Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

dokunmak

См. также в других словарях:

  • dokunmak — 1. nsz Dokuma işi yapılmak Halılar dokundu. 2. e 1) Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek Bir elektrik zilinin düğmesine dokunduk. A …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • izzetinefsine dokunmak — 1) onuruna dokunmak 2) gücüne gitmek Terkedilmiş hâli izzetinefsime dokunuyor fakat onu hiç yadırgamıyorum. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bam teline basmak (veya dokunmak) — (birinin) en çok kızacağı şeyi yapmak veya sözü söylemek Firuzan bam teline basıyor, aksi sesler çıkarıyor. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • haysiyetine dokunmak — onuru incinmek Bu söz haysiyetine dokundu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • işin ucu birine dokunmak — o işten dolaylı olarak zarar görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kibrine dokunmak — gururu zedelenmek Ayan azası olduğu için, bekleme salonunda birkaç dakika kalmak bile kibrine dokunmuştu. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • onuruna dokunmak — birinin gururunu, haysiyetini incitmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tetiğe basmak (veya dokunmak veya tetiği çekmek) — ateş etmek Tüfeği geze aldım, ses toprağa yakın geliyordu. Porsuktur sandım, tetiğe dokundum. M. Ş. Esendal Şimdi tetiğe bassam hiç doğmamışa dönersin. Ç. Altan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zülfüyâre dokunmak — hatırlı, güçlü bir kimseyi veya bir makamı gücendirmek, darılmasına yol açmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurşun dokunmak — mermi isabet etmek Suriye de bel kemiğine bir kurşun dokunmuştu. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • namusuna dokunmak — birinin namus ve onurunu olumsuz biçimde etkilemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»