-
1 укоротить
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > укоротить
-
2 skracać
kısaltmak -
3 skrócić
kısaltmak -
4 verkorten
kısaltmak [-ır] v -
5 abkürzen
kısaltmak -
6 verkürzen
kısaltmak -
7 abbreviate
kisaltmak -
8 zkracovat
kısaltmak -
9 zkrátit
kısaltmak -
10 укорачивать
-
11 урезать
kısaltmak; kısıtlamak; kısmak,kısıntı yapmak* * *урез`атьнесов.; сов. - ур`езать1) разг. (kesip) kısaltmak2) перен. kısmak; kısıtlamak, kısıntı yapmakурезать ассигнова́ния — tahsisatı kısmak
бюдже́т уре́зан — bütçede kısıntı yapıldı, bütçe kısıntıya uğradı
урезать права́ кого-л. — birinin haklarını kısıtlamak
-
12 boil sth down to sth
kisaltmak, özetlemek -
13 kürzen
-
14 abkürzen
ab|kürzen„Jahrhundert“ wird durch „Jh.“ abgekürzt “yüzyıl” kelimesi “yy.” olarak kısaltılır -
15 قصر
Iقَصَر1. haylazlık2. miskinlikAnlamı: uyuşuk, tembel duruma gelmek3. ihmalAnlamı: gereken önemi göstermemeIIقَصَرَ1. kısaltmakAnlamı: kısa duruma getirmek2. tutuklamakAnlamı: tevkif etmekقَصُرَkısalmakAnlamı: kısa duruma gelmekIVقَصْر1. konakAnlamı: büyük ve gösterişli ev2. köşkAnlamı: bahçe içinde yapılmış süslü ev, kasır3. kasırAnlamı: köşk4. kâşâneAnlamı: büyük, süslü köşk, saray gibi yapı5. saray6. şatoAnlamı: konakVقِصَر1. cücelikAnlamı: cüce olma durumu2. kısalıkAnlamı: kısa olma durumuVIقَصَّرَ1. kısmakAnlamı: boyunu kısaltmak2. kasmakAnlamı: kısaltmak3. ağartmakAnlamı: ak duruma getirmek, beyazlatmak4. beyazlatmakAnlamı: beyaz duruma getirmek -
16 подпиливать
несов.; сов. - подпили́тьподпи́ливать де́рево — ağacı dibinden kesmek
2) ( укорачивать поля) testere ile kesip kısaltmak ( пилой); eğeleyip kısaltmak / inceltmek ( напильником)подпи́ливать но́гти — разг. tırnaklan törpülemek
-
17 сокращать
несов.; сов. - сократи́ть1) kısaltmakсокраща́ть статью́ — yazıyı kısaltmak
2) azaltmak, indirmek; kısmakсокраща́ть объём вне́шней торго́вли — dış ticaret hacmini azaltmak / daraltmak
сокраща́ть расхо́ды — harcamaları azaltmak / kısmak
3) ( увольнять) ( kadroda yapılan indirim dolayısıyla) görevine son vermek, yol vermek4) мат. indirgemek -
18 убавлять
azaltmak; küçültmek; kısaltmak,kısmak; daraltmak* * *несов.; сов. - уба́вить1) azaltmak; küçültmekубавля́ть ско́рость — hızını azaltmak / düşürmek, yavaşlatmak
уба́вить гро́мкость радиоприёмника — radyonun sesini kısmak
уба́вить ого́нь (в лампе) — lambayı kısmak
убавля́ть себе́ го́ды — (kendi) yaşını küçültmek
2) (о платье и т. п.) kısaltmak, kısmak; daraltmakуба́вить рукава́ соро́чки — gömleğin kollarını biraz kısmak
3) разг., в соч.убавля́ть в ве́се — kilo vermek / kaybetmek
-
19 abbreviate
v. kısaltmak* * *kısalt* * *[ə'bri:vieit](to shorten (a word, phrase etc): Frederick is often abbreviated to Fred.) kısaltmak -
20 abridge
v. kısaltmak, özetlemek, kısmak; mahrum etmek* * *1. özetle (v.) 2. özet (n.)* * *[ə'bri‹](to make (especially a book) shorter.) kısaltmak- abridged- abridgement
- abridgment
См. также в других словарях:
kısaltmak — i 1) Kısa duruma getirmek Ben bu sözü biraz daha kısaltarak tekrar edeceğim. R. N. Güntekin 2) Kısa gibi göstermek Bu giysi boyunu kısaltmış … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısurmak — kısaltmak II, 78 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
FEDN — Kısaltmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kısmak — kısaltmak, daha kısa yapmak, kısarak çalmak; kıstırmak II, 11 üzenginin iki yan ında bulunan kayış,ilmikli ip, kement I, 474; II, 219 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
HASRETMEK — Kısaltmak. Sadece bir şeye mahsus kılmak. Bir şey için vakfetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bedel — is., Ar. bedel 1) Değer, fiyat, kıymet 2) Bir şeyin yerini tutabilen karşılık Buna bedel içimde mumlar, mumlar, mumlar yanan bir karanlık var. A. Gündüz 3) Başkasının adına ve onun parası ile hacca giden kimse 4) sf. Eşit, denk Emsalini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
budamak — i 1) Daha çok ürün almak veya düzgün bir biçim vermek amacıyla ağaç, asma vb.nin dallarını kesmek, kısaltmak 2) mec. Bir şeyi eksiltmek, azaltmak Aylıkları budamak. 3) Yeni filiz sürmesi için bir bitkinin dallarını kesmek 4) sp. Güreşte rakibinin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasıntı — is. 1) Giyeceği daraltmak veya kısaltmak için yapılan eğreti dikiş Bu kolun kasıntısını sökmeli. 2) mec. Büyüklenme, kurum, gurur 3) sf., mec. Büyüklenen, gururlanan ve bunu davranışlarıyla belli eden (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasmak — ar 1) Kasları gergin duruma getirmek 2) i Kısaltmak 3) Daraltmak 4) mec. Baskısı altında tutmak Birleşik Sözler kasım kasım Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kasıp kavurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesmek — i, er 1) Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak İpi kesmek. 2) Dibinden ayırmak Ağaçları kesmek. Dalları kesmek. 3) Düzgün parçalara ayırmak Eti kesmek. Patatesi kesmek. 4) Kesici bir araçla yaralamak Nasıl sol… … Çağatay Osmanlı Sözlük