-
1 müsaade
müsaade [-sɑː-] Genehmigung f, Erlaubnis f;bana müsaade gestatten Sie bitte, (ich muss gehen);müsaadenizle wenn Sie gestatten;müsaade eder misiniz? gestatten Sie?;söylememe müsaade eder misiniz wenn ich so sagen darf -
2 müsaade
-
3 müsaade
до́ступ (м)* * *разреше́ние, позволе́ниеmüsaadenizle — с ва́шего разреше́ния
bana müsaade — с ва́шего позволе́ния ( говорится перед уходом)
müsaade etmek — разреша́ть, позволя́ть
-
4 müsaade
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > müsaade
-
5 müsaade
arapça مساعده 1.izin. 2.yardım. müsaade edilmek izin verilmek. müsaade etmek izin vermek. -
6 musaade
-
7 müsaade
рөхсәт -
8 müsaade
n. permission, allowance, toleration, permit, leave, sanction* * *permission -
9 müsaade
destû -
10 müsaade
İcazə; müsaidə -
11 müsaade
pozwolenie; urlop -
12 müsaade
а1) разреше́ние, позволе́ние; дозволе́ниеmüsaadenizle — с ва́шего разреше́ния (позволе́ния)
2) благоприя́тствование -
13 müsaade
изын -
14 müsaade
إباحةإجازةإذناستباحةبراءةتحليلترخيصتسويغرخصةسماح -
15 müsaade
1. إباحة [إِبَاحَة]Anlamı: izin, icazet, ruhsat2. إجازة [إِجَازَة]Anlamı: izin, icazet, ruhsat3. إذن [إِذْن]Anlamı: izin, icazet, ruhsat4. استباحة [اِسْتِبَاحَة]Anlamı: izin, icazet, ruhsat5. براءة [بَرَاءَة]Anlamı: izin, icazet, ruhsat6. تحليل [تَحْلِيل]Anlamı: izin, icazet, ruhsat7. ترخيص [تَرْخِيص]Anlamı: izin, icazet, ruhsat8. تسويغ [تَسْوِيغ]Anlamı: izin, icazet, ruhsat9. رخصة [رُخْصَة]Anlamı: izin, icazet, ruhsat10. سماح [سَمَاح]Anlamı: izin, icazet, ruhsat -
16 müsaade
permission, permit, leave, the go-ahead izin -
17 müsaade
permission. - etmek /a/ to permit, allow, let. -
18 müsaade
izn, müsaidə -
19 müsaade
dovolená; povolení -
20 müsaade etmek
müsaade etmek (iyi dileklerle)v. give one's blessing to* * *allow
См. также в других словарях:
müsaade — (A.) [ ﻩﺪﻋﺎﺴﻡ ] 1. izin. 2. yardım. ♦ müsaade edilmek izin verilmek. ♦ müsaade etmek izin vermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
müsaade etmek (veya buyurmak) — 1) izin vermek Rica ederim, bize artık müsaade edin! O. C. Kaygılı 2) geçiş için yol vermek, yol açmak 3) elverişli, uygun olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsaade — is., Ar. musāˁade 1) İzin, icazet, ruhsat 2) Elverişli, uygun olma durumu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜSAADE — İzin, elverişli bulunma. * Yardım … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
müsaade — izin; yardım; uygun olma; serbestlik … Hukuk Sözlüğü
ADEM-İ MÜSÂADE — İzinsizlik, müsaadesizlik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAKRUN-U MÜSÂADE — İzin almış, izne kavuşmu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEREM ETMEK — Müsâade etmek, lutfetmek. Razı olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜMALAT — Müsaade etmek, izin vermek. * Yardımlaşmak, muâvenet etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜSAADAT — (Müsâade. C.) Yardımlar, muavenetler. * Müsâadeler, izinler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEREHHUS — Müsaade, ruhsat bulma. * Ucuzlama … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
