-
1 أبهج
أَبْهَجَ1. açmakAnlamı: ferahlık etmek2. neşelendirmekAnlamı: neşeli duruma getirmek3. şenlendirmekAnlamı: neşelendirmek4. coşturmakAnlamı: coşmasını sağlamak -
2 أبهج
açmak; coşturmak; neşelendirmek; şenlendirmek -
3 أفرح
açmak; neşelendirmek; sevindirmek -
4 فرح
acısız; açmak; ağrısız; asude; bahtiyar; bahtlı; damatlık; düğün; ferah; ferahlık; gamsız; gailesiz; haz; hoşnutluk; hoşnut; kedersiz; keyif; keyifli; kıvanç; kıvançlı; memnun; memnuniyet; memnunluk; mesut; mutlu; mutluluk; mürüvvet; neşe; neşelendirmek; sevinç; sevinçli; sevindirmek; şen; zevk; zevkli; zifaf -
5 أفرح
أَفْرَحَ1. açmakAnlamı: ferahlık etmek2. neşelendirmekAnlamı: neşeli duruma getirmek3. sevindirmekAnlamı: sevinmesine yol açmak -
6 بسط
Iبَسَّطَ1. kolaylaştırmakAnlamı: kolay duruma getirmek2. sadeleştirmekAnlamı: yalınlaştırmak3. basitleştirmek4. uzatmakAnlamı: uzatmasına sebep olmak, temdit etmek5. sermekAnlamı: açarak yaymak veya döşemekIIبَسَطَ1. sermekAnlamı: açarak yaymak veya döşemek2. yaymakAnlamı: bir çok kimseye duyurmak3. şenlendirmekAnlamı: neşelendirmek4. düzlemekAnlamı: düzlem durumuna getirmekبَسْط1. kıvançAnlamı: sevinç2. neşeAnlamı: üzüntüsü olmamaktan doğan, dışa vuran sevinç3. mürüvvet4. ferahAnlamı: sıkıntısız, sevinçli olma durumu5. hazAnlamı: hoşa giden duygulanma, hoşlanma6. keyifAnlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme7. mutlulukAnlamı: ongunluk, saadet8. memnuniyetAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç9. memnunlukAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç10. ferahlıkAnlamı: ferah olma durumu11. sevinç -
7 بهج
IبَهَجَşenlendirmekAnlamı: neşelendirmekIIبَهِج1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu3. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden4. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli5. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan6. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç7. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun8. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. üzüntüsüzAnlamı: sıkıntısız, acısız, üzüntüsü olmayan kimse11. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan12. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli13. mutluAnlamı: ongun, mesut14. neşeliAnlamı: sevinçli, şen15. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız16. sevinçliAnlamı: sevinci olan17. şenAnlamı: sevinçli, neşeli18. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesutبَهِجَ1. ferahlanmakAnlamı: sıkıntısız, tassası dağılmak2. hazzetmekAnlamı: hoşlanmak, hoşuna gitmek3. hoşlanmakAnlamı: hoşuna gitmek4. ferahlamakAnlamı: sıkıntısız, tassası dağılmak5. kıvanmakAnlamı: iftihar etmek, memnun olmak6. hoşlaşmak7. coşmak -
8 فرح
Iفَرَح1. kıvançAnlamı: sevinç2. neşeAnlamı: üzüntüsü olmamaktan doğan, dışa vuran sevinç3. mürüvvet4. hoşnutlukAnlamı: hoşnut olma durumu5. ferahAnlamı: sıkıntısız, sevinçli olma durumu6. hazAnlamı: hoşa giden duygulanma, hoşlanma7. mutlulukAnlamı: ongunluk, saadet8. keyifAnlamı: canlılık, tasasızlık, hoş vakit geçirme9. memnunlukAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç10. memnuniyetAnlamı: sevinç, sevinme, kıvanç11. ferahlıkAnlamı: ferah olma durumu12. sevinç13. zifafAnlamı: gerdeğe girme, gerdek14. zevkAnlamı: hoşa giden ve çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu15. damatlıkAnlamı: güveylik16. düğünAnlamı: evlenme dolayısıyla yapılan tören, eğlenceIIفَرِح1. acısızAnlamı: üzüntü, sıkıntı olmayan, kedersiz2. zevkliAnlamı: beğenilen hoşa giden3. memnunAnlamı: sevinç duyan, kıvançlı, mutlu4. kıvançlıAnlamı: sevinç duyan5. kedersizAnlamı: acısız, üzüntüsüz6. mesutAnlamı: mutlu, sevinçli, ongun7. gailesizAnlamı: gailesi olmayan, dertsiz, dinç8. bahtlıAnlamı: mutlu, talihli9. gamsızAnlamı: üzüntüsü olmayan10. hoşnutAnlamı: bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan11. mutluAnlamı: ongun, mesut12. keyifliAnlamı: keyfi yerinde, neşeli13. ağrısızAnlamı: ağrısı olmayan, acısız14. asudeAnlamı: sessiz, rahat, sakin15. sevinçliAnlamı: sevinci olan16. şenAnlamı: sevinçli, neşeli17. bahtiyarAnlamı: mutlu, mesutفَرَّحَ1. açmakAnlamı: ferahlık etmek2. neşelendirmekAnlamı: neşeli duruma getirmek3. sevindirmekAnlamı: sevinmesine yol açmak
См. также в других словарях:
neşelendirmek — i Neşeli duruma getirmek, şenlendirmek, keyiflendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
neşelendirme — is. Neşelendirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
renklendirmek — i 1) Bir şeyin renkli olmasını sağlamak Arka kapak için, dünya karikatürleri için seçtiklerini istif eder, o renklendirir... Y. Z. Ortaç 2) mec. Neşelendirmek, canlılık ve hareket kazandırmak Hintli kadın, toplantıyı renklendirmek için herkesin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şenlendirmek — i Şenlenmesini sağlamak, neşelendirmek Yüzü, gözleri, yüreği şenlendiren bir neşe ile pırıl pırıldı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük