-
1 Beziehung
1) pl ilişkiler pl, münasebetler pl;gute \Beziehungen haben iyi ilişkileri olmak, torpilli olmak;seine \Beziehungen spielen lassen ( fam) ilişkilerini kullanmak;diplomatische \Beziehungen diplomatik ilişkiler2) ( Hinsicht) yön, bakım;er hat in mancher/jeder \Beziehung Recht bazı/her bakımdan haklı3) ( Verhältnis) münasebet ( zwischen arasında), ilişki ( zwischen arasında), ilgi ( zwischen arasında); (Liebes\Beziehung) münasebet;in \Beziehung stehen zu etw bir şeyle ilgili olmak;zwei Dinge zueinander in \Beziehung setzen iki şey arasında münasebet [o ilişki] kurmak;eine \Beziehung eingehen ilişki kurmak;er hat keine \Beziehung zur Literatur edebiyatla hiç ilişkisi yok, edebiyata hiç ilgi duymuyor -
2 Verkehr
1) (Fahrzeug\Verkehr, Luft\Verkehr, Güter\Verkehr) ulaşım; (\Verkehrsministerium) ulaştırma; (Straßen\Verkehr) trafik;etw aus dem \Verkehr ziehen bir şeyi piyasadan toplamak;ein Fahrzeug aus dem \Verkehr ziehen bir taşıtın trafik kaydını silmek;jdn aus dem \Verkehr ziehen ( fam) birini görevinden almak2) ( Umlauf) dolanım, tedavül;Banknoten aus dem \Verkehr ziehen banknotları tedavülden kaldırmak3) ( Umgang) ilişki, münasebet, görüşme;in regem \Verkehr mit jdm stehen biriyle sıkı ilişkide olmak4) (Geschlechts\Verkehr) ilişki, münasebet5) (Geschäfts\Verkehr) işlem(ler) (pl) -
3 eben
eben adj (flach) düz, yayvan; (gerade eben) demin;eben erst daha demin;(genau) (das ist es ja) eben! işte mesele (zaten) o ya!;eben nicht! değil/yok tabii!, ne münasebet!;eben noch (mit Mühe) zar zor;(nun einmal) sie ist eben besser als ich ne yapalım ki o benden daha iyi;so ist es eben! (ne yapalım,) durum bu! -
4 Geschlechtsverkehr
cinsel ilişki, cinsî münasebet;mit jdm \Geschlechtsverkehr haben biriyle cinsel ilişkide bulunmak -
5 Kontakt
Kontakt <-(e) s, -e> [kɔn'takt] ma. elek kontak, temas; ( Verbindung) ilişki, münasebet;\Kontakt mit jdm aufnehmen biriyle temasa geçmek;sexuelle \Kontakte cinsel ilişkiler;mit jdm in \Kontakt kommen biriyle temasa gelmek;mit jdm in \Kontakt stehen biriyle temasta bulunmak;wir sollten in \Kontakt bleiben bundan sonra görüşelim;stehst du noch in \Kontakt mit ihr? onunla hâlâ temasta mısın?;sie unterhalten geschäftliche \Kontakte zu unserer Firma firmamızla iş ilişkilerini sürdürüyorlar -
6 Umgang
1) ( Beziehung) ilişki, münasebet;mit jdm \Umgang haben/pflegen biriyle ilişkisi olmak, biriyle görüşüyor olmakim \Umgang mit Kindern çocuklarla ilişkide -
7 Verhältnis
Verhältnis <-ses, -se> [fɛɐ'hɛltnıs] nt1) ( Relation) oran;im \Verhältnis zu -e oranla;ein \Verhältnis von fünf zu eins birin beşe oranı2) (persönliches \Verhältnis) ilişki, münasebet;ein freundschaftliches \Verhältnis dostça bir ilişki;über seine \Verhältnisse leben ayağını yorganına göre uzatmamak;in guten/schlechten \Verhältnissen leben iyi/kötü şartlar altında yaşamak;seine familiären/finanziellen \Verhältnisse aile/mali durumu -
8 Beziehung
alâkaf.ilgif.ilişkiilişkimünasebet
См. также в других словарях:
münasebet — is., Ar. munāsebet 1) İlişik, ilişki, ilinti İzmir den ordunun başından ve temasa geldiğim siyasi münasebetlerden uzaklaşamazdım. Atatürk 2) İki şey arasındaki uygunluk Yüzle ahlak arasında herhâlde müthiş bir münasebet vardır. S. F. Abasıyanık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜNASEBET — İki şey arasındaki tenasüb, uygunluk, yakınlık, bağlılık, mensubiyet, yakışmak, vesile, alâka … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
münasebet almak — uygun düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
münasebet düşmek — uygun bir durum ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
münasebet kurmak — iki şey arasında ilişki bulmak, yakınlık görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ne münasebet! — öyle şey mi olur, ilgisi yok Ümit, ideal, şahsiyet dediğiniz zaman da hep aynı şeyleri mi anlıyorsunuz? Ne münasebet! P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAT'-I MÜNÂSEBET — Münasebeti ve ahbaplığı kesme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNASEBAT — (Münasebet. C.) Münasebetler, ilgiler. İki kişi veya hey et arasındaki bağlar, ilişkiler. Alâkalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NİSBET — Münasebet, yakınlık, bağlılık, ölçü. * Rağmen. İnat olarak. İnat olsun diye … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İZAFİYYE — Münasebet. Bağlı oluş. Alâkalılık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GÜRİZGÂH — (Girizgâh) f. Kaçacak yer. * Edb: Bir bahisten diğer bahse, mukaddimeden maksada intikal için bir münasebet te sis eden söz. Nedim in:Bu şehr i stanbul ki, bîmisl ü behadırBir sengine yekpâre Acem mülkü fedadırmatla lı kasidesindeki:İstanbul un… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük