-
1 muğlak
-
2 muğlak
-
3 muğlak
adj. cloudy -
4 muğlak
nediyar--------xumam -
5 muğlak
στρυφνός, ασαφής -
6 muğlak
arapça مغلق karmaşık, çapraşık. -
7 muğlak
إشكاليعسرعصيبعويصغامضغلقمبهممتعذرمتعسرمستغلقمعجممغلق -
8 muğlak
1. إشكالي [إِشْكالِيّ]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık2. عسر [عَسِر]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık3. عصيب [عَصِيب]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık4. غامض [غامِض]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık5. غلق [غَلِق]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık6. مبهم [مُبْهَم]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık7. متعذر [مُتَعَذِّر]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık8. متعسر [مُتَعَسِّر]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık9. مستغلق [مُسْتَغْلِق]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık10. معجم [مُعْجَم]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık11. مغلق [مُغْلَق]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık12. عويص [عَوِيص]Anlamı: anlaşılması güç, çapraşık -
9 muğlak
obscure, complicated, confusing, ambiguous -
10 muğlak
",-kı difficult (to understand), abstruse, recondite; confused." -
11 흐리다
muğlak -
12 заумный
-
13 ambiguously
muglak olarak -
14 anlaşılmaz
1. غلق [غَلِق]Anlamı: muğlak, karışık ve bir anlam verilmeyen2. مبهم [مُبْهَم]Anlamı: muğlak, karışık ve bir anlam verilmeyen3. مستغلق [مُسْتَغْلِق]Anlamı: muğlak, karışık ve bir anlam verilmeyen -
15 schillernd
1) ( Farbe) hareli, menevişliein \schillernder Charakter anlaşılması güç bir karakter -
16 غلق
Iغَلَقَ1. dayaklamakAnlamı: kapıyı bir destekle arkasından kapamak, sürgülemek2. kapamakAnlamı: bir açıklığı örtmek için, bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek3. kapatmakAnlamı: kapamakIIغَلِق1. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık2. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu3. anlaşılmazAnlamı: muğlak, karışık ve bir anlam verilmeyen4. mihnetliAnlamı: zor, üzücü5. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan6. esrarengizAnlamı: gizlerle, sırlarla örtülü7. gizliAnlamı: görünmez, belli olmaz bir durumda olan8. gizemliAnlamı: gizem niteliğinde olan9. problemliAnlamı: sorunu olan10. müphemAnlamı: belirsiz11. çapraşıkAnlamı: anlaşılması güçغَلْقkapanışAnlamı: kapanmak işi veya biçimi -
17 مبهم
مُبْهَم1. kapalıAnlamı: gizli, saklı veya müphem2. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu3. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık4. anlaşılmazAnlamı: muğlak, karışık ve bir anlam verilmeyen5. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan6. gizliAnlamı: görünmez, belli olmaz bir durumda olan7. esrarengizAnlamı: gizlerle, sırlarla örtülü8. gizemliAnlamı: gizem niteliğinde olan9. müphemAnlamı: belirsiz -
18 مستغلق
مُسْتَغْلِق1. muğlakAnlamı: anlaşılması güç, çapraşık2. anlaşılmazAnlamı: muğlak, karışık ve bir anlam verilmeyen3. girişikAnlamı: birbirinin içine girmiş, karışmış olan4. gizliAnlamı: görünmez, belli olmaz bir durumda olan5. esrarengizAnlamı: gizlerle, sırlarla örtülü6. gizemliAnlamı: gizem niteliğinde olan7. müphemAnlamı: belirsiz8. çapraşıkAnlamı: anlaşılması güç -
19 ambigu
-
20 ambiguë
См. также в других словарях:
muğlak — sf., Ar. muġlaḳ Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
muğlak — (A.) [ ﻖﻠﻐﻡ ] karmaşık, çapraşık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
MUGLAK — (Galak. den) Kapalı, kilitli. * Anlaşılmaz, çapraşık söz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TILSIM-I MUĞLAK — Anlaşılması zor, kapalı gizli şey. * Açılması müşkül olan tılsım, kapalı ve gizli haber … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUĞLAKAT — (Muğlak. C.) Kapalı ve anlaşılması zor olan şeyler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUĞLAKİYYET — Muğlak olma hali. Anlaşılmazlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FETH — Açma, başlama. * Zaptetme. Ele geçirme. Zafer. Nusret. * Faydalı şeyleri elde etmek için yolları açmak. Muğlak şeyleri açmak. Bu iki suretle olur. Biri, basâr ile idrâk olunur. Gam ve kederi gidermek gibi. İkinci de: İki nevi olup birincisi;… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
anlaşılmaz — sf. Anlaşılması güç olan, bir anlam verilemeyen, karışık, muğlak Eve gelip de onu görünce anlaşılmaz bir üzüntü içinde kaldı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
çapraşık — sf., ğı 1) Karışık, dolaşık, girift Çapraşık akıntılar birden düz yön aldı. R. E. Ünaydın 2) mec. Anlaşılması, çözülmesi veya içinden çıkılması güç, karışık, muğlak Benimseyemediği çapraşık bir dünyanın binbir dolabı içinde bunalmış genç bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
daldırma — ters, aks, muglak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAGLİK — (C.: Taglikat) (Galak. dan) Kapama, kapanılma. * Kilitleme. * Edb: Muğlak ve kapalı söz söyleme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük