-
1 Inhaber
Inhaber m <Inhabers; Inhaber>, Inhaberin f <Inhaberin; Inhaberinnen> sahip, malik; ÖKON sahip/hamil/zilyet; einer Wohnung kiracı; eines Ladens dükkân sahibi; eines Amtes usw makam usw sahibi -
2 Inhaberin
Inhaber m <Inhabers; Inhaber>, Inhaberin f <Inhaberin; Inhaberinnen> sahip, malik; ÖKON sahip/hamil/zilyet; einer Wohnung kiracı; eines Ladens dükkân sahibi; eines Amtes usw makam usw sahibi -
3 berufstätig
meslek sahibi olan;\berufstätig sein meslek sahibi olmak;halbtags \berufstätig sein parttaym çalışmak -
4 bewandert
uzman (in -de), bilgi sahibi olan (in -de);in etw gut \bewandert sein bir şeyde iyi uzman [o bilgi sahibi] olmak, bir işi iyi bilmek -
5 Doppelverdiener
1) ( Einzelperson) çifte kazanç sahibi -
6 erwerbstätig
-
7 Grundbesitzer
emlak sahibi, arazi sahibi -
8 Machthaber
pol iktidar sahibi, güç sahibi -
9 Würdenträger
rütbe sahibi, makam sahibi -
10 Industrielle
m (9*) sənaye sahibi, müəssisə sahibi -
11 Antragsteller
Antragsteller m <Antragstellers; Antragsteller>, Antragstellerin f <Antragstellerin; Antragstellerinnen> dilekçe sahibi -
12 Antragstellerin
Antragsteller m <Antragstellers; Antragsteller>, Antragstellerin f <Antragstellerin; Antragstellerinnen> dilekçe sahibi -
13 Asylbewerber
-
14 Asylbewerberin
-
15 Bauträger
Bauträger m inşaat sahibi -
16 begütert
begütert adj zengin; servet sahibi; varlıklı -
17 besetzt
besetzt adj meşgul, a TEL, Toilette, Platz sahibi var; Bus, Zug dolu -
18 Besitz
Besitz ergreifen von -i ele geçirmek;in Besitz nehmen -e sahiplenmek; -e sahip çıkmak;im Besitz sein von etwas (oder G) bş-in sahibi olmak -
19 besitzen
besitzen v/t <unreg, o -ge-, h> -e sahip olmak, -in sahibi olmak -
20 bestimmen
bestimmen <o ge-, h>jemanden zu seinem Nachfolger bestimmen b-ni (kendine) ardıl tayin etmek; (anordnen) -in sözü geçmek;er hat dabei nichts zu bestimmen onun bu konuda hiç sözü geçmez; (ermitteln) Begriff tanımlamak, elde etmek2. v/i (verfügen);bestimmen über (A) hakkında söz sahibi olmak
См. также в других словарях:
Sahibi-Fetwa — (Herr der Urtheilssprüche), Benennung des Groß Mufti. Sahib Kalem, so v.w. Schreiber, Schriftsteller … Pierer's Universal-Lexikon
Sahibi Fetwa — Sahibi Fetwa, d.h. Herr der Urtheilssprüche, Titel des Großmufti … Herders Conversations-Lexikon
ev sahibi — is. Evi veya konutu yasalara göre tasarrufu altında bulunduran, evin sahibi olan kimse, mülk sahibi Salacak ta otururken ev sahibimizin bir kızı vardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayır sahibi — sf. Hayırsever Ne yapacağımı düşünürken içeriden bir hayır sahibi radyoyu açtı. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş güç sahibi — is. Bir işi, bir görevi olan kimse Bunlar dükkân, tezgâh, iş güç sahibi adamlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
keramet sahibi — sf. Keramet gösterebilen (kimse) Soylu Seyfullah Paşa, hakikaten keramet sahibi bir adamdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz sahibi — is. Bir konuda bilgisi veya yetkisi olan kimse Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller söz sahibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şöhret sahibi — sf. Ün kazanmış Şöhret sahibi imza, güçlük çekmezdi eserine alıcı bulmakta. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
döl döş sahibi olmak — çocuk ve torunları bulunmak Gün gelir, evlenir, döl döş sahibi olur, durulur. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
torun torba sahibi olmak — torun tosun sahibi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi — malı mülkü yüzünden kendini üzüntüye kaptırmamak veya malı mülkü ile övünmemek gerektiğini anlatan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük