-
1 kolye
'kolye Halskette f -
2 kolye
kolye sKollier nt -
3 künye
-
4 takmak
I vi1) einlegen (-e)üçüncü vitese \takmak den dritten Gang einlegen2) bir şeye dişini tırnağını \takmak ( fam) sich die Zähne an etw ausbeißenII vt1) anbringen, befestigen; ( dizgin) anziehen; ( emniyet kemeri) anschnallen; ( kemer, kelepçe) anlegen; ( kılıç) gürten; ( lastik) aufziehen; ( yüzük) ansteckenbir çalgıya tel \takmak Saiten auf ein Instrument ziehen2) einsetzen (-e in)camı çerçeveye \takmak die Scheibe in den Rahmen einsetzen4) (ad, lakap) gebenbirine lakap \takmak jdm einen Spitznamen geben5) ( süngü) aufpflanzen6) ( gözlük) aufsetzen7) (sl) ( borç bırakmak) schuldig bleibenkirayı \takmak die Miete nicht bezahlenbirine \takmak jdn auf dem Kieker habenbir şeyi kafasına \takmak sich etw in den Kopf setzen10) (sl) ( sınavını başaramamak) durchfallenmatematikten taktı er ist in Mathe(matik) durchgefallen12) birini peşine \takmak jdn in Schlepp [o ins Schlepptau] nehmen13) (sl) ( olumsuz biçimde)o hiç kimseyi takmaz dem sind alle schnuppe
См. также в других словарях:
Kolye Hotel — (Каш,Турция) Категория отеля: Адрес: Gökseki Mahallesi No:33 Kaş / Antalya, 07580 Каш, Турция Описание: Offering Mediterranean style stone villas with a terrace overlooking the sea … Каталог отелей
kolye — is., Fr. collier Ucuna süs eşyaları konularak boyna takılan takı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerdanlık — kolye … Beypazari ağzindan sözcükler
collier — nm. (bijou), collier de verroterie, collier d animal : KOLYÉr (Albanais.001, Annecy.003, Reignier, Saxel.002a, Thônes.004, Vaulx, Villards Thônes | 002b) ; tor de kou <tour de cou> (Cordon.083), tò d kou (001) ; kolin (228), kolar (083),… … Dictionnaire Français-Savoyard
cône — nm., fruit // bourgeon // pigne // pomme cône de conifère (pin, sapin, épicéa...) : bovacha nf. (Aime.073b), bovata (073a, Marthod, St Jean Mau.), bôvatsa (Montagny Bozel.026), bovèta (Conflans), R.2a, D. => Colchique ; grinyouta (Arvillard) ; … Dictionnaire Français-Savoyard
testicule — nm., couille : KOLYE nf. (Albanais.001, Annecy.003, Cordon, Doussard, Gruffy, Leschaux.006b, Thônes, Tignes, Villards Thônes), kôlye (Entrevernes), koulye (006a, Taninges.027) || kolyon <couillon> nm. (Albertville, Annecy, Thônes), koulyon… … Dictionnaire Français-Savoyard
cıncık boncuk — is., ğu Yalancı taşlardan yapılmış küpe, kolye vb. şeyler … Çağatay Osmanlı Sözlük
künye — is., Ar. kunye 1) Bir kimsenin adı, soyadı, ülkesi, doğumu, mesleği vb. bilgilerini gösteren kayıt Kara Hüseyin in künyesini yazdığım defteri belki on kere açtırıyor, parmağını künyenin üstüne büyük bir hızla koyuyor. H. E. Adıvar 2) Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mercan — is., hay. b., Ar. mercān 1) Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan, mercan balığı (Corallium rubrum) 2) Bu hayvanın iskeletinden elde edilen ve süs eşyaları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerdenbend — (F.) [ ﺪﻨﺑ ندﺮﮔ ] kolye, gerdanlık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ıkd — (A.) [ ﺪﻘﻋ ] 1. dizi. 2. kolye, gerdanlık … Osmanli Türkçesİ sözlüğü