-
1 kalaylamak
-
2 kalaylamak
-i1) луди́ть2) перен. наводи́ть показно́й блеск, приукра́шивать, прикрыва́ть грехи́ -
3 kalaylamak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kalaylamak
-
4 kalaylamak
v. tin, tin coat, blanch, swear -
5 kalaylamak
pîle kirin -
6 kalaylamak
قصدرة -
7 kalaylamak
قصدرة [قَصْدَرَة]Anlamı: kalay tabakasi ile kaplamak -
8 kalaylamak
"to tin; to swear (at), to curse, to swear like a trooper" -
9 kalaylamak
/ı/ 1. to tin. 2. slang to swear at. 3. colloq. to conceal (a fault) by sham. -
10 лудить
-
11 قصدرة
kalaylamak -
12 лудить
kalaylamak, kalaylatmakТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > лудить
-
13 tin-coat
kalaylamak, kalayla kaplamak -
14 kalaylanmak
страд. от kalaylamak -
15 kalaylatmak
-i, -e понуд. от kalaylamak -
16 kalaylamamak
v. (neg. form of kalaylamak) tin, tin coat, blanch, swear -
17 swear
v. kalaylamak, yemin etmek, ant içmek, küfretmek, sövmek, sövüp saymak, lânet okuma, yeminle söylemek, yemin ettirmek* * *yemin et* * *[sweə]past tense - swore; verb1) (to state, declare, or promise solemnly with an oath, or very definitely and positively: The witness must swear to tell the truth; He swore an oath of loyalty; Swear never to reveal the secret; I could have sworn (= I'm sure) she was here a minute ago.) yemin etmek2) (to use the name of God and other sacred words, or obscene words, for emphasis or abuse; to curse: Don't swear in front of the children!) küfretmek, sövüp saymak•- sworn- swear-word
- swear by
- swear in
- swear to -
18 tin
adj. kalay, teneke————————n. kalay, teneke, konserve kutusu, para————————v. kalaylamak, teneke kutuya koymak, konservelemek* * *1. teneke 2. teneke kutuya koy (v.) 3. teneke (n.)* * *[tin] 1. noun1) (an element, a silvery white metal: Is that box made of tin or steel?) kalay, teneke2) ((also can) a container, usually for food, made of tin-plate, thin sheets of iron covered with tin or other metal: a tin of fruit; a biscuit-tin.) konserve kutusu, teneke kutu2. adjective(made of tin or tin-plate: a tin plate) teneke...- tinned- tinfoil
- tin-opener -
19 blanch
v. beyazlatmak, ağartmak; kalaylamak, rengini açmak, soldurmak, haşlamak (et), cilalamak, rengi atmak, beti benzi atmak* * *beyazlat -
20 tin coat
v. kalaylamak
- 1
- 2
См. также в других словарях:
kalaylamak — i 1) Oksitlenmeden korumak için bir metal parçasını veya kabı kalay tabakası ile kaplamak 2) mec. Eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak 3) argo Sövmek Yıkılır kalırsam senin de seni besleyenin de gelmişini geçmişini kalaylarım,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalaylama — is. Kalaylamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazağı — bakırcıların kapları kalaylamak için kullandıkları bir demir araç … Beypazari ağzindan sözcükler