-
1 imzalamak
1) В подпи́сыватьbarış imzalamak — подписа́ть мир
senedi imzalamak — вы́дать ве́ксель
2) ста́вить по́дпись; подпи́сыватьсяokumadan imzalamak — подмахну́ть, подписа́ться не чита́я
-
2 imzalamak
подпи́сывать подпи́сываться* * *-iста́вить по́дпись, подпи́сываться -
3 imzalamak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > imzalamak
-
4 kontrat imzalamak
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kontrat imzalamak
-
5 imzalatmak
-i, -e понуд. от imzalamak -
6 prolokol
- lü врз.протоко́лprolokol dairesi — дип. протоко́льный отде́л
prolokol geregince — дип. по протоко́лу
bir ortak prolokol imzalamak — дип. подписа́ть совме́стный протоко́л ( международное соглашение)
otopsı prolokolü — протоко́л медици́нского вскры́тия
prolokole dahil — в ра́мках протоко́ла
imza prolokolü — церемо́ния подписа́ния протоко́ла
-
7 kontrat
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kontrat
См. также в других словарях:
imzalamak — i 1) Bir yazı veya belgeye imzasını yazmak, imza atmak 2) Eserin yazarı, yapımcısı olduğunu imza veya işaretle belirtmek 3) Bir kimseye, hatıra olarak sunulan esere imza atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlaşmak — nsz 1) Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Anayasa 2) le Sözleşmek, sözleşme imzalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
imzalama — is. İmzalamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
paraflamak — i Adının ve soyadının baş harflerini kullanarak imzalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
imza atmak — (bir şeye) imzalamak Önüne bir tomar parşömen çeken ağa, yeni öğrendiği imzasını atmaya başladı. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
barış yapmak — barış antlaşmasını imzalamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
imza etmek — (bir şeyi) imzalamak Bir haftaya kalmayacak, bizim delegeler sulhu imza edecekler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
imzayı basmak (veya çakmak) — tkz. imzalamak, imza etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
akdes — (A.) [ سﺪﻗا ] en kutsal. ♦ akdetmek/ eylemek yapmak, uygulamak, icra etmek, imzalamak, antlaşma yapmak, sözleşme yapmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
TASDİK — Doğruluğunu kabul etmek. Bir kararın nizama, şeriata, kanuna uygun olduğunu kabul edip imzalamak. (Bak: Dima … Yeni Lügat Türkçe Sözlük