-
61 viewer
n. izleyici, seyirci* * *1) (a person who watches television: This programme has five million viewers.) televizyon izleyicisi2) (a device with a magnifying lens, and often with a light, used in viewing transparencies.) tepegöz, slayt gösterme aygıtı -
62 apologia
n. savunma, müdafaa (yazılı), haklı gösterme* * *savunma yazısı -
63 displaying
adj. sergileyen, sergi, tanıtım, görüntü* * *1. gösterme (n.) 2. göster (v.) 3. göstererek (prep.) -
64 illustrating
1. resimle gösterme (n.) 2. resimle göster (v.) 3. resimle göstererek (prep.) -
65 indicating
1. gösterme (n.) 2. göster (v.) 3. göstererek (prep.) -
66 meiosis
n. az gösterme* * *mayoz -
67 showing
n. gösteri, gösterme, sergi, gösterimde olma, oynama, belirtme, durum* * *1. gösteri (n.) 2. göster (v.) 3. göstererek (prep.) -
68 look of complicity
n. suç ortağı gibi gösterme -
69 misdirection
n. yanlış yönlendirme, yanlış yol gösterme -
70 palliation
n. hafifletme, mazur gösterme, örtbas etme -
71 pilotage
n. pilotaj, pilotluk, kılavuzluk, yol gösterme, kılavuzluk ücreti -
72 pointing
n. noktalama, gösterme, işaret etme -
73 quixotism
n. don kişotluk, gereksiz kahramanlık gösterme çabası -
74 quixotry
n. don kişotluk, gereksiz kahramanlık gösterme çabası -
75 self realization
kendini kanıtlama, kendini gösterme -
76 shew
n. gösterme, gösteri, gösteriş, şov————————v. göstermek, sergilemek, sunmak -
77 with justification
haklı olarak, özürlü gösterme -
78 look of complicity
n. suç ortağı gibi gösterme -
79 misdirection
n. yanlış yönlendirme, yanlış yol gösterme -
80 palliation
n. hafifletme, mazur gösterme, örtbas etme
См. также в других словарях:
gösterme — is. 1) Göstermek işi 2) Teşhir, sergileme Birleşik Sözler gösterme hakkı gösterme parmağı gösterme sıfatı gösterme zamiri … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösterme zarfı — is., dbl. Bir fiilin, bir adın veya bir zarfın anlamını gösterme yoluyla sınırlayan zarf: Ta uzaklara gitti gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösterme hakkı — is., huk. Sinema, tiyatro, konser vb. görsel sanatlarda telif hakkı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösterme parmağı — is. Elde başparmaktan sonraki parmak, işaret parmağı, şehadet parmağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösterme sıfatı — is., dbl. İşaret sıfatı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösterme zamiri — is., dbl. İşaret zamiri … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösterme hakkı — Sinema, tiyatro, konser vb. görsel sanatlarda telif hakkı … Hukuk Sözlüğü
yön gösterme eki — is., dbl. Yön bildiren, yer ve zaman adları yapan ek, yön eki: son ra, taş ra, dış arı, iç eri vb … Çağatay Osmanlı Sözlük
daha, dahacık diha — gösterme, işaret etme, başka yokmu? … Beypazari ağzindan sözcükler
ibraz — gösterme; meydana çıkarma; sunma … Hukuk Sözlüğü
göstermecilik — is., ği, ruh b. 1) Cinsel organlarını gösterme biçiminde görülen ruhsal sapıklık, ut açıcılık, teşhircilik, eksibisyonizm 2) Kendini üstün gösterme çabası Her ayrıcalık hevesinin kökeninde bir kompleks, bir göstermecilik duygusu yattığı görülür.… … Çağatay Osmanlı Sözlük