-
1 buluşma yeri
1) Treffpunkt m\buluşma yeri kararlaştırmak einen Treffpunkt vereinbaren [o abmachen]2) Begegnungsstätte f -
2 alıntı yeri
Belegstelle f -
3 atıştırma yeri
Imbissstand m, Schnellimbiss m -
4 bayram yeri
Festplatz m -
5 bekleme yeri
Warteplatz m -
6 bitişme yeri
anat Ansatzpunkt m -
7 çekim yeri
film Drehort m -
8 demir yeri
naut Ankerplatz m -
9 dikiş yeri
Nahtstelle f -
10 dizgi yeri
typo Setzerei f -
11 doğum yeri
Geburtsort m -
12 edep yeri
Schamgegend f -
13 gezinti yeri
Ausflugsort m -
14 hacet yeri
-
15 harman yeri
-
16 ifa yeri
-
17 inşaat yeri
Bauplatz m -
18 iş yeri
-
19 ivinti yeri
geo Stromschnelle f -
20 kabul yeri
Empfangsraum m
См. также в других словарях:
Yeri — may refer to:*Geri (Cyprus) *Yeri, Tajikistan … Wikipedia
Yeri — Yeri, Berg, so v.w. Chieri 5) … Pierer's Universal-Lexikon
Yeri, Tajikistan — Infobox Settlement official name =PAGENAME native name = imagesize = image caption = image map caption = pushpin pushpin label position =bottom pushpin mapsize = 300 pushpin map caption =Location in Tajikistan subdivision type = Country… … Wikipedia
Yeri — Original name in latin Yeri Name in other language Geri, Yeri, Гери State code CY Continent/City Asia/Nicosia longitude 35.1 latitude 33.41667 altitude 173 Population 7639 Date 2012 01 17 … Cities with a population over 1000 database
yeri başka — daha başka bir değeri olan, önemi olan anlamında kullanılan bir söz Bu kadın da iyi kadındır. Bunu da seviyorum ama Naime ilk göz ağrısıydı. Yeri başkadır. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri gelmek — sırası gelmek, zamanı uygun olmak Yeri gelmişken delikanlılara bir öğüt notu daha düşeyim. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri göğü inletmek — yüksek sesle ve olanca güçle bağırmak Havayı kokladı, sonra bütün gücüyle yeri göğü inleten bir kişnemeyle kişnedi. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri göğü tutmak — her tarafı ele geçirmek, denetim altında bulundurmak Müttefikler yeri göğü ve bütün köşe başlarını tutmuştur. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri öpmek — alay yere düşmek, yere serilmek Ayağı kayınca yeri öptü … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri yurdu belirsiz olmak — belli bir yeri olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yeri — nar·rin·yeri; … English syllables