-
1 eylemek
-
2 eylemek
-
3 eylemek
1) -i вспом. гл. де́лать; соверша́ть какое-л. де́йствиеdavet eylemek — приглаша́ть
emir eylemek — прика́зывать
rica eylemek — проси́ть
•• -
4 eylemek
вспом. гл. де́лать, производи́ть, соверша́тьdavet eylemek — призыва́ть, приглаша́ть
emir eylemek — повелева́ть, прика́зывать
neyleyim? — что я могу́ поде́лать?
-
5 eylemek
делать, совершатьne eyleyim? - что я могу поделать?, что мне делать? -
6 eylemek
шIэн -
7 eylemek
اشتغلسعىعملفعل -
8 eylemek
1. اشتغل [اِشْتَغَلَ]Anlamı: etmek, yapmak2. سعى [سَعَى]Anlamı: etmek, yapmak3. فعل [فَعَلَ]Anlamı: etmek, yapmak4. عمل [عَمِلَ]Anlamı: etmek, yapmak -
9 eylemek
to make, to do -
10 eylemek
1. /ı/ auxiliary verb to make, do. 2. /ı, dan/ to deprive (someone) of (something). -
11 eýlemek
garbować; gnieść; masować; miesić; opalać; ugniatać; urabiać -
12 adâvet etmek/eylemek düşmanlık gütmek.
arapça عد sayma, görme, değerlendirme, kabul etme. addedilmek sayılmak, görülmek, değerlendirilmek. addetmek/eylemek saymak, görmek, değerlendirmek. addolunmak sayılmak, kabul edilmek.Osmanlı Türkçesi Sözlüğü > adâvet etmek/eylemek düşmanlık gütmek.
-
13 سعى
eylemek -
14 garbować
eýlemek -
15 miesić
eýlemek; mynçgamak; ýuwgurmak -
16 ugniatać
eýlemek; mynçgamak; nurbat; ýuwgurmak -
17 urabiać
eýlemek; mynçgamak; ýuwgurmak -
18 seyran
прогу́лка; небольшо́й похо́дseyrana çıkmak — вы́йти на прогу́лку
seyran etmek / eylemek — прогу́ливаться, гуля́ть
-
19 takdir
одобре́ние (с)* * *1.1) одобре́ниеtakdirini kazanmak — заслужи́ть чьё-л. одобре́ние
2) оце́нка; определе́ние, прики́дкаtakdir etmek / eylemek — а) одобря́ть, высоко́ цени́ть; б) определя́ть, прики́дывать; оце́нивать, дава́ть оце́нку
3) предопределе́ние, судьба́, рок2.1) с формой на dığı передает содержание придаточных условных предложений в слу́чае, е́сли...hava müsait olduğu takdirde — в слу́чае, е́сли пого́да бу́дет благоприя́тствовать
geldiği takdirde — е́сли он придёт
2) в соч.o takdirde — в тако́м слу́чае, тогда́
bu takdirde — в э́том слу́чае
-
20 اشتغل
etmek; eylemek; görmek
См. также в других словарях:
eylemek — yar Etmek, yapmak Arap atlar yakın eyler ırağı. Dadaloğlu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ... den eylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
eylemek — biraz beklemek, bir müddet beklemek … Beypazari ağzindan sözcükler
...-den eylemek — yoksun bırakmak Yurdumdan yuvamdan eyledi beni / Yârsız dünya malı bana pul gibi. Âşık Veysel … Çağatay Osmanlı Sözlük
abat etmek (veya eylemek) — 1) bayındır duruma getirmek 2) zenginleştirmek 3) rahata kavuşturmak, gönendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
azat etmek (veya eylemek) — 1) serbest bırakmak, salıvermek 2) esk. köle ve cariyelerin özgürlüğünü geri vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
daim etmek (veya eylemek) — sürekli kılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
göç etmek (veya eylemek) — 1) oturduğu yerden başka bir yere gidip yerleşmek, göçmek Kalktı göç eyledi Afşar elleri. Dadaloğlu 2) mec. ölmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihraz etmek (veya eylemek) — kazanmak, elde etmek, erişmek Ölenler şehitlik mertebesini ihraz eyler. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
inayet etmek (veya eylemek) — iyilik ve yardım etmek, kayırmak, lütfetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
istizan etmek (veya eylemek) — yetki istemek, izin istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabul etmek (veya eylemek) — 1) bir şeye isteyerek veya istemeyerek razı olmak Kabul ettiler, meclis dağıldı. M. Ş. Esendal 2) yanına, katına almak ... beni bahçesinde çınar ve dut ağaçlarının gölgesinde kabul etti. A. Haşim 3) bir armağanı almak 4) onaylamak … Çağatay Osmanlı Sözlük