-
1 karşıt
karşıt anlamlı Antonym n, gegensätzliche(r) Begriff -
2 karşıt
-
3 karşıt
1.противополо́жный; противоречи́вый; противоре́чащий; контра́стныйkarşıt davranış — противоречи́вое поведе́ние; поведе́ние, иду́щее вразре́з (с чем-л.)
2.karşıt görüş — [диаметра́льно] противополо́жное мне́ние
противополо́жностьkarşıtların birliği ve savaşı yasası — филос. зако́н еди́нства и борьбы́ противополо́жностей
-
4 karşit
1) (birbirine karşit) ЗЭПЫЩЫТ2) (buna karşit) КЪЫПЫЩЫТ -
5 karşıt
(-tı)1.противостоя́щий, противополо́жный; проти́вный; противоре́чащий; анти…topluma karşıt davranmak — поступи́ть вразре́з с обще́ственными интере́сами
görüşlerimiz birbirine tüm karşıttır — на́ши взгля́ды соверше́нно противополо́жны
2.противополо́жность -
6 karşıt
кире; капма-каршы; каршы -
7 karşıt
adj. contrary, opposite, contradictory, adverse, antipathetic, antipathetical, antithetic, antithetical, converse, cross, jarring, opponent, opposed, reverse; reciprocating, reciprocal--------adv. athwart--------n. objector--------pref. anti, contra--------prep. contra* * *1. adverse 2. anti 3. antithetic 4. antithetical 5. contrary 6. contrast 7. counterpart 8. opposite 9. opposed (adj.) -
8 karşıt uç
n. pole -
9 karşıt
beramber--------berber--------dijber--------dijraber--------li dijî -
10 karşıt
ÍQarşı; əksIIQarşı; əks; əleyhinə -
11 karşıt
къыпыщыт -
12 karşıt
αντίθετος, αντίποδας -
13 karşıt
خلافضدعكسعكسيمضادمعاكسمقابلمناقض -
14 karşıt
1. خلاف [خِلَاف]2. ضد [ضِدّ]3. مضاد [مُضَادّ]4. معاكس [مُعَاكِس]5. مقابل [مُقَابِل]6. مناقض [مُنَاقِضٌ]7. عكس [عَكْس]8. عكسي [عَكْسِيّ] -
15 karşıt
contrary, opposite, converse -
16 karşıt
",-tı 1. contrary; opposite. 2. /a/ in disagreement with, opposed to. - anlamlı gram. antonymous, opposite in meaning. " -
17 karşıt
zidd -
18 karşıt
protichůdný -
19 karşıt anlamlı kelime
-
20 karşıt kuvvet
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > karşıt kuvvet
См. также в других словарях:
karşıt — sf. Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast Birleşik Sözler karşıt anlamlı karşıt duygu alt karşıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşıt anlamlı — sf. Anlamları birbirinin karşıtı olan (söz), zıt anlamlı: Aşağı yukarı, ileri geri, siyah beyaz, dar geniş, büyük küçük gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşıt duygu — is., ruh b. Bazı kişilere veya varlıklara karşı duyulan ve belirli bir sebebe dayanmayan hoşnutsuzluk durumu, antipati … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt karşıt — is., man. Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tikel olumlu, öbürü tikel olumsuz, karşı karşıya konmuş iki önermeden her biri: Bazı insanlar bilgindirler ile Bazı insanlar bilgin değildirler gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
iddiaya girmek (veya tutuşmak) — karşıt iddialarda bahse girişmek Balkonda yan yana oturmuş, bir yandan tutulan ayı izlerken, bir yandan da iddiaya girmiştik. N. Eray … Çağatay Osmanlı Sözlük
hem nalına hem mıhına (vurmak) — karşıt olan iki yanı desteklemek Demokrasi ve adalet konusunda, hem nalına hem mıhına, bir başyazı düşünmüştü. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kontak yapmak — karşıt elektrik taşıyan iki madde birbirine dokunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mefhumu muhalif — karşıt kavram … Hukuk Sözlüğü
tezat — is., dı, Ar. teżādd 1) Karşıtlık, karşıt olma, zıtlık, çelişki, kontrast, antagonizma Sanatçı çok garip ve tezatlarla dolu bir yaratıktır. H. E. Adıvar 2) ed. Anlatımda birbirine karşıt iki sözü yan yana kullanma Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Тугладжи Парс — Тугладжи (Tuglaci) Парс (р. 1933, Стамбул), турецкий языковед; армянин по национальности. Окончил Мичиганский университет (1955). Основные труды в области лексикологии и лексикографии. Составитель многих двуязычных словарей по различным отраслям… … Большая советская энциклопедия
Тугладжи — (Tuglaci) Парс (р. 1933, Стамбул), турецкий языковед; армянин по национальности. Окончил Мичиганский университет (1955). Основные труды в области лексикологии и лексикографии. Составитель многих двуязычных словарей по различным отраслям… … Большая советская энциклопедия
