Перевод: со всех языков на арабский

с арабского на все языки

gezmek

  • 1 gezmek

    أطاف
    اجتاب
    تجول
    تطوف
    جاب
    جال
    دار
    درج

    Türkçe-Arapça Sözlük > gezmek

  • 2 gezmek

    1. أطاف [أَطَافَ]
    Anlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmek
    2. اجتاب [اِجْتابَ]
    Anlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmek
    3. تجول [تَجَوَّلَ]
    Anlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmek
    4. تطوف [تَطَوَّفَ]
    Anlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmek
    5. جاب [جَابَ]
    Anlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmek
    6. جال [جَالَ]
    Anlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmek
    7. دار [دارَ]
    Anlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmek
    8. درج [دَرَجَ]
    Anlamı: hava almak, hoş vakit geçirmek için seyran etmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > gezmek

  • 3 gezgin

    1. جواب [جَوَّاب]
    Anlamı: gezmek, tanımak, dinlenmek için geziye çıkan kimse
    2. جوال [جَوَّال]
    Anlamı: gezmek, tanımak, dinlenmek için geziye çıkan kimse
    3. جوالة [جَوَّالَة]
    Anlamı: gezmek, tanımak, dinlenmek için geziye çıkan kimse
    4. دوار [دَوَّار]
    Anlamı: gezmek, tanımak, dinlenmek için geziye çıkan kimse
    5. رحال [رَحَّال]
    Anlamı: gezmek, tanımak, dinlenmek için geziye çıkan kimse
    6. رحالة [رَحَّالَة]
    Anlamı: gezmek, tanımak, dinlenmek için geziye çıkan kimse
    7. طائف [طائِف]
    Anlamı: gezmek, tanımak, dinlenmek için geziye çıkan kimse

    Türkçe-Arapça Sözlük > gezgin

  • 4 gezinmek

    1. أطاف [أَطَافَ]
    Anlamı: eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek
    2. اجتاب [اِجْتابَ]
    Anlamı: eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek
    3. تجول [تَجَوَّلَ]
    Anlamı: eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek
    4. تطوف [تَطَوَّفَ]
    Anlamı: eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek
    5. جاب [جَابَ]
    Anlamı: eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek
    6. جال [جَالَ]
    Anlamı: eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek

    Türkçe-Arapça Sözlük > gezinmek

  • 5 dolaşmak

    توجه [تَوَجَّهَ]

    Türkçe-Arapça Sözlük > dolaşmak

См. также в других словарях:

  • gezmek — nsz, er 1) Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. O. C. Kaygılı 2) Bir yerde dolaşmak, yürümek Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. S. F.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • devriye gezmek — karakol gezmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karakol gezmek — huzur ve güvenliği sağlamak amacıyla dolaşmak, devriye gezmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tebdil gezmek — 1) tanınmamak için kılık değiştirerek gezmek 2) mec. değişik görüntüde olmak Anlayana sivrisinek saz düşüncesine dayanan ve tebdil gezen bir şiir yaygınlaştı. S. Hilav …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapı kapı dolaşmak (veya gezmek) — 1) ev ev gezmek 2) iş aramak için her yere başvurmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • doktor doktor gezmek (veya dolaşmak) — tedavide çabuk ve kesin sonuç almak ümidiyle birçok doktora başvurmak Çare bulunsun diye az mı ebe kapısı çaldılar, doktor doktor gezdiler? A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kenar gezmek — bir şeyden uzaklaşmış olmak Kenar gezme dolan yâr gel içeri / Bize mihman olan yâr gel içeri. Halk türküsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kucaktan kucağa dolaşmak (veya gezmek) — kadın, pek çok kişiyle yasal olmayan ilişkide bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • orası senin, burası benim dolaşmak (veya gezmek) — durmadan gezip dolaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • salma gezmek (veya dolaşmak) — başıboş hayvan gibi dolaşmak Ne olacak çobansız köyde kurtlar boş oturacak değil ya işte böyle salma dolaşırlar. R. Akyavaş Sokaklarda salma geziyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saya gezmek — çocuklar ramazanda ve özellikle bayramda çeşitli mâniler söyleyip kapı kapı dolaşarak ufak tefek hediye almak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»