-
1 koyun
1. Hammel m, Schaf nther \koyun kendi bacağından asılır ( prov) jeder ist seines Glückes Schmied\koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman çelebi derler ( prov) unter den Blinden ist der Einäugige König2., Brust f, Busen mkoynunda yılan beslemek ( fig) eine Natter am Busen nähren -
2 koyun
koyun1 Schaf n; Hammel m; fig Schaf n, Tropf m; blöd (z.B. Blick);koyun budu Hammelkeule f;koyun eti Hammelfleisch nkoyun koyuna eng umschlungen -
3 koyun koyuna
-
4 koyun dede
-
5 koyun derisi
Hammelleder nt -
6 koyun eti
Hammelfleisch m -
7 koyun postu
Schaffell nt -
8 koyun sürüsü
Schafherde f -
9 kurbanlık koyun
rel Opferschaf nt -
10 yabani koyun
Wildschaf nt -
11 gövde
gövde Rumpf m (a eines Flugzeugs); Körper m des Menschen; geschlachtete(s) Tier;z.B. bir gövde koyun ein geschlachteter Hammel; (Baum)Stamm m; TECH Gehäuse n; Mantel m; GR Stamm m;gövde gösterisi Massendemonstration f;-i gövdeye indirmek fam runterschlingen (A) -
12 kurbanlık
kurbanlık koyun fig ahnungslose(r) Engel -
13 alt
\altı alay üstü kalay ( fam) oben hui, unten pfuimasanın \altı die untere Seite des Tischesmasanın \altında unter dem Tischbir şeyin \altını çizmek etwas unterstreichenbir şey bulmak için odanın \altını üstüne getirmek das Zimmer auf den Kopf stellen, um etwas zu finden2) ( giysi)\altına etmek ( fam) sich in die Hosen machençocuğun \altını değiştirmek dem Kind die Windeln wechselnbir işin \altından kalkamamak mit einer Sache nicht fertig werden könnenII adj Unter-, unter-\alt katta im Untergeschossköyün \alt tarafında unterhalb des Dorfes -
14 çoban
-
15 kırkmak
-
16 koynu
-
17 kuzulamak
vt1) agr lammenkoyun kuzuluyor das Schaf lammt2) ( emeklemek) krabbelnçocuk kuzuluyor das Kind krabbelt -
18 meleme
meleme s -
19 melemek
-
20 sürü
sürü s1) (balık \sürüsü) Schwarm m; (koyun \sürüsü) Herde f; (köpek \sürüsü) Meute f; (kurt \sürüsü) Rudel nt2) bir \sürü eşya eine Menge Sachen
- 1
- 2
См. также в других словарях:
koyun — koyun, kucak, II, 339, 346; III, 18, 297bkz: koy … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
koyun — 1. is., ynu 1) Kollar arası, kucak Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Göğüsle giysi arası Kesesini koynunda taşır. 3) mec. Koruyucu, şefkatli çevre Hepimiz bu yurdun koynunda … Çağatay Osmanlı Sözlük
Koyun Baba — († um 1468) war ein türkischer Kalender Mönch. Der Name bedeutet wörtlich „Schafvater“ oder auch „Schafheiliger“. Koyun Baba gilt in der Volkstradition als Nachfahre des Propheten Mohammed und Zeitgenosse des Mystikers Hacı Bektaş Veli. Über… … Deutsch Wikipedia
koyun koyuna — zf. Birbirine sarılmış bir durumda Biraz sonra, orada, en tatlı hayallerimle koyun koyuna yatacağım. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyun kaval dinler gibi dinlemek — hiçbir şey anlamadan dinlemek Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı. A. H. Çelebi … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyun bakışlı — sf. Bön bakışlı, budala, şaşkın … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyun baklası — is., bit. b. Termiye … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyun dede — sf. Alık, aptal … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyun eti — is. Koyunun kesilip parçalanmış eti … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyun mantarı — is., bit. b. Bir çeşit mantar, koyungöbeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
koyun can derdinde, kasap yağ derdinde — keçiye can kaygısı, kasaba et (veya yağ) kaygısı … Çağatay Osmanlı Sözlük