-
1 gelişmek
v. develop, improve, grow, progress, advance, flourish, ameliorate, blossom, blossom out, boom, branch out, evolve, expand, flower, go ahead!, grow up, make headway, refine, shape, shape up, thrive--------gelişmek (öykü)v. unfold -
2 gelişmek
"to improve, to develop, to progress, to advance, to reform; to grow up, to come on; to grow, to come on, to come along; to blossom, to flourish, to thrive; to evolve; to mature" -
3 gelişmek
"1. to develop, grow up; to grow healthy; to mature. 2. to develop, make progress: gelişmekte olan ülkeler developing countries." -
4 bir sona doğru gelişmek
v. work up to -
5 tam istediği gibi gelişmek
v. go smb.'s way -
6 çok gelişmek
v. wanton -
7 gelişmemek
v. (neg. form of gelişmek) develop, improve, grow, progress, advance, flourish, ameliorate, blossom, blossom out, boom, branch out, evolve, expand, flower, go ahead!, grow up, make headway, refine, shape, shape up, thrive
См. также в других словарях:
gelişmek — nsz, biy. 1) Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir. S. F. Abasıyanık 2) İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
neşvünema bulmak — gelişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkişaf etmek — gelişmek Yazıya istidadım epeyce inkişaf etmişti. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelişmek — gelişmek. I I, 110 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
açınmak — nsz, biy. 1) Gelişmek 2) mec. İçindeki yetenekler uyanarak amacına varmak, gelişmek, inkişaf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkişâf — (A.) [ فﺎﺸﮑﻥا ] 1. ortaya çıkma. 2. gelişim, gelişme. ♦ inkişaf bulmak gelişmek. ♦ inkişaf etmek gelişmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
gelişme — is. 1) Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül Şiir, uygarlıkların doğuşunda, gelişmesinde ilk işaret oluyor. N. Cumalı 2) Olan biten şey 3) ed. Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gürbüzleşmek — nsz Gelişmek, gürbüz duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilerlemek — nsz 1) Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu. H. E. Adıvar 2) Vakit geçmek Mevsimin ilerlemiş olmasına karşın hâlâ direnen bir iki gelincik ve papatya... O. Rifat 3) Daha güçlü, daha etkili… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkınmak — nsz 1) Durumunu düzeltmek, aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek Bu firma batmak üzereyken yeni müdürün çabasıyla kalkındı. 2) ekon. Zenginleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
palazlamak — nsz 1) Kuş yavrusu irileşip semirmek 2) mec. Küçük çocuk gelişmek 3) mec. Varlığı artmak, zenginlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük