-
1 ganimet
ganimet sfırsatı \ganimet bilmek die Gelegenheit beim Schopfe fassen [o ergreifen] -
2 ganimet
-
3 fırsat
fırsat bu fırsat das kommt wie gerufen;fırsat buldukça bei jeder passenden Gelegenheit;fırsat bulmak (oder düşürmek) die Gelegenheit ergreifen;fırsat düşkünü Opportunist m;fırsatı ganimet bilmek die Gelegenheit beim Schopfe ergreifen;fırsat kollamak (oder gözetmek) eine günstige Gelegenheit abwarten;ilk fırsatta bei erstbester Gelegenheit -
4 fırsat
fırsat sGelegenheit f, Chance f\fırsatı ganimet bilmek die Gelegenheit beim Schopfe fassen [o ergreifen]\fırsatı kullanmak die Gelegenheit benutzen\fırsattan istifade etmek die Gelegenheit nutzen, eine Chance wahrnehmenilk \fırsatta bei der ersten Gelegenheit -
5 şikâr
şikâr [ʃikãr] s1) (av) Beute f, Jagdbeute f, Raub m
См. также в других словарях:
ganimet — is., Ar. ġanīmet 1) Savaşta düşmandan zorla ele geçirilen mal 2) Bir rastlantı sonucu ele geçen kazanç veya imkân 3) Yağma sonrasında elde kalan mal, çalıntı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ganîmet — (A.) [ ﺖﻤﻴﻨﻏ ] 1. savaşta düşmandan alınan her türlü eşya. 2. bedelsiz kazanç … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
GANİMET — Harpte düşmandan alınan mal. * Çalışmaksızın ele geçen nimet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fırsatı ganimet bilmek — çıkan fırsattan en iyi biçimde yararlanmak Fırsatı ganimet bilen İbrahim Ağa, soluğu doğru Eminönü nde aldı. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUGTENEM — (Ganimet. den) Ganimet olarak alınmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUGTENİM — Ganimet olarak alan. Bedava alan. Ganimet bilen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİGNAM — Ganimet araştırmak, ganimet isteklisi olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tuyumluk — ganimet; mübarek, deyerli … Çağatay Osmanlı Sözlük
FEY' — Ganimet. Harbde elde edilen mal. * Rücu . * Haraç. * Zeval vaktinden sonraki gölge. (Bak: Fey i zeval FEY (FEY A) Her nesnenin evveli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GANAİM — (Ganimet. C.) Harpte ele geçen mallar. Ganimetler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GANİM — Ganimet alan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük