7 December 1956 death place = London, England flagicon|United Kingdom… … Wikipedia
Shibumi — means Effortless Perfection From Robert Hudson : In our striving to learn Jujitsu there is a spoken and unspoken truth that we all desire to perform a technique with graceand fluidity, perfect motion. To also have a state of mind in harmony and… … Wikipedia
Güntekin — Reşat Nuri Güntekin (* 1889 in Istanbul; † 7. Dezember 1956 in London) war ein türkischer Romanautor, Verfasser von Kurzgeschichten und Theaterstücken. Romane wie Çalıkuşu (1922) und Yaprak Dökümü (1939) wurden in der Türkei große Erfolge, zum… … Deutsch Wikipedia
Resat Nuri Güntekin — Reşat Nuri Güntekin (* 1889 in Istanbul; † 7. Dezember 1956 in London) war ein türkischer Romanautor, Verfasser von Kurzgeschichten und Theaterstücken. Romane wie Çalıkuşu (1922) und Yaprak Dökümü (1939) wurden in der Türkei große Erfolge, zum… … Deutsch Wikipedia