Перевод: с русского на турецкий

с турецкого на русский

ihtiyarlık

  • 1 старческий

    ста́рческая не́мощь — ihtiyarlık güçsüzlüğü

    Русско-турецкий словарь > старческий

  • 2 старость

    ж
    1) ihtiyarlık, yaşlılık

    он сго́рбился от ста́рости — yaşlılıktan kamburlaşmıştı

    в ста́рости — ihtiyarlıkta, ihtiyarlık çağında

    ста́рость не ра́дость — погов. ihtiyarlık maskaralıktır

    2) (ветхость, изношенность) eskimişlik, köhnemişlik

    Русско-турецкий словарь > старость

  • 3 старый

    1) ihtiyar, koca; kart

    ста́рый челове́к — ihtiyar adam

    ста́рый дуб — kart meşe

    он стар учи́ться — okuyacak yaşta değildir artık

    не смогу́, стар стал — yapamam, ihtiyarlık

    стар, да дюж — погов. kart meşe bükülmez

    ста́рая кры́са лову́шку обхо́дит — посл. tilki iki defa tuzağa düşmez

    2) врз eski

    ста́рый дом — eski ev

    ста́рый обы́чай — eski adet

    ста́рая, как мир, тради́ция — dünya kadar yaşlı bir gelenek

    ста́рый дире́ктор шко́лы — okulun eski müdürü

    по ста́рой привы́чке — eskiden kalma bir alışkanlıkla

    ста́рая оби́да — eskiden kalma gönül kırıklığı

    по ста́рому зако́ну — eski yasaya göre

    са́мый ста́рый контине́нт Земли́ — Yer'in en ihtiyar kıtası

    ста́рые ве́щи — eski eşya, eskiler

    ста́рое пальто́ — eski bir palto

    ста́рый друг — eski dost

    ста́рая мо́да — eski moda

    3) (ста́рое) → сущ., с eski

    вороши́ть ста́рое — eski defterleri karıştırmak

    ••

    Ста́рый свет — eski dünya

    ста́рое вино́ — yıllanmış şarap

    и стар и мал вы́сыпали на у́лицу — büyük küçük herkes sokağa döküldü

    ста́рый ду́рень! — прост., бран. koca bunak!

    Русско-турецкий словарь > старый

См. также в других словарях:

  • ihtiyarlık — is., ğı 1) İhtiyar olma durumu, yaşlılık, gençlik karşıtı İhtiyarlık vaktinde gönül hoş olsun. Biraz borçlanırım ama zarar yok. A. Ş. Hisar 2) Her bakımdan güçsüzlük, yetersizlik, zayıflık İhtiyarlıktan yani zaaftan nefret ederdi. Ö. Seyfettin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtiyarlık sigortası — is., huk. Yaşlılık sigortası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtiyarlık sigortası — Yaşlılık sigortası …   Hukuk Sözlüğü

  • KATİR — İhtiyarlık, saç ağarmak. * Perçin yapılan çivi uçları …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MEŞÎB — İhtiyarlık. Yaşlılık. Saç ağarması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • PİRÎ — İhtiyarlık. Kocamışlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ŞEYB — İhtiyarlık. Yaşlılık. * Saç, sakal ağarması …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bunama — is., tıp İhtiyarlık yüzünden alık duruma gelme, ateh Birleşik Sözler erken bunama …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gençlik — is., ği 1) Genç olma durumu, ihtiyarlık karşıtı İlk gençliğinde at delisiydi. N. Cumalı 2) İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi Belki babam da gençliğinde Valantino ya benziyordu. M. Ş. Esendal 3) Genç insanların bütünü O… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • okkalık — sf., ğı Herhangi bir okka ağırlığında veya oylumunda olan Açlık, sıcak, ihtiyarlık üç bin okkalık bir yük gibi sırtına çökmüştü. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sigorta — is., İt. sicurta 1) Bir şeyin veya bir kimsenin herhangi bir yönden ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için önceden ödenen prim karşılığında bu işle uğraşan kuruluşla yapılan iki taraflı bağlantı sözleşmesi İsveç te çok sağlam bir sigorta… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»