-
1 meme vermek
v. breastfeed, suckle -
2 meme vermek
ber dan--------memik dan -
3 meme vermek
to suckle, to nurse -
4 meme
meme Brust f der Mutter; Euter n; Brustwarze f; Zitze f; Papille f; (Ohr)Läppchen n; TECH Düse f; Brenner m;meme başı Brustwarze f, Zitze f;-e meme vermek die Brust geben D;çocuğu memeden kesmek ein Kind entwöhnen -
5 meme
вы́мя (с)* * *1) грудьmeme başı — анат. сосо́к
meme bezi — анат. грудна́я железа́
meme çocuk — грудно́й ребёнок
meme vermek — корми́ть гру́дью, дать грудь
memeden kesmek — отнима́ть ребёнка от груди́
2) вы́мя3) ши́шкаbasur memesi — геморроида́льная ши́шка
-
6 meme
1) грудь; вы́мяmemedeki çocuk — грудно́й ребёнок
memede olmak — корми́ться гру́дью, быть грудны́м
meme vermek — корми́ть гру́дью
(çocuğu) memeden kesmek или (çocuğu) memeden vazgeçirmek — отнима́ть от груди́ [ребёнка]
inek memesi — коро́вье вы́мя
kadın memesi — же́нская грудь
2) сосо́к, сосцы́3) мо́чка (уха)kulak memesi — мо́чка у́ха
4) горе́лка; форсу́нка; подсо́с; жиклёрgaz ocağı memesi — горе́лка га́зовой плиты́
mazot memesi — нефтяна́я форсу́нка
◊
meme süngeri — грудна́я железа́ -
7 meme
"1. breast, anat. mamma. 2. udder; dug. 3. mech. nozzle. 4. naut. crown (of an anchor). 5. path. external protuberance (owing to a swelling or growth). -de (child) which has not yet been weaned. - başı/düğmesi/gülü/ucu nipple, teat. - emmek (for an infant) to nurse, suck. -den kesmek /ı/ to wean (a child). - vermek /a/ to suckle (a baby). " -
8 sein
-
9 breastfeed
v. emzirmek, meme vermek* * *verb (to feed (a baby) with milk from the breast.) emzirmek, meme vermek -
10 suckle
n. emzirme————————v. emzirmek, meme vermek, beslemek, bakmak* * *emzir* * *(of a woman or female animal) to give milk from the breasts or teats to (a baby or young). süt emzirmek, meme vermek -
11 stillen
-
12 allaiter
-
13 nurse
n. hemşire, hastabakıcı, bakıcı, dadı, besleme, bakım, işçi arı, işçi karınca, destekçi————————v. bakmak, emzirmek, beslemek, ilgilenmek, tedavi etmek, iyileştirmek, kollarına almak, kafaya takmak, dert etmek, özen göstermek, hemşirelik yapmak, bakıcılık yapmak, meme emmek, bakılmak* * *1. hemşirelik yap (v.) 2. hemşire (n.)* * *[nə:s] 1. noun1) (a person who looks after sick or injured people in hospital: She wants to be a nurse.) hastabakıcı, hemşire2) (a person, usually a woman, who looks after small children: The children have gone out with their nurse.) dadı2. verb1) (to look after sick or injured people, especially in a hospital: He was nursed back to health.) (hastaya) bakmak2) (to give (a baby) milk from the breast.) emzirmek, meme vermek3) (to hold with care: She was nursing a kitten.) özenle/dikkatle tutmak4) (to have or encourage (feelings eg of anger or hope) in oneself.) teşvik etmek•- nursery- nursing
- nursemaid
- nurseryman
- nursery rhyme
- nursery school
- nursing-home -
14 Brust
göğüs, bağır; ( Busen) göğüs, meme; (Geflügel\Brust) göğüs;jdn an die \Brust drücken birini bağrına basmak, birini kucaklamak;aus voller \Brust singen göğsünü yırtarak şarkı söylemek;dem Säugling die \Brust geben bebeğe meme vermek -
15 säugen
säugen v/t <h> a ZOOL emzirmek; -e meme vermek -
16 säugen
säugen ['zɔıgən]vt emzirmek, meme vermek (-e) -
17 nurse
hemsire, hastabakici; çocuk bakicisi, dadi, bakmak, iyilestirmek, hastabakicilik yapmak; bakmak, ilgilenmek; meme vermek, emzirmek; (kin, vb.) beslemek -
18 ordre
n m1 commandement emir [e'miɾ]♦ jusqu'à nouvel ordre yeni bir emre kadar◊Nous restons ici jusqu'à nouvel ordre. — Yeni bir emre kadar burada kalıyoruz.
2 organisation düzen, sıra [sɯ'ɾa]3 rangement düzen vermek♦ avoir de l'ordre düzenli olmak4 loi düzen [dy'zen]5 rentrer dans l'ordre düzene kavuşmak6 catégorie nitelik [nite'lic]◊C'est du même ordre. — Bu aynı nitelikte.
-
19 прикармливать
прика́рмливать грудно́го ребёнка коро́вьим молоко́м — meme çocuğuna inek sütü de vermek
-
20 breast
n. göğüs, meme, yürek————————v. göğüs germek, göğüslemek* * *göğüs* * *[brest] 1. noun1) (either of a woman's two milk-producing glands on the front of the upper body.) meme2) (the front of a body between the neck and belly: He clutched the child to his breast; This recipe needs three chicken breasts.) göğüs2. verb1) (to face or oppose: breast the waves.) göğüslemek, göğüs vermek2) (to come to the top of: As we breasted the hill we saw the enemy in the distance.) tepesine varmak•- breastfed
- breaststroke
- 1
- 2
См. также в других словарях:
meme vermek — emzirmek Genç kadın arkasını dönerek göğsünü açtı ve özenle meme vermeye başladı. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
meme — is., anat. 1) Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik 2) Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü Tam topu şişirmiş, memesini bağlıyordu. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İRDA' — Meme vermek, süt emzirmek. (Bak: İrza … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İRZA' — Meme vermek, süt emzirmek veya emzirilmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
göğüs — is., ğsü 1) Vücudun boyunla karın arasında bulunan ve kalp, akciğer vb. organları içine alan bölümü, sine 2) Bu vücut bölümünün ön tarafı, sırt karşıtı Genç ve meçhul kadın çocuğunu göğsüne basarak girdi. A. Gündüz 3) Bu bölümün içindeki organlar … Çağatay Osmanlı Sözlük
MURZİA — (Rızâ. dan) Çocuğa süt emziren. Meme veren. Sütnine. Bebeğe süt vermek üzere para ile tutulmuş kadın … Yeni Lügat Türkçe Sözlük