-
1 gömülmek
vidiri diri \gömülmek lebendig begraben werden2) sessizliğe \gömülmek sich in Schweigen hüllensuya \gömülmek in Wasser versinken -
2 gömülmek
-
3 gömülmek
-e1) быть похоро́ненным / погребённым2) быть зары́тым / зако́панным3) быть спря́танным4) тж. перен. погружа́ться, прова́ливаться, вя́знутьborca gömülmek — увя́знуть в долга́х
sokaklar karanlığa gömüldü — у́лицы погрузи́лись во мрак
başı yastığa gömüldü — он зары́лся голово́й в поду́шку
-
4 gömülmek
v. be buried, sink, sink into, be swamped with, dive -
5 gömülmek
чIэбын -
6 gömülmek
"to be buried; to sink (into)" -
7 gömülmek
1. to be buried. 2. (for a dead body) to be buried, be interred. 3. /a/ to bury oneself in, sink into. 4. /a/ to be buried in, be covered over by. 5. /a/ to sink into. -
8 bataklığa gömülmek
v. bog, bog down -
9 koltuğa gömülmek
v. sink into a chair -
10 mezara gömülmek
v. sink into the grave -
11 sandâlyeye gömülmek
v. sink into a chair -
12 karanlığa gömülmek
to be plunged into darkness -
13 çamura gömülmek
to bog down -
14 karanlık
мрак (м) тёмный тьма (ж)* * *1. озвонч. -ğıтемнота́, мрак тж. перен.karanlık bastı — наступи́ла темнота́
karanlığa gömülmek — а) погрузи́ться в темноту́; б) пережива́ть огорче́ние
karanlığa kalmak — задержа́ться до темноты́
2. озвонч. -ğı; перен.akşamın alaca karanlığı — вече́рние су́мерки
karanlık düşünceler — мра́чные мы́сли
karanlık bir durum — нея́сное положе́ние
karanlık işler — тёмные дели́шки
bu karanlık işlerin hesabını sorarlar — за э́ти тёмные дела́ потре́буют отве́та
••- karanlığı yırtmak
- karanlıkta göz kırpmak -
15 sessizlik
тишина́ (ж)* * *озвонч. -ği1) безмо́лвие, тишина́2) беззву́чность; безгла́сностьsessizliğe gömülmek — замолча́ть, не пророни́ть ни одного́ сло́ва
-
16 gömülmemek
v. (neg. form of gömülmek) be buried, sink, sink into, be swamped with, dive -
17 gömülme
-
18 sessizlik
1) Stille f, Ruhe ffırtınadan önce(ki) \sessizlik die Ruhe vor dem Sturmsessizliği bozmak die Ruhe störensessizliğe gömülmek sich in Schweigen hüllensessizliği bozmak das Schweigen brechen -
19 batmak
غرق [غَرِقَ] -
20 et
,-ti 1. flesh. 2. meat. 3. fleshy part of fruit, pulp, sarcocarp. - bağlamak 1. to gain weight. 2. (for a wound) to close. - baltası meat cleaver. - beni a small fatty excrescence on the body. - bezi gland. -i budu yerinde plump. - çalığı botulism. -ine dolgun plump, nicely filled out. -inden et koparmak/kesmek /ın/ to pain, hurt, cause pain (to). -e gömülmek (for a toenail) to become ingrown. - kurdu flyblow, maggot in meat. - lokması a meat dish. -i ne, budu ne? colloq. 1. After all he´s just a child. 2. He´s out of his depth. -i senin, kemiği benim. colloq. Be as rough as you want with him./Don´t spare the rod! (said by a parent to a teacher or master workman). - suyu 1. broth of meat, bouillon, stock. 2. gravy. - tahtası chopping block (for meat). -le tırnak gibi buddy-buddy, closely attached (bosom buddies). - tırnak olmak to become close relatives. - tutmak to gain weight. - tutmamak to stay thin, not to gain weight. - uru wen, fleshy tumor. - yemeği dish of meat.
См. также в других словарях:
gömülmek — nsz 1) Gömme işi yapılmak veya gömme işine konu olmak Çok muhteşem bir cenaze töreniyle gömüldü. Ç. Altan 2) e Yerleşmek, oturtulmak, kendini gömmek Abdi Bey e kalsa, koltuğuna gömülüp gazetelerini okuyacak. A. İlhan 3) e, mec. Yok olmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sessizliğe gömülmek — sesi çıkmamak, susmak Karanlık, içinden bir süre fısıltılar geldi, sonra her şey derin bir sessizliğe gömüldü. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
yasa gömülmek — çok üzülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karanlığa gömülmek — 1) koyu karanlık içinde kalmak 2) büyük sıkıntı ve keder içinde kalmak Türkiye nin güneşi battı, karanlığa gömüldük. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sandığa gömülmek — seçimde ağır yenilgiye uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
komünmek — gömülmek; gömer görünmek II, 158 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
batmak — nsz, ar 1) Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek Sonra hani bir gemimiz batmıştı. S. F. Abasıyanık 2) Dünyanın dönüşü dolayısıyla güneş, ay ve yıldız ufkun altına inmek Güneş renksiz bulutlar altında batıyordu. Ö. Seyfettin 3) İflas etmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
defnedilmek — nsz, Ar. defn + T. edilmek Ölü gömülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
defnolunmak — nsz, Ar. defn + T. olunmak Ölü gömülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gömülme — is. Gömülmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
karanlık — sf., ğı 1) Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışıktan yoksun olan 2) is. Işık olmama durumu Biz, karanlığın içinde ilerliyoruz. H. Taner 3) mec. Yasalara, töreye uygun olmayan Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. M. Ş. Esendal 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük