-
1 kullanışlı
-
2 kullanışlı
2) inform bedienerfreundlich -
3 kullanışlı
удо́бный в употребле́нии; удобоуправля́емый; практи́чныйkullanışlı bir ev — удо́бный дом
kullanışlı bir makine — легко́ управля́емая маши́на
-
4 kullanışlı
adj. handy, convenient, practical, functional, useful, serviceable, purposive, all purpose, available, general purpose, manageable, operable, practicable--------kullanışlı (gemi)adj. flowing* * *1. handy 2. practicable 3. useful -
5 kullanışlı
удо́бный в употребле́нии (в испо́льзовании), удобоуправля́емый; практи́чныйkullanışlı bir makine — легко́ управля́емая маши́на
-
6 kullanışlı
rahat, münasib, əlverişli; kullanışlı bir ev – rahat evəlverişli, münasib, rahat -
7 kullanışlı
удобоуправляемый, практичный, удобный вупотребленииİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kullanışlı
-
8 kullanışlı
bikêrhatî--------kêrhatî -
9 kullanışlı
Rahat; istifadəyə yararlı -
10 kullanışlı
εύχρηστος, χρηστικός -
11 kullanışlı
useful, handy, practical -
12 kullanışlı
"useful, handy; serviceable." -
13 ince ve kullanışlı
n. slimline -
14 handlich
kullanışlı -
15 practicable
kullanışlı -
16 bruikbaar
kullanışlı adj -
17 praktisch
kullanışlıpratik -
18 удобный
rahat,kullanışlı; münasip,elverişli* * *1) rahat; kullanışlıудо́бное кре́сло — rahat bir koltuk
удо́бная ку́хня — kullanışlı bir mutfak
2) ( благоприятный) elverişli, münasipудо́бный слу́чай — fırsat
в удо́бное вре́мя — münasip bir zaman
в любо́е удо́бное для него́ вре́мя (о дате) — kendisi için kabule şayan herhangi bir tarihte
земля́, удо́бная для обрабо́тки — işlenmeye elverişli toprak
-
19 convenient
adj. kullanışlı, uygun, pratik, elverişli, yakın* * *uygun* * *[kən'vi:njənt]1) (suitable; not causing trouble or difficulty: When would it be convenient for me to come?) uygun, müsait2) (easy to use, run etc: a convenient size of house.) rahat, kullanışlı3) (easy to reach etc; accessible: Keep this in a convenient place.) elaltı, yakın•- convenience -
20 handy
adj. kullanışlı, pratik, yararlı, işe yarayan, el altında, hazır, yakın* * *hünerli* * *['hændi]1) (ready (to use); in a convenient place: I like to keep my tools handy; This house is handy for the shops.) el altında, yakın2) (easy to use; useful: a handy tool.) yararlı, kullanışlı•- handyman
- come in handy
См. также в других словарях:
kullanışlı — sf. Rahatça kullanılabilen, ergonomik Belki mahallenin en büyük evi değildi ama en kullanışlı, en sevimlisi idi. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ergonomik — sf., ği, Fr. ergonomique 1) Kullanışlı 2) Elverişli … Çağatay Osmanlı Sözlük
kılgılı — sf. 1) Uygulamalı 2) Maksada uygun, kullanışlı 3) Gerçeklere uygun … Çağatay Osmanlı Sözlük
kullanışlılık — is., ğı Kullanışlı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
pencere — is., Far. pencere Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pratik — sf., ği, Fr. pratique 1) Uygulamalı 2) Kolaylıkla uygulanabilir, kullanışlı Çok görmüş halk adamlarına mahsus pratik bir zekâsı vardı. R. N. Güntekin 3) is. Bir şeyi yapma yöntemi veya biçimi, teamül 4) is. Bir sanat ve bilim dalının ilkelerinin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kutu gibi — küçük fakat kullanışlı ve şirin Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi / Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi. A. M. Dranas … Çağatay Osmanlı Sözlük
SÜHULET — Kolaylık. Kolaylık vasıtası. * Yavaşlık. Nâzik muamele. * Elverişli. Kullanışlı. * Paraca kolaylık. (Bak: Suhulet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük