Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

duruşma

  • 1 Gerichtsverhandlungen

    duruşma

    Deutsch-Türkisch Wörterbuch > Gerichtsverhandlungen

  • 2 دعوى

    duruşma; iddia

    Arabic-Turkish dictionary > دعوى

  • 3 juridical day

    durusma günü

    English to Turkish dictionary > juridical day

  • 4 trial

    durusma, yargilama; deneme, tecrübe, prova; sinav, imtihan; bas belasi, dert

    English to Turkish dictionary > trial

  • 5 trial judge

    durusma hâkimi

    English to Turkish dictionary > trial judge

  • 6 trial lawyer

    durusma avukati

    English to Turkish dictionary > trial lawyer

  • 7 trial

    adj. mahkeme, deneme, duruşma
    ————————
    n. dava, deneme, prova, test, duruşma, yargılama, sınav, sınama, çile, dert, girişim, örnek
    * * *
    deneme
    * * *
    1) (an act of testing or trying; a test: Give the new car a trial; The disaster was a trial of his courage.) sınama, test
    2) (a legal process by which a person is judged in a court of law: Their trial will be held next week.) duruşma, mahkeme
    3) (a (source of) trouble or anxiety: My son is a great trial (to me).) dert, üzüntü/endişe kaynağı
    - on trial
    - trial and error

    English-Turkish dictionary > trial

  • 8 hearing

    adj. işitme
    ————————
    n. duyma, işitme, dinleme, ses erimi, görüşme, söz hakkı, savunma, oturum, celse, duruşma, sorgu, soruşturma, açıklama
    * * *
    1. duyma (n.) 2. işit (v.) 3. işiterek (prep.)
    * * *
    1) (the ability to hear: My hearing is not very good.) işitme, işitme duyusu
    2) (the distance within which something can be heard: I don't want to tell you when so many people are within hearing; I think we're out of hearing now.) işitme mesafesi
    3) (an act of listening: We ought to give his views a fair hearing.) dinleme
    4) (a court case: The hearing is tomorrow.) duruşma, durum

    English-Turkish dictionary > hearing

  • 9 pretrial

    adj. ön duruşma ile ilgili
    ————————
    n. ön duruşma

    English-Turkish dictionary > pretrial

  • 10 pretrial

    adj. ön duruşma ile ilgili
    ————————
    n. ön duruşma

    English-Turkish dictionary > pretrial

  • 11 заседание

    oturum,
    toplantı
    * * *
    с
    oturum; toplantı

    чрезвыча́йное заседа́ние — olağanüstü toplantı

    зал заседа́ний суда́ — duruşma salonu

    Русско-турецкий словарь > заседание

  • 12 открытый

    врз

    откры́тый перело́м — açık kırık

    откры́тый фланг — açık yan / kanat

    откры́тая ме́стность — açık / örtüsüz arazi

    откры́тое мо́ре — açık deniz

    откры́тая (автомаши́на) — (üstü) açık araba

    откры́тое пла́тье — açık / dekolte elbise

    бро́сить кому-л. откры́тый вы́зов — açıktan açığa meydan okumak

    откры́тое попра́ние зако́нов — yasaları açıkça çiğneme

    откры́тая разрабо́тка — горн. açık işletme

    ••

    откры́тая ра́на — açık yara

    откры́тый вопро́с — askıda kalan sorun

    откры́тое письмо́ (публикуемое в газете)açık mektup

    откры́тое голосова́ние — açık oy

    поли́тика откры́тых двере́й — açık kapı politikası

    де́ло слу́шается при откры́тых дверя́х — duruşma açık yapılıyor

    под откры́тым не́бом — açık havada

    откры́тый лоб — geniş alın

    игра́ть в откры́тую — oyununu açık kartla oynamak

    вы́ставка бу́дет откры́та до... — sergi......a kadar devam edecek

    Русско-турецкий словарь > открытый

  • 13 процесс

    м
    1) süreç (-ci); işleme

    хими́ческий проце́сс — kimyasal işleme

    в проце́ссе индустриализа́ции — sanayileşme sürecinde

    заво́д нахо́дится в проце́ссе строи́тельства — fabrika yapım halindedir

    в проце́ссе игры́ — oyun seyrinde

    2) мед., в соч.

    проце́сс в ле́гких — akciğer tüberkülozu

    воспали́тельный проце́сс — iltihaplanma

    3) юр. duruşma; dava

    полити́ческие проце́ссы — politik duruşmalar

    Русско-турецкий словарь > процесс

  • 14 разбирательство

    с
    ( судебное) duruşma

    Русско-турецкий словарь > разбирательство

  • 15 суд

    м

    Междунаро́дный суд — Adalet divanı

    зал суда́ — mahkeme salonu

    зда́ние суда́ — adalet sarayı

    суд че́сти — haysiyet divanı, onur kurulu

    3) ( разбирательство дел) yargılama; duruşma

    вы́ступить на суде́ — duruşmada söz almak

    он был освобождён без суда́ — yargılamasız olarak / yargılanmaksızın serbest bırakıldı

    де́ло пе́редано в суд — dosya adalete verildi

    4) ( судьи) mahkeme (heyeti)

    предста́ть перед судо́м — mahkeme karşısına çıkmak

    5) ( суждение) hüküm (- kmü)

    суд исто́рии — tarihin mahkemesi / yargılaması

    вы́нести что-л. на суд обще́ственности — kamuoyunun hükmüne arz etmek

    Русско-турецкий словарь > суд

  • 16 preliminary

    adj. ön, ilk, başlangıç
    ————————
    n. başlangıç, ön hazırlık, ön duruşma
    * * *
    ilk
    * * *
    [pri'liminəri]
    (coming before, and preparing for, something: The chairman made a few preliminary remarks before introducing the speaker.) ön hazırlayıcı

    English-Turkish dictionary > preliminary

  • 17 docket

    n. iş listesi, duruşma listesi; gündem; etiket, adres etiketi; gümrük makbuzu
    ————————
    v. listeye kaydetmek, bekleyen davalar listesine kaydetmek, özet olarak deftere geçirmek; etiketlemek
    * * *
    gündem

    English-Turkish dictionary > docket

  • 18 trial lawyer

    n. duruşma avukatı
    * * *
    dava avukatı

    English-Turkish dictionary > trial lawyer

  • 19 show trial

    göstermelik duruşma

    English-Turkish dictionary > show trial

  • 20 trial judge

    n. duruşma hakimi

    English-Turkish dictionary > trial judge

См. также в других словарях:

  • duruşma — is., huk. Davacı ile davalının yargıç karşısında hazır bulundukları yargılama evresi, mahkeme, murafaa Ortada zaptiyesiyle, hapishanesiyle, hâkimleri, duruşmaları ile devlet kuvveti vardı, karşı durulamazdı. T. Buğra Birleşik Sözler açık duruşma… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • duruşma — «Duruşmaq»dan f. is …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • duruşma — Davacı ile davalının yargıç karşısında hazır bulundukları yargılama evresi, mahkeme, murafaa …   Hukuk Sözlüğü

  • kapalı duruşma — is., huk. Mahkemede görevlilerden ve orada bulunmak üzere özel izin alanlardan başkasının bulunmadığı duruşma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kapalı duruşma yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açık duruşma — is., huk. Herkesin dinleyebileceği duruşma, açık celse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gizli duruşma — is., huk. Adliyede, sadece izinli veya görevli olanların katılabildiği, kamuya kapalı duruşma, gizli celse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gizli duruşma — Adliyede, sadece izinli veya görevli olanların katılabildiği, kamuya kapalı duruşma, gizli celse …   Hukuk Sözlüğü

  • kapalı duruşma yapmak — duruşmaları gizli sürdürmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MÜTERAFİ — Duruşma için hâkime giden …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜTERAFİÂN — Duruşma isteyen iki taraf …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • Ergenekon trials — Since Istanbul Heavy Penal Court 13 accepted the 2.455 page strong indictment against 86 defendants in the first case against alleged members of the clandestine organization Ergenekon on 28 July 2008 another 14 indictments have been prepared in… …   Wikipedia

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»