Перевод: со всех языков на арабский

с арабского на все языки

hedef

  • 1 hedef

    أرب
    إربة
    ابتغاء
    احتياج
    شأو
    صدد
    عرضة
    غاية
    غرض
    قصد
    مأرب
    مبتغى
    محجة
    مرام
    مرمى
    مقصد
    منية
    نيشان
    هدف
    وخي
    وطر

    Türkçe-Arapça Sözlük > hedef

  • 2 hedef

    1. إربة [إِرْبَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    2. ابتغاء [اِبْتِغاء]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    3. احتياج [اِحْتِيَاج]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    4. شأو [شَأْو]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    5. صدد [صَدَد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    6. عرضة [عُرْضَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    7. غاية [غايَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    8. غرض [غَرَض]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    9. قصد [قَصْد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    10. مأرب [مَأْرَب]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    11. مبتغى [مُبْتَغًى]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    12. محجة [مَحَجَّة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    13. مرام [مَرَام]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    14. مرمى [مَرْمًى]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    15. مقصد [مَقْصَد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    16. مقصد [مَقْصِد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    17. منية [مُنْيَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    18. نيشان [نِيشان]
    19. هدف [هَدَف]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    20. هدف [هَدَف]
    21. وخي [وَخْي]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat
    22. وطر [وَطَر]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat

    Türkçe-Arapça Sözlük > hedef

  • 3 gaye

    1. أرب [أَرَب]
    Anlamı: amaç, hedef
    2. إرب [إِرْب]
    Anlamı: amaç, hedef
    3. إربة [إِرْبَة]
    Anlamı: amaç, hedef
    4. أمنية [أُمْنِيَّة]
    Anlamı: amaç, hedef
    5. ابتغاء [اِبْتِغاء]
    Anlamı: amaç, hedef
    6. اتجاه [اِتِّجاه]
    Anlamı: amaç, hedef
    7. احتياج [اِحْتِيَاج]
    Anlamı: amaç, hedef
    8. برجاس [بُرْجاس]
    Anlamı: amaç, hedef
    9. تعمد [تَعَمُّد]
    Anlamı: amaç, hedef
    10. خاطر [خاطِر]
    Anlamı: amaç, hedef
    11. شأو [شَأْو]
    Anlamı: amaç, hedef
    12. صدد [صَدَد]
    Anlamı: amaç, hedef
    13. عرضة [عُرْضَة]
    Anlamı: amaç, hedef
    14. غاية [غايَة]
    Anlamı: amaç, hedef
    15. غرض [غَرَض]
    Anlamı: amaç, hedef
    16. قصد [قَصْد]
    Anlamı: amaç, hedef
    17. لبانة [لُبَانَة]
    Anlamı: amaç, hedef
    18. مأرب [مَأْرَب]
    Anlamı: amaç, hedef
    19. مبتغى [مُبْتَغًى]
    Anlamı: amaç, hedef
    20. محجة [مَحَجَّة]
    Anlamı: amaç, hedef
    21. مراد [مُرَاد]
    Anlamı: amaç, hedef
    22. مرام [مَرَام]
    Anlamı: amaç, hedef
    23. مرمى [مَرْمًى]
    Anlamı: amaç, hedef
    24. مطمح [مَطْمَح]
    Anlamı: amaç, hedef
    25. مقصد [مَقْصَد]
    Anlamı: amaç, hedef
    26. مقصد [مَقْصِد]
    Anlamı: amaç, hedef
    27. منية [مُنْيَة]
    Anlamı: amaç, hedef
    28. نيشان [نِيشان]
    Anlamı: amaç, hedef
    29. هدف [هَدَف]
    Anlamı: amaç, hedef
    30. هم [هَمّ]
    Anlamı: amaç, hedef
    31. وخي [وَخْي]
    Anlamı: amaç, hedef
    32. وطر [وَطَر]
    Anlamı: amaç, hedef
    33. وكد [وَكْد]
    Anlamı: amaç, hedef
    34. عمد [عَمْد]
    Anlamı: amaç, hedef

    Türkçe-Arapça Sözlük > gaye

  • 4 erek

    1. أرب [أَرَب]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    2. إربة [إِرْبَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    3. إصابة [إِصَابَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    4. أمنية [أُمْنِيَّة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    5. ابتغاء [اِبْتِغاء]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    6. اتجاه [اِتِّجاه]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    7. احتياج [اِحْتِيَاج]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    8. تعمد [تَعَمُّد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    9. خاطر [خاطِر]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    10. رسالة [رِسَالَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    11. شأو [شَأْو]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    12. صدد [صَدَد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    13. عرضة [عُرْضَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    14. غاية [غايَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    15. غرض [غَرَض]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    16. قصد [قَصْد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    17. مأرب [مَأْرَب]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    18. مبتغى [مُبْتَغًى]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    19. محجة [مَحَجَّة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    20. مراد [مُرَاد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    21. مرام [مَرَام]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    22. مقصد [مَقْصَد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    23. مقصد [مَقْصِد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    24. منية [مُنْيَة]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    25. هدف [هَدَف]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    26. هم [هَمّ]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    27. وخي [وَخْي]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    28. وطر [وَطَر]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    29. وكد [وَكْد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef
    30. عمد [عَمْد]
    Anlamı: amaç, gaye, maksat, hedef

    Türkçe-Arapça Sözlük > erek

  • 5 garaz

    1. أرب [أَرَب]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    2. إربة [إِرْبَة]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    3. أمنية [أُمْنِيَّة]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    4. ابتغاء [اِبْتِغاء]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    5. اتجاه [اِتِّجاه]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    6. احتياج [اِحْتِيَاج]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    7. تعمد [تَعَمُّد]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    8. خاطر [خاطِر]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    9. رسالة [رِسَالَة]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    10. شأو [شَأْو]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    11. صدد [صَدَد]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    12. عرضة [عُرْضَة]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    13. غاية [غايَة]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    14. غرض [غَرَض]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    15. قصد [قَصْد]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    16. مأرب [مَأْرَب]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    17. مبتغى [مُبْتَغًى]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    18. محجة [مَحَجَّة]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    19. مراد [مُرَاد]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    20. مرام [مَرَام]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    21. مرمى [مَرْمًى]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    22. مقصد [مَقْصَد]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    23. مقصد [مَقْصِد]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    24. منية [مُنْيَة]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    25. هدف [هَدَف]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    26. هم [هَمّ]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    27. وخي [وَخْي]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat
    28. وطر [وَطَر]
    Anlamı: hedef, amaç, maksat

    Türkçe-Arapça Sözlük > garaz

  • 6 amaç

    1. أرب [أَرَب]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    2. إربة [إِرْبَة]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    3. ابتغاء [اِبْتِغاء]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    4. احتياج [اِحْتِيَاج]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    5. شأو [شَأْو]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    6. صدد [صَدَد]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    7. عرضة [عُرْضَة]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    8. غاية [غايَة]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    9. غرض [غَرَض]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    10. قصد [قَصْد]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    11. مأرب [مَأْرَب]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    12. مبتغى [مُبْتَغًى]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    13. محجة [مَحَجَّة]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    14. مراد [مُرَاد]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    15. مرام [مَرَام]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    16. مرغوب [مَرْغُوبٌ]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    17. مرمى [مَرْمًى]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    18. مروم [مَرُوم]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    19. مشتهى [مُشْتَهًى]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    20. مطلوب [مَطْلُوب]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    21. مقصد [مَقْصَد]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    22. مقصد [مَقْصِد]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    23. منية [مُنْيَة]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    24. هدف [هَدَف]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    25. وخي [وَخْي]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat
    26. وطر [وَطَر]
    Anlamı: erişilmek istenilen sonuç, gaye, hedef, maksat

    Türkçe-Arapça Sözlük > amaç

  • 7 nişan

    1. إشارة [إِشَارَة]
    Anlamı: işaret, iz, alâmet
    2. خطبة [خِطْبَة]
    3. خطوبة [خُطُوبَة]
    4. نيشان [نِيشان]
    Anlamı: kurşun, taş vb. ile vurmak için istenen hedef
    5. علامة [عَلَامَة]
    Anlamı: işaret, iz, alâmet

    Türkçe-Arapça Sözlük > nişan

  • 8 nişangâh

    1. مهداف [مِهْدَاف]
    2. نيشان [نِيشان]
    Anlamı: hedef

    Türkçe-Arapça Sözlük > nişangâh

См. также в других словарях:

  • hedef — is., Ar. hedef 1) Nişan alınacak yer, nişangâh 2) mec. Amaç, gaye, maksat Asıl önemlisi devlet büyük hedefler dikmişti; milletin benimsediği, övündüğü hedeflerdi bunlar. T. Buğra 3) mec. Varılacak yer, ulaşılacak son nokta Ordular! İlk hedefiniz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef — (A.) [ فﺪه ] amaç, hedef …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • hedef göstermek — 1) birini kötü bir durumda kalması için hedef hâline getirmek 2) bir kimseyi olumsuz, kötü bir amaç için bir yere veya şeye yönlendirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef gütmek — asıl amaç olarak belirlemek Metin yayını ve çeviri: insancı davranış bu çalışmayı hedef güder. A. Erhat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef saptırmak — 1) hedefe isabet ettirememek 2) mec. öngörülen amaçtan uzaklaştırıp başka bir amacı öne çıkarmak Bu işi onların yapmadığına inanıyor; birilerinin hedef saptırmaya çalıştığını söylüyor. A. Ümit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HEDEF-İ ÂMÂL — Gaye i hayâl. Ulaşmak istenilen hedef …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HEDEF — Nişan noktası. * Emel. Varılmak istenen gaye. * Yüksek, bülend. * İri vücudlu adam. * Bir işe yaramayan, tembel ve uykucu olan. (L.R …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • hedef kitle — is. Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen grup veya topluluk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef almak — 1) (bir şeyi) nişan almak 2) (bir şeyi) ulaşılmak istenen amaca göre davranmak 3) (bir şeyi) bir kimseyi, bir yeri yıpratmak, eleştirmek amacıyla karşısına almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hedef olmak — hoş olmayan herhangi bir davranışa uğramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cansız hedef — is., ask. İnsan ve hayvan dışında ateş etmek için seçilen hedef …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
… Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»