Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

giysiler

См. также в других словарях:

  • giyinik — sf., ği Giyinmiş olan Yarınlara güvenen sımsıkı giyinik / Gövdelerde eğreti / En süslü giysiler. B. Necatigil …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • giysi — is. Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, libas, urba Hanımlar, tatil köylerinde son moda giysiler giyiyorlar. Ç. Altan Birleşik Sözler resmî giysi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • harç — is., cı, Ar. ḫarc 1) Harcanan para, masraf 2) ekon. Resmî işlerde devlet veznesine ödenen para Tapu harcı. Mahkeme harcı. 3) Yükseköğrenim öğrencilerinin ödemek zorunda olduğu katkı payı 4) mim. Yapıda tuğla veya taşların örgüsünü sağlamlaştırmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıvır zıvır — is. 1) Önemsiz, değersiz, derme çatma şey Gezilere çıkanlar, kürkler, bir yığın kıvır zıvır, gösterişli giysiler getirerek geçerler gümrükten. N. Cumalı 2) Önemsiz ayrıntı 3) sf. Gereksiz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kostümlü — sf. 1) Kostüm giymiş olan 2) Alışılmış ve günlük giysilerin dışında bazı özel giysiler giyilen …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üst baş — is. Giyecekler, giysiler Mendilimle üstümü başımı sildim. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller üstü başı dökülmek üstüne başına etmek üstünden başından akmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yazı getirmek — yazlık giysiler giymek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elbise — (A.) [ ﻪﺴﺒﻝا ] giysiler …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • esvâb — (A.) [ باﻮﺛا ] giysiler …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • melâbis — (A.) [ ﺲﺑﻼﻡ ] giysiler …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»