-
41 çizmeleri çekmek
приступа́ть к какому-л. де́лу -
42 dem çekmek
а) петь, залива́ться ( о птицах)б) потя́гивать, пить (вино и т. п.) -
43 dilinin belâsını çekmek
= dilinin belâsını bulmak страда́ть из-за своего́ языка́; распла́чиваться за свой дли́нный язы́к -
44 dizginini çekmek
= dizginini kısmak взять в шо́ры, прижа́ть кого -
45 dünyadan elini eteğini çekmek
устрани́ться от акти́вной жи́зни, уедини́ться -
46 elini ayağını çekmek
-
47 elini eteğini çekmek
устраня́ться ( от чего) -
48 fırça çekmek
отчита́ть, обруга́ть; впра́вить мозги́ разг. -
49 gönül çekmek
быть влюблённым, страда́ть от любви́ -
50 gönülü çekmek
стра́стно жела́ть, о́чень хоте́ть, жа́ждать чего -
51 haybeye kürek çekmek
зря стара́ться, труди́ться впусту́ю -
52 hırkasını başına çekmek
удали́ться, порва́ть [вся́кие] свя́зи / отноше́ния с окружа́ющими -
53 içi çekmek
испы́тывать жела́ние -
54 içine çekmek
втяну́ть, вобра́ть в себя́ -
55 ipini çekmek
пристру́ни́ть, одёрнуть кого -
56 iple çekmek
ждать с нетерпе́нием, ждать не дожда́ться -
57 iyiye çekmek
истолко́вывать в хоро́шем смы́сле -
58 kalem çekmek
вы́марать, вы́черкнуть ( в тексте) -
59 kan çekmek
а) походи́ть, быть похо́жим на мать, отца́, де́да и т. п. (характером и т. п.)б) проявля́ться ( о чувстве родства) -
60 kapının ipini çekmek
исходи́ть мно́го мест, побыва́ть во мно́гих дома́х / места́х
См. также в других словарях:
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — kitap noktalamak; attan kan almak;s ıkılan oku çekmek II, 21 çekerek bağlamak II, 21bkz: çıkmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
boynuz çekmek — boynuz kullanarak kan çekmek, hacamat etmek Hastalık göğse inip ateş başlayınca yapılacak şey hastaya boynuz çekmek olurdu. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolan çekmek — den. kayığı karadan halatla çekmek, yedekçilik etmek Bana bak, Ali Çavuş, biz kimseyi soymuyoruz. Onlar kolan çekiyorlar, kolan çekmek nedir be? Dans etmekten farkı ne ki? S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
beyaz etmek (veya beyaza çekmek) — yazıyı temize çekmek Dört satırlık bir beyaza çekmek için de kan terlere batar. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
acemilik çekmek — alışamadığı bir işte zorluk çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alaka çekmek (veya toplamak veya uyandırmak) — ilgi çekmek Bu sahneyi mangalın başında Havva Hanım bize kaç defa tekrar etti, hatırlayamam. Ama her defasında bizde büyük bir alaka uyandırıyordu. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
cefa çekmek (veya görmek) — üzüntü, sıkıntı çekmek Mektubumda yazmamış mıydım, senin yüzünden ne cefalar çektiğimi? O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çile çekmek — çok sıkıntı çekmek Âşıkın olmaz mı çile çekmesi / Çilenin olmaz mı boyun bükmesi. Seyrani … Çağatay Osmanlı Sözlük
film çekmek — sin., TV 1) bir sinema kamerasıyla görüntüleri tespit etmek veya bir hareket ve görünüşün sıralı resmini çekmek 2) vücudun röntgenini almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilgi çekmek (veya uyandırmak) — çevresinde ilgiyi, dikkati ve merakı üzerine toplamak, alaka çekmek, alaka toplamak veya alaka uyandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük