-
1 yeri
suff. orium* * *place of -
2 yeri değiştirilmiş
transposed (adj.) -
3 yeri doldurulamaz
adj. irreplaceable* * *irreplaceable -
4 yeri doldurulamazlık
irreplaceableness -
5 yeri dar olmak
v. be cramped for space -
6 yeri doldurulabilir
adj. replaceable -
7 yeri eşelemek
v. paw -
8 yeri geldikçe
adv. in places -
9 yeri göğü inleten
adj. rip roaring -
10 yeri göğü inletmek
raise the roof -
11 yeri olmak
v. belong -
12 yeri ve zamanı
n. the when and where of smth. -
13 yeri yerinden oynatmak
v. maffick -
14 yeri doldurulamaz
irreplaceable -
15 yeri gelmişken
by the way -
16 ek yeri
n. joint, juncture, commissure, join, scarf, splice--------ek yeri (kemik)n. suture* * *splice (n.) -
17 pazar yeri
n. market-place, emporium, agora--------pazar yeri (eski roma)n. forum* * *marketplace -
18 dönüş yeri
dönüş yeri (trafik)n. turnaround -
19 her yeri kaplamak
her yeri kaplamak (bitki)run riot -
20 motor yeri
motor yeri (uçak)n. nacelle
См. также в других словарях:
Yeri — may refer to:*Geri (Cyprus) *Yeri, Tajikistan … Wikipedia
Yeri — Yeri, Berg, so v.w. Chieri 5) … Pierer's Universal-Lexikon
Yeri, Tajikistan — Infobox Settlement official name =PAGENAME native name = imagesize = image caption = image map caption = pushpin pushpin label position =bottom pushpin mapsize = 300 pushpin map caption =Location in Tajikistan subdivision type = Country… … Wikipedia
Yeri — Original name in latin Yeri Name in other language Geri, Yeri, Гери State code CY Continent/City Asia/Nicosia longitude 35.1 latitude 33.41667 altitude 173 Population 7639 Date 2012 01 17 … Cities with a population over 1000 database
yeri başka — daha başka bir değeri olan, önemi olan anlamında kullanılan bir söz Bu kadın da iyi kadındır. Bunu da seviyorum ama Naime ilk göz ağrısıydı. Yeri başkadır. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri gelmek — sırası gelmek, zamanı uygun olmak Yeri gelmişken delikanlılara bir öğüt notu daha düşeyim. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri göğü inletmek — yüksek sesle ve olanca güçle bağırmak Havayı kokladı, sonra bütün gücüyle yeri göğü inleten bir kişnemeyle kişnedi. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri göğü tutmak — her tarafı ele geçirmek, denetim altında bulundurmak Müttefikler yeri göğü ve bütün köşe başlarını tutmuştur. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri öpmek — alay yere düşmek, yere serilmek Ayağı kayınca yeri öptü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri yurdu belirsiz olmak — belli bir yeri olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri — nar·rin·yeri; … English syllables