-
1 namında
по и́мениAskar namında bir çocuk — ма́льчик по и́мени Аска́р
-
2 náminda
close, near, nearby -
3 namında
called, named -
4 nam
репута́ция (ж)* * *1) и́мяnama — на и́мя
nama yazılı senet — ве́ксель на предъяви́теля
nam ile — под и́менем, под назва́нием
- namına- namında2) сла́ва, изве́стностьnam almak — получи́ть изве́стность; приобрести́ сла́ву
namı nişanı kalmamak — быть забы́тым
nam salmak / vermek — просла́вится
-
5 close
nær, náminda, fyri hond, inniligur, lata aftur -
6 nam
1) слава, известностьnam qazanğan - заработавший себе имя, заслуженный, известныйnam qazanğan artist - заслуженный артист2) имя, названиеnamına - во имяinsaniyetlik namına - во имя гуманностиnamında - по имени, под названием -
7 nam
п1) и́мя, назва́ниеnamına — а) и́менем, от и́мени; под и́менем; во и́мя; б) на и́мя; адресо́ванный (кому-л.); в) под ви́дом; г) из, по ча́сти
insaniyet namına — во и́мя гума́нности
namında — по и́мени, под назва́нием
namı müstear — псевдони́м
nam ve hesabına — от и́мени
namını vermek — дать назва́ние
2) честь, репута́ция; сла́ва, изве́стностьnam almak — стать изве́стным
nam kazanmak — приобрести́ изве́стность, сде́лать и́мя
dünyaya nam salmak или dünyaya nam vermek — приобрести́ мирову́ю изве́стность
-
8 nam
"1. name: İzzet namında bir adam a man named İzzet. 2. fame, renown; reputation. -ına 1. in the way of: Sende akıl namına bir şey yok! You don´t have a lick of sense! 2. on behalf of, on (someone´s) behalf; in (someone´s) name. -ında named, called. -ı altında/-ı ile 1. under the name of. 2. disguised as. -ı diğer alias, otherwise known as: Hürmüz, namı diğer Kontes, palamarı çözdü. Hürmüz, alias ´´the Countess,´´ has flown the coop. - kazanmak to become famous, achieve renown. -a muharrer tahvil com. registered bond. - salmak 1. /da/ to become famous or notorious for. 2. /a or da/ to become well known in (a place)."
См. также в других словарях:
bote — koyumcu ve zergerin güzar namında istîmal ettikleri yarım yumurta şeklinde kil i hikmetden bir nevi kalıb … Çağatay Osmanlı Sözlük
AMAZON — Milattan önce yaşamış İskitlerin kadın askerlerine verilen isim. Göğüslerini dağlatarak küçükten harbe alıştırılan bu İskit kadınlarının şiddetli muharebeler yaptıkları yazılıdır. * Güney Amerika da büyük bir nehir adı.(Evet nasıl ki tarihlerde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FATIMÎ — (Fâtımiyye) Hz. Fatıma Sülâlesinden olmak iddiasında bulunan, önce kuzey Afrika, sonra Mısırda hükümet süren sülâleye mensub meliklerin takındıkları isimdir. (Mi: 910 1171) İsmâiliye nâmında bâtıl fırkadandırlar. Salâhaddin i Eyyubî, ordusu ile,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MU'TEZİLE — Aklına güvenerek ve kul, fiilinin hâlikıdır demekle hak mezheblerden ayrılan bir fırka. Bunlar dalâlet fırkalarının birincisidir. Vâsıl İbn i Atâ nâmında birisi buna sebeb olmuştur. Bu kişi Hasan Basri Hazretlerinin talebesi iken, günah ı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REMLÎ — (Şihâbüddin Remlî) (Mi: 1371 1440) Filistin in Reml kasabasında doğmuş, Şeyhülislâm dır. Mecmuat ul Ahzab da namı Kutb ül Ârifîn diye geçer. Kimya yı Saadet namında salâvatları ile meşhurdur. Fıkh ve tevhide, tasavvufa dair manzumeleri vardır.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TANZİMAT-I HAYRİYE — Osmanlı Devletinde Sultan Abdülmecid zamanında başlayan ve (1839 1876) tarihleri arasındaki devreye Tanzimat ı Hayriye denir. Sözde ıslahat için çalışılan devirdir. Bu, Gülhane Hatt ı Hümayunu namında padişah fermanı ile başlatıldı. Bu devirde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VEHHABÎ — Muhammed İbn i Abdulvehhab nâmında birisinin sebeb olduğu İslâmî bazı mes elelerde ifrat gösteren ve dört hak mezheb hâricinde bir mezhepten olan. Fıkıhta Hanbelî, itikadda İbn i Teymiye ye bağlıdırlar. Tarikatlarına Muhammediye ismi verirler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük