-
1 животновод
hayvan yetiştiricisi* * *мhayvan yetiştirici / besleyicisi -
2 животное
-
3 скотоводческий
hayvan yetiştiren / yetiştirilenскотово́дческая фе́рма — hayvan çiftliği
-
4 ясли
-
5 коготь
hayvan tırnağı* * *мtırnak (-ğı); cırnak (-ğı)••вы́рваться из ко́гте́й сме́рти (о больном) — kefeni yırtmak
он был в ко́гтя́х у сме́рти — ölümle pençeleşmişti
показа́ть свои́ ко́гти — tırnaklarını / cırnaklarını / pençelerini göstermek
-
6 копыто
hayvan tırnağı* * *сtoynak (-ğı); tırnak (-ğı)••куда́ конь с копы́том, туда́ и рак с клешнёй — посл. ata nal çakıldığını görmüş de kurbağa ayaklarını uzatmış
-
7 морда
-
8 животный клей
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > животный клей
-
9 корм для скота
hayvan yemi -
10 животноводческий
hayvancılık °; hayvan yetiştirme °животново́дческая фе́рма — hayvan (yetiştirme) çiftliği
животново́дческий колхо́з — hayvan yetiştiren kolhoz
животново́дческий кооперати́в — hayvan üretim kooperatifi
разви́тие животново́дческого се́ктора — hayvancılık kesiminin gelişmesi
-
11 животноводство
hayvancılık* * *сhayvancılık; hayvan yetiştirmeмоло́чное животново́дство — süt hayvancılığı
проду́кты животново́дства — hayvan ürünleri; hayvansal ürünler
-
12 звериный
vahşi hayvan(sıfat); dehşetli,müthiş* * *1) vahşi / yırtıcı hayvan °2) (жестокий, свирепый) canavarca3) разг. dehşetli; müthişзвери́ная тоска́ — dehşetli can sıkıntısı
-
13 зверь
vahşi hayvan; canavar,hunhar* * *м1) vahşi hayvanпушно́й зверь — kürk hayvanı
охо́та на морско́го зве́ря — deniz avı
2) ( жестокий человек) canavar; hunhar; yırtıcı••смотре́ть зве́рем — canavar gibi bakmak
-
14 ископаемый
1) mineralископа́емое сырьё — mineral hammaddeler
2) (ископа́емые) мн., в соч.поле́зные ископа́емые — (endüstriyel) mineraller; madenler
3) fosil, taşılископа́емое живо́тное — fosil / taşıl hayvan; hayvan fosili
4) ирон. ( допотопный) fosil -
15 поголовье
споголо́вье моло́чного скота́ — sağılan hayvan sayısı
увели́чивать поголо́вье коро́в — inek sayısını artırmak
-
16 рогатый
кру́пный рога́тый скот — büyük baş hayvan, sığır
ме́лкий рога́тый скот — küçük baş hayvan, davar
-
17 скотина
-
18 хищник
-
19 амфибия
kurbağagiller* * *ж1) зоол. ikiyaşayışlı (hayvan)2) бот. ikiyaşayışlı bitki3) ( автомобиль) amfibi (araç); amfibi uçak ( самолёт) -
20 анималист
См. также в других словарях:
hayvan — is., Ar. ḥayvān 1) Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık İnce ruhlu insanlar gibi Atatürk de hayvanları severdi. F. R. Atay 2) sf., mec. Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse) 3) hkr. Kızılan bir kimseye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan — (A.) [ ناﻮﻴﺣ ] 1. canlı. 2. hayvan … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HAYVAN — Canlı şey, insanla beraber her canlı. * İnsan olmayan idraksiz canlı yaratık. * Yük kaldıran, araba çeken ve binilen hayvan, beygir, katır v.s. * Mc: Akılsız ve idraksız insan, ahmak. (Aslı Hayevan dır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hayvan bilimci — is. Hayvan bilimi uzmanı, zoolog … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan koklaşa koklaşa, insan konuşa konuşa — insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAYVAN-I BERRÎ — Karada yaşayan hayvan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HAYVAN-I NÂTIK — Konuşan hayvan. (İnsan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hayvan bilimi — is. Biyolojinin, hayvanların yapı, görev, davranış ve sınıflandırmaları, yeryüzündeki dağılışlarıyla uğraşan bilim dalı, hayvanlar bilimi, zooloji … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan kömürü — is. Kan ve kemik gibi organik maddelerden yapılıp hekimlikte kullanılan kömür … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayvan gibi — 1) hayvana benzer biçimde 2) iri yarı 3) mec. akılsız, duygusuz, kaba … Çağatay Osmanlı Sözlük
vahşi hayvan — is. Ehlîleştirilmemiş hayvan, yabani hayvan … Çağatay Osmanlı Sözlük