Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

etkilemek

См. также в других словарях:

  • etkilemek — i 1) Etkiye uğratmak, tesir etmek Toplumu etkileyen olaylara herkes kendi yorumunu katıyor. N. Cumalı 2) Karşısındaki kişiyi kendi duygu ve istekleri doğrultusuna yöneltmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • müessir olmak — etkilemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tesir etmek — etkilemek, etki yapmak Aynı kanunlar, aynı şeylere tesir edince neticeler de aynı olur. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aşılamak — i, e, tıp 1) Vücutta bağışıklık yaratmak veya yerleşmiş bir hastalığa karşı koyabilmek için hazırlanmış bir aşıyı vücuda vermek, aşı yapmak 2) tıp Başkasına hastalık geçirmek 3) Elde edilmesi istenilen herhangi bir ağacın bir parçasını anaç… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bürümek — i 1) Sarmak, kaplamak, örtmek, basmak, istila etmek Tarlayı otlar bürümüştü. N. Nâzım 2) mec. Çok, güçlü etkilemek Bir kötümserlik bürümüş sizin içinizi. N. Ataç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cezbetmek — i, der, Ar. ceẕb + T. etmek Kendine çekmek, bağlamak, etkilemek Uzun boyu ve endamındaki zarafeti ile beni cezbetti. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çalım — is. 1) Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir. H. Taner 2) Kılıcın keskin yanı 3) Menzil, erim Kurşun çalımı. Göz çalımı. 4) Biraz benzeme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çarpmak — e, ar 1) Hızla değmek, vurmak Ahmet şaşkınlığından bir kestane yığınına çarptı, canı acıyordu. S. F. Abasıyanık 2) nsz Etkisiyle birdenbire hasta etmek Güneş çarpmak. Kömür çarpmak. 3) i Varlığına inanılan bir gücün öfkesine uğramak Yeşildirek te …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dokunmak — 1. nsz Dokuma işi yapılmak Halılar dokundu. 2. e 1) Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk. A …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • edilgin — sf. 1) Hareketi ve etkisi olmayan, pasif Hiç kavgaya dönüşmemiş, edilgin bir dargınlıktı bu. A. İlhan 2) fel. Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisinde kalan, münfail, pasif, etkin karşıtı 3) ruh b. Olayların… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elektriklemek — i, fiz. 1) Üzerinde elektrik gücü bulunmayan bir iletkene, elektrikli başka bir iletkeni yaklaştırmak veya değdirmek yoluyla elektrik gücü vermek 2) mec. Etkilemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»