Перевод: со всех языков на немецкий

с немецкого на все языки

muamele+etmek

  • 1 muamele

    1) ( davranış) Verhalten nt, Benehmen nt
    2) admin ( işlem) Bearbeitung f
    3) Behandlung f
    \muamele etmek ( davranmak) behandeln (-e)
    birine iyi/kötü \muamele etmek jdn gut/schlecht behandeln
    bu \muameleyi hak ( etmedi) etti diese Behandlung hat er (nicht) verdient

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > muamele

  • 2 muamele

    muamele [ɑː] Verhalten n (-e karşı D gegenüber); ÖKON Geschäft n; (Börsen)Abschluss m, Transaktion f; ÖKON Umsatz m; Büro Bearbeitung f von Akten; Formalitäten f/pl, Prozedur f;
    -e muamele etmek behandeln A, sich verhalten ( jemandem gegenüber);
    muamele görmek Person behandelt werden; Papiere usw bearbeitet werden; in Ordnung gebracht werden

    Türkçe-Almanca sözlük > muamele

  • 3 davranmak

    vi
    1) sich benehmen, sich verhalten; ( muamele etmek) behandeln (-e)
    birine iyi/kötü \davranmak sich jdm gegenüber gut/schlecht benehmen, jdn gut/schlecht behandeln
    yakışıksız \davranmak sich danebenbenehmen
    2) handeln
    bir şeye aykırı \davranmak gegen etw handeln
    duygusal/düşünerek \davranmak im Affekt/bedacht handeln
    3) ( muamele etmek) behandeln (-e)
    birine iyi/kötü \davranmak jdn gut/schlecht behandeln
    4) ( bir şeye el atmak) greifen (-e zu)
    silah( lar) a \davranmak zu der/(den) Waffe(n) greifen
    tabancaya \davranmak zur Pistole greifen
    davranma! keine Bewegung!

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > davranmak

См. также в других словарях:

  • muamele etmek — davranmak Hanımefendimin hayatını kurtardığı için bütün hizmetkârlar ona güler yüz gösteriyor, iyi muamele ediyorlardı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muamele — is., Ar. muˁāmele 1) Davranma, davranış Bana karşı olan muamelesini beğenmedim. 2) Yol, yöntem Bu adam muamele bilmiyor. 3) İşlem Onlar gündelik muamelelere başlayınca da benim ağzım açık kaldı. R. N. Güntekin 4) kim., esk. İşlem 5) tic., esk.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tutlukmak — tutğun söylemek, ele geçirmek; itibar muamele etmek, söz tutturmak, bend u best etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • EDEB — Terbiye. Kavlen, fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek. Güzel ahlâk. Usluluk. Hayâ. * Ist: Sünnet i Resul e (A.S.M.) uygun hareket etmek. * Utanılacak şeylerden insanı koruyan meleke; kuvve i râsiha i nefsiye. * Edebiyat ve ondan bahseden ilim …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • insanca — sf. 1) İnsana yakışan, insana özgü olan, insanla ilgili 2) zf. İnsana yakışır biçimde İnsana insanca muamele etmek, Türk geleneğinde bir fevkaladelik sayılmazdı. S. Ayverdi 3) zf. İnsan bakımından İnsanca kayıp yok …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uçkalatmak — mülayimane muamele etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DEHN — Değnekle vurmak. * Yağmurun, yeri ıslatması. * Bir şeyi yağlamak. * Bir kimseye münâfıkane muâmele etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • LİYAN — (Mülâyene) Mülayemetle, yumuşaklıkla muamele etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • avkalamak — azarlamak, terbiyeye sığmaz şekilde muamele etmek …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • MÜLATAFA — (Mülâtefe) (Lutf. dan) Birbirine lâtife etmek. Şakalaşmak. İltifat etmek. Güzel muâmele …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»