Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

gezmek

См. также в других словарях:

  • gezmek — nsz, er 1) Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. O. C. Kaygılı 2) Bir yerde dolaşmak, yürümek Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. S. F.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • devriye gezmek — karakol gezmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karakol gezmek — huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla dolaşmak, devriye gezmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tebdil gezmek — 1) tanınmamak için kılık değiştirerek gezmek 2) mec. değişik görüntüde olmak Anlayana sivrisinek saz düşüncesine dayanan ve tebdil gezen bir şiir yaygınlaştı. S. Hilav …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapı kapı dolaşmak (veya gezmek) — 1) ev ev gezmek 2) iş aramak için her yere başvurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doktor doktor gezmek (veya dolaşmak) — tedavide çabuk ve kesin sonuç almak ümidiyle birçok doktora başvurmak Çare bulunsun diye az mı ebe kapısı çaldılar, doktor doktor gezdiler? A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar gezmek — bir şeyden uzaklaşmış olmak Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri. Halk türküsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kucaktan kucağa dolaşmak (veya gezmek) — kadın, pek çok kişiyle yasal olmayan ilişkide bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • orası senin, burası benim dolaşmak (veya gezmek) — durmadan gezip dolaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • salma gezmek (veya dolaşmak) — başıboş hayvan gibi dolaşmak Ne olacak çobansız köyde kurtlar boş oturacak değil ya işte böyle salma dolaşırlar. R. Akyavaş Sokaklarda salma geziyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saya gezmek — çocuklar ramazanda ve özellikle bayramda çeşitli mâniler söyleyip kapı kapı dolaşarak ufak tefek hediye almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»