-
21 actual
gerçek -
22 fact
gerçek -
23 genuine
gerçek -
24 issue of fact
gerçek -
25 real
gerçek -
26 reality
gerçek -
27 true
gerçek -
28 truth
gerçek -
29 veritable
gerçek -
30 virtual
gerçek -
31 gərçək
gerçek -
32 real
gerçek -
33 fakt
gerçek -
34 faktum
gerçek -
35 быль
gerçek olay* * *жolmuş vaka, gerçek olay; yaşanmış hikâyeсде́лать ска́зку былью — masalı gerçekleştirmek, düşü gerçek yapmak
-
36 явь
-
37 fact
gerçek, olgu, olmus sey; olay, gerçek olay; bilgi, dogru bilgi, gerçek -
38 действительность
gerçek,gerçeklik* * *жgerçek (-ği); gerçeklikистори́ческая действи́тельность — tarihi gerçeklik
совреме́нная действи́тельность — günümüz gerçeklikleri
соотве́тствовать действи́тельности — gerçeğe uygun olmak / uymak
••в действи́тельности — gerçekte
-
39 действительный
gerçek; geçerli* * *1) gerçekдействи́тельный слу́чай — olmuş bir vaka
отлича́ть ка́жущееся от действи́тельного — görünen ile gerçekte olanı birbirinden ayırt etmek
2) geçerliбиле́т действи́телен? — bilet geçerli mi?
••глаго́л действи́тельного зало́га — грам. etken fiil
действи́тельная вое́нная слу́жба — muvazzaf hizmet
действи́тельный член Акаде́мии нау́к — Bilimler Akademisinin asli üyesi
-
40 доподлинный
gerçek,sahici* * *разг.gerçek; sahici
См. также в других словарях:
gerçek — sf., ği 1) Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki Kâğıt paranın saymaca değeri varsa da gerçek değeri yoktur. 2) is. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat 3) Aslına uygun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçek dışı — sf. Gerçeğin dışında olan, gerçek olmayan, gerçeğe aykırı, hilafıhakikat … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçek dışılık — is., ğı Gerçek dışı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçek kişi — is. Hakiki şahıs Anayasa mahkemesi kararları idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçek mantarlar — is., ç., bit. b. Bağlarda mildiyu hastalığını yapan, emeçleri iyi gelişmiş mantarlar (Peronospora viticola) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçek sayı — is., mat. Bir eksen üzerindeki bir noktanın yerini belirlemeye yarayan sayı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerçek kişi — İnsanlar … Hukuk Sözlüğü
acı gerçek — is., ği Üzüntü, sıkıntı ve rahatsızlık veren olay … Çağatay Osmanlı Sözlük
sana yalan, bana gerçek — söylediğim şeyi sen bilmiyorsun ancak doğrudur, ben biliyorum anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
aslı çıkmak — gerçek olduğu anlaşılmak, gerçek olduğu ortaya çıkmak Söylenenlerin aslı çıkarsa güç duruma düşecek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aslı astarı (veya aslı faslı) olmamak — gerçek olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük