-
61 kaygı çekmek
печа́литься, горева́ть о ком-чём -
62 kayışa çekmek
а) пра́вить бри́тву о реме́ньб) арго одура́чить, облапо́шить -
63 kendini naza çekmek
капри́зничать, лома́ться -
64 kırk kapının ipini çekmek
побыва́ть во мно́гих места́х -
65 kolan çekmek
мор. тяну́ть ло́дку -
66 konferans çekmek
до́лго и ну́дно говори́ть / дава́ть наставле́ния -
67 kötüye çekmek
превра́тно истолко́вывать -
68 kulağını çekmek
а) драть за́ ушиб) жури́ть, отчи́тывать -
69 kuyruk çekmek
подводи́ть глаза́ -
70 makára çekmek
выводи́ть тре́ли ( о птицах) -
71 meşakkat çekmek
непереноси́мые тя́готы -
72 meşale çekmek
проявля́ть инициати́ву, быть застре́льщиком -
73 nefes çekmek
а) затяну́ться сигаре́тойб) арго кури́ть гаши́ш -
74 nutuk çekmek
-
75 of çekmek
о́хать -
76 otuz bir çekmek
занима́ться онани́змом -
77 sıra dayağı çekmek
поби́ть / изби́ть всех подря́д / по о́череди -
78 suyunu çekmek
а) вы́кипетьб) ко́нчиться ( чаще о деньгах) -
79 şimşekleri üstüne çekmek
подве́ргнуться гне́вной кри́тике -
80 taş çekmek
точи́ть на точи́льном ка́мне
См. также в других словарях:
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — kitap noktalamak; attan kan almak;s ıkılan oku çekmek II, 21 çekerek bağlamak II, 21bkz: çıkmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
boynuz çekmek — boynuz kullanarak kan çekmek, hacamat etmek Hastalık göğse inip ateş başlayınca yapılacak şey hastaya boynuz çekmek olurdu. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolan çekmek — den. kayığı karadan halatla çekmek, yedekçilik etmek Bana bak, Ali Çavuş, biz kimseyi soymuyoruz. Onlar kolan çekiyorlar, kolan çekmek nedir be? Dans etmekten farkı ne ki? S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
beyaz etmek (veya beyaza çekmek) — yazıyı temize çekmek Dört satırlık bir beyaza çekmek için de kan terlere batar. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
acemilik çekmek — alışamadığı bir işte zorluk çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alaka çekmek (veya toplamak veya uyandırmak) — ilgi çekmek Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
cefa çekmek (veya görmek) — üzüntü, sıkıntı çekmek Mektubumda yazmamış mıydım, senin yüzünden ne cefalar çektiğimi? O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çile çekmek — çok sıkıntı çekmek Âşıkın olmaz mı çile çekmesi / Çilenin olmaz mı boyun bükmesi. Seyrani … Çağatay Osmanlı Sözlük
film çekmek — sin., TV 1) bir sinema kamerasıyla görüntüleri tespit etmek veya bir hareket ve görünüşün sıralı resmini çekmek 2) vücudun röntgenini almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgi çekmek (veya uyandırmak) — çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, alaka çekmek, alaka toplamak veya alaka uyandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük