Перевод: со всех языков на русский

с русского на все языки

haksız

  • 1 haksız

    непра́вый
    * * *
    непра́вый, несправедли́вый

    haksız bir ceza — незаслу́женное / несправедли́вое наказа́ние

    haksız gelir — незако́нный дохо́д

    arkadaşınız bu işte haksız — ваш това́рищ в э́том де́ле не прав

    haksız bulmak — находи́ть непра́вым / несправедли́вым

    haksız yere — несправедли́во, незаслу́женно

    Türkçe-rusça sözlük > haksız

  • 2 haksız

    1) не име́ющий пра́ва (на что-л.); беспра́вный
    2) несправедли́вый; неве́рный, непра́вильный

    Büyük Türk-Rus Sözlük > haksız

  • 3 ناحق

    haksız

    Farsça-Türkçe sözlük > ناحق

  • 4 -sız

    образует от именных основ имена прилагательные с привативным значением.
    Производные слова обозначают отсутствие того, что названо исходной основой

    haksız — не имеющий права, бесправный

    Türkçe-rusça sözlük > -sız

  • 5 fiil

    глаго́л (м)
    * * *
    1) де́йствие, посту́пок

    haksız fiil — а) недозво́ленное де́йствие; непозволи́тельный посту́пок; б) юр. правонаруше́ние; дели́кт

    2) грам. глаго́л

    Türkçe-rusça sözlük > fiil

См. также в других словарях:

  • haksız — sf. 1) Hak ve adalete uygun olmayan 2) Davası, iddiası, davranışı, düşüncesi doğru ve yerinde olmayan (kimse) Arkadaşınız bu işte haksızdır. Birleşik Sözler haksız yere Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller haksız bulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haksız yere — zf. Haksız olarak, hak etmediği hâlde …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haksız bulmak — bir iddiayı, düşünceyi, davranışı doğru ve yerinde bulmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haksız fiil — hukuk düzeninin izin vermediği, zarar verici eylemlerdir …   Hukuk Sözlüğü

  • haksız iktisap — Bir kimsenin malvarlığında, haklı bir nedene dayanmaksızın başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine meydana gelen artma ya da azalmama durumu …   Hukuk Sözlüğü

  • gadre uğramak — haksız davranışlarla karşı karşıya gelmek Önce kendini gadre uğramış sanan Nahit rolünü öğrenince utandı. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kadı anlatışa göre fetva verir — haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinleyen ona hak verir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ne âlâ memleket — haksız ve yersiz işlerin hoş görüldüğü, kurallaştığı bir ortam için ters anlatışla diyecek yok, ne güzel anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vurgunculuk etmek — haksız kazanç sağlamak için uğraşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • okkanın altına gitmek — haksız yere ezilmek, bir zarar veya ceza görmek Eğer gözünü açmaz, bu kör dövüşüne bir nihayet vermezsen muhakkak okkanın altına gidersin. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boynu kıldan ince olmak — haksız olduğu anlaşıldığında verilecek her türlü cezaya razı olmak Eğer efendim, bir kelime yalanım varsa hükûmete karşı boynum kıldan incedir. Vurunuz. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»