-
1 gelişmek
ارتقىترفعترقىخطادلفرقي -
2 gelişmek
1. ارتقى [اِرْتَقَى]Anlamı: ilerlemek, olgunlaşmak, genişlemek2. ترفع [تَرَفَّعَ]Anlamı: ilerlemek, olgunlaşmak, genişlemek3. ترقى [تَرَقَّى]Anlamı: ilerlemek, olgunlaşmak, genişlemek4. خطا [خَطَا]Anlamı: ilerlemek, olgunlaşmak, genişlemek5. دلف [دَلَفَ]Anlamı: ilerlemek, olgunlaşmak, genişlemek6. رقي [رَقِيَ]Anlamı: ilerlemek, olgunlaşmak, genişlemek -
3 kalkınmak
1. ارتقى [اِرْتَقَى]Anlamı: aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek2. تطور [تَطَوَّرَ]Anlamı: aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek3. تقدم [تَقَدَّمَ]Anlamı: aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek4. دلف [دَلَفَ]Anlamı: aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek5. رقي [رَقِيَ]Anlamı: aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek -
4 gelişim
تقدم [تَقَدُّم]Anlamı: gelişmek işi, serpilip büyüme -
5 serpilmek
نما [نَمَا]Anlamı: büyümek, gelişmek
См. также в других словарях:
gelişmek — nsz, biy. 1) Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir. S. F. Abasıyanık 2) İlerlemek, olgunlaşmak, genişlemek, inkişaf etmek Dünyanın gelişmiş, gelişmemiş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
neşvünema bulmak — gelişmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkişaf etmek — gelişmek Yazıya istidadım epeyce inkişaf etmişti. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kelişmek — gelişmek. I I, 110 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
açınmak — nsz, biy. 1) Gelişmek 2) mec. İçindeki yetenekler uyanarak amacına varmak, gelişmek, inkişaf etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
inkişâf — (A.) [ فﺎﺸﮑﻥا ] 1. ortaya çıkma. 2. gelişim, gelişme. ♦ inkişaf bulmak gelişmek. ♦ inkişaf etmek gelişmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
gelişme — is. 1) Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül Şiir, uygarlıkların doğuşunda, gelişmesinde ilk işaret oluyor. N. Cumalı 2) Olan biten şey 3) ed. Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gürbüzleşmek — nsz Gelişmek, gürbüz duruma gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilerlemek — nsz 1) Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu. H. E. Adıvar 2) Vakit geçmek Mevsimin ilerlemiş olmasına karşın hâlâ direnen bir iki gelincik ve papatya... O. Rifat 3) Daha güçlü, daha etkili… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalkınmak — nsz 1) Durumunu düzeltmek, aşamalı bir biçimde gelişmek, ilerlemek Bu firma batmak üzereyken yeni müdürün çabasıyla kalkındı. 2) ekon. Zenginleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
palazlamak — nsz 1) Kuş yavrusu irileşip semirmek 2) mec. Küçük çocuk gelişmek 3) mec. Varlığı artmak, zenginlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük