-
1 недействительный
geçerli olmayan* * *geçersiz; hükümsüz -
2 действительный
gerçek; geçerli* * *1) gerçekдействи́тельный слу́чай — olmuş bir vaka
отлича́ть ка́жущееся от действи́тельного — görünen ile gerçekte olanı birbirinden ayırt etmek
2) geçerliбиле́т действи́телен? — bilet geçerli mi?
••глаго́л действи́тельного зало́га — грам. etken fiil
действи́тельная вое́нная слу́жба — muvazzaf hizmet
действи́тельный член Акаде́мии нау́к — Bilimler Akademisinin asli üyesi
-
3 действовать
faaliyette bulunmak,hareket etmek; işlemek,çalışmak,yürürlükte olmak,geçerli olmak; kullanmak; etkilemek,etki yapmak,dokunmak* * *1) faaliyette olmak / bulunmak; hareket etmek (тж. о войсках); davranmak ( поступать)де́йствовать предусмотри́тельно — tedbirli davranmak
как ему́ (сле́дует) де́йствовать? — nasıl davranmalı?, davranışı ne olmalı?
де́йствуй! — davran!, harekete geç!
2) işlemek, çalışmak; yürürlükte olmak; geçerli olmakу него́ ле́вая рука́ не де́йствует — sol eli tutmuyor
де́йствующие предприя́тия — faaliyet halindeki işletmeler
лифт не де́йствует — asansör işlemiyor
постоя́нно де́йствующая вы́ставка — daimi sergi
здесь де́йствуют зако́ны истори́ческого материали́зма — bu alanda tarihsel maddeciliğin yasaları işler
де́йствующее законода́тельство — yürürlükteki mevzuat
ныне де́йствующие э́кспортные це́ны — halen geçerli olan ihraç fiyatları
3) kullanmakде́йствовать топоро́м — balta kullanmak
де́йствовать вёслами — kürek çekmek
4) etkilemek, etki yapmak; dokunmak; tutmakвре́дно де́йствовать на здоро́вье — sağlığa dokunmak
э́то сре́дство хорошо́ де́йствует — bu ilaç çok etkilidir
(морска́я) ка́чка на меня́ не де́йствует — beni deniz tutmaz
на э́ту ткань кислота́ не де́йствует — bu kumaş asitten / asitlerden etkilenmez
••де́йствовать кому-л. на не́рвы — birinin sinirine dokunmak
-
4 годный
işe yarar,elverişli* * *yarayan; yarar; elverişli; geçerli (о билете и т. п.)го́дный к во́инской слу́жбе — askerliğe yarayan
ни на что́ не го́дный — hiç bir işe yaramaz
го́дный для питья́ — içilebilir
См. также в других словарях:
geçerli — sf., huk. 1) Yürürlükte olan, uygulanan, meri, muteber 2) mec. Beğenilen, tutulan, sürümü olan Birleşik Sözler geçerli durum … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçerli durum — is. Bir ülkenin ekonomik hayatının yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı hareketlerinin bütünü, konjonktür … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşru saymak — geçerli bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
revaç bulmak — geçerli ve değerli sayılmak Yememek herkesin elinden geldiği için sıskalaşmak revaç buldu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
tedavülde olmak — geçerli olmak, sürümde bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
varit olmak — geçerli durumda bulunmak İster birinci, ister ikinci ihtimal varit olsun, bunun o kadar önemi yoktur. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
akd-i sahih — geçerli, doğru, kusursuz akit, anlaşma, sözleşme … Hukuk Sözlüğü
muteber — geçerli; itibarlı; hatırı sayılır; güvenilir; sağlam … Hukuk Sözlüğü
Liste der Sternbilder in verschiedenen Sprachen — Sternbild Großer Bär = Большая Медведица = Büyük Ayı = 大熊座 = الدب الأكبر = Orsa Maggiore usw. In der folgenden Liste der Sternbilder in verschiedenen Sprachen werden die Bezeichnungen der 88 von der Internationalen Astronomischen Union (IAU)… … Deutsch Wikipedia
açık bilet — is. Tarihi kararlaştırılmamış yolculuklarda kullanılmak üzere belirli bir dönem için geçerli olan bilet … Çağatay Osmanlı Sözlük
biyoelektronik — is., ği, Fr. bioélectronique Moleküler biyolojinin hücrelerin yapısına giren moleküller arasında geçerli elektrostatik güçlerini inceleyen bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük